175.
Zat-ı âlîleri gibi bir Üstadı bulduğumuzdan, zaman ne olursa olsun bizi me’yus etmiyor.
.......
337
176.
Eserler birbirini takiben neşrolundukça, kıymetleri de mebsuten tezayüt
etmektedir. Bize cennet hayatı yaşatmaktadır.
................................................................................................................
339
177.
Bu zamanın kör ve sağırları, dünyanın en azgın firavun ve nemrutları da olsa,
yine korkacakları ve ağız açamayacakları bedihîdir.
....................................................................................................
339
178.
İstidadımın fevkinde şöyle bir kaç beyit kalbime ve kalemime geldi. Müşfik
Üstadımın aflarına istinaden yazıyorum.
................................................................................................................................
343
179.
Kalemi kerametli Mesut’un ehemmiyetli bir rüyasıdır.
..............................................................................................
346
180.
Risale-i Nur’a karşı hissiyatımı dilim ile ifade edeyim. Fakat inşaallah sadâkatte ve
muhabbette ve irtibat-ı ruhîde kardeşlerime yetişmeye çalışacağım.
...........................................................
347
181.
Kur’ânî bahçede her zaman başka renkte, başka letafette, başka tesirdeki hakikî
cennet çiçekleri açılıyor.
........................................................................................................................................................................
349
182.
Bir an evvel Hâlık’ına ulaşmak isteyen ruhumda azîm bir galeyan hissediyorum.
.........................
358
183.
Hakikî Said’den bir muhabbetname aldım ki, o da Üstadım Efendimin mektubudur.
................
359
184.
Ne zaman ki tahribat ve istibdat haddini aştı, uçurum kendini gösteriyor.
............................................
360
185.
Kalbim derin bir ihtiyaç ve iştiyak içinde, şu mübarek günlerde, Üstadımın
ziyaretini arzu ediyor.
...............................................................................................................................................................................
362
186.
Yine eskisi gibi ahiret kardeşlerimizin, sizi ziyaret etmekten mahrum
olmadıklarından memnun oldum.
.................................................................................................................................................
364
187.
Ehl-i gaflet gülerken, ehl-i ilhat nefsî müştehiyatları arkasından koşarken,
biz ne acı hayatla karşılaşıyoruz.
....................................................................................................................................................
365
188.
Dün Eğirdir’e gittim, Hûlusî Bey’in ihlâslı ve sadâkatli mektubunu getirdim.
.....................................
367
189.
Sizin tatlı sözlerinizi yazmaya başladığım anda ruhumda bir ferahlık hissediyorum.
....................
367
190.
Aydın’da Doktor Şevket’in fıkrasıdır. Nuranî ve çok kıymettar eserlerinizi okuduk.
....................
368
191.
Hulûsî Bey’in suallerine verilen cevaplara ait cihandeğer kıymetli, nurlu,
feyizli sözlerinizi iki gün evvel aldım.
.........................................................................................................................................
368
192.
Ben başka memlekette dünyaya gelmişim. Fakat Cenab-ı Hak beni bu
memleketin evlâdına hizmetkâr etmiş.
.....................................................................................................................................
370
193.
Bizim yaralarımıza deva olacak semavî eczahane-i kudsiyeden ilâçları bize
gösteriyor ve istimal ediyorsunuz.
................................................................................................................................................
372
194.
Galip Bey’in Keramat-ı Gavsiye münasebetiyle yazdığı Farisî fıkrasının tercümesi.
.....................
374
195.
Otuz Birinci Mektubun Dördüncü Lem’ası olan (Minhacü’s-Sünne)
çok kıymettar ve emsali bulunmayan bir risale-i şerifedir.
.....................................................................................
379
196.
Muhyiddin-i Arabî’nin meşrebini izah edip, noksaniyetini beyan eden nurlu
beyanatınızdan çok istifade ettim.
................................................................................................................................................
379
197.
O Nurları yazdıkça kalemim ve kalbim gayet şirin ve ruhanî bir sevinç hissediyorum.
.............
380
198.
Risale-i şerifeler hakikat fışkıran, nurlar saçan bir feyizdir.
..................................................................................
381
199.
Mesleğinize ve neşrettiğiniz Risale-i Nur’a karşı, hissiyatımı dilimle beyan
edemiyorum.
.....................................................................................................................................................................................................
386
BARLA LÂHİKASI | 11 |
İ
ÇİNDEKİLER