Asâ-yı Mûsa - page 104

edilen peygamberlerin necatlarını ve kavimlerinin azap-
larını, kâinatın netice-i hilkati hesabına ve rububiyet-i
ammenin namına, o binler hakikat kuvvetinde olan aye-
ti tekrar ederek, izzet-i rabbaniye o zalim kavimlerin
azabını ve rahîmiyet-i İlâhiye dahi enbiyanın necatlarını
iktiza ettiğini ders vermek için, binler defa tekrar olsa, yi-
ne ihtiyaç ve iştiyak var. Ve icazlı ve i'cazlı bir ulvî belâ-
gattir.
Hem meselâ, sure-i rahman’da tekrar edilen
(1)
p
¿Én
H u
òn
µo
J Én
ªo
µ
u
Hn
Q p
A '
B ’'
G u
…n
Ép
Ñn
a
ayeti ile sure-i Mürselât’ta
(2)
n
Ú/
H u
òn
µ o
ªr
?p
d m
òp
Än
er
ƒn
j l
?r
`jn
h
ayeti, cin ve nev-i beşere, kâinatı
kızdıran ve arz ve semavatı hiddete getiren ve hilkat-i
âlemin neticelerini bozan ve haşmet-i saltanat-ı İlâhiyeye
karşı inkâr ve istihfafla mukabele eden küfür ve küfran-
larını ve zulümlerini ve bütün mahlûkatın hukuklarına te-
cavüzlerini asırlara ve arza ve semavata tehditkârâne
haykıran bu iki ayet, böyle binler hakikatlerle alâkadar
ve binler mesele kuvvetinde olan bir ders-i umumîde bin-
ler defa tekrar edilse, yine lüzum var ve celâlli bir icaz ve
cemalli bir i'caz-ı belâgattir.
Hem meselâ, kur'ân’ın hakikî ve tam, bir nevi
münacatı ve kur'ân’dan çıkan bir çeşit hülâsası olan
Cevşenü’l-Kebir
namındaki münacat-ı peygamberîde
(
AsM
) yüz defa
(3)
p
QÉs
ædG n
øp
e Én
æu
é
n
f
n
h Én
fr
ôp
Ln
Gn
h Én
æ°r
ü u
?n
N o
¿Én
en
’r
G o
¿Én
en
’r
G n
âr
fn
G s
’p
G n
¬'
dp
G n
B’ Én
j n
?n
fÉn
ërÑ
°o
S
cümlesinin tekrarında tevhid gibi kâinatça en büyük
alâkadar:
ilgili, ilişkili, münasebet-
li, bağlı.
asr:
yüzyıl, asır.
azap:
günahlara karşı çekilecek
ceza, eziyet, işkence.
celâl:
nihayet derecede büyüklük,
azamet, ululuk.
cemal:
güzellik.
Cevşenü’l-Kebir:
büyük zırh anla-
mındaki Hz. Muhammed (asm)
Efendimize vahiyle gelen, Esma-i
Hüsna’yı içine alan emsalsiz bir
münacat ve benzersiz bir dua.
cin:
gözle görünmez, lâtif cisimler-
den ibaret bir yaratık.
ders-i umumî:
umumî ders, her-
kesi ve her şeyi içine alan ders.
enbiya:
nebiler, peygamberler.
hakikî:
gerçek.
haşmet-i saltanat-ı İlâhiye:
İlahî
saltanatın haşmeti, ihtişamı, bü-
yüklüğü.
hilkat-i âlem:
âlemin yaratılışı.
hukûk:
haklar.
hulâsa:
bir şeyin özü, esası, özeti.
icaz:
az sözle çok mana ifade et-
me.
i’caz-ı belagat:
belagatın mucizeli-
ği.
iktiza:
lazım gelme, gerekme.
inkâr:
reddetme, inanmama.
istihfaf:
küçümseme, hafife alma,
önemsememe.
izzet-i
Rabbâniye:
Cenab-ı
Hakk’ın varlıkları terbiye edip ba-
kıcılığı, sevk ve idare ediciliğinin
yüceliği, üstünlüğü.
kavim:
aralarında dil, âdet, örf,
kültür birliği olan insan topluluğu.
Kur’ân:
Allah tarafından vahiy yo-
luyla Hz. Muhammed’e indirilmiş,
semavî kitapların sonuncusu.
küfran:
iyilik bilmeme, görülen
iyiliği unutma, nankörlük.
küfür:
Allah’ın varlığına, birliğine
inanmama, müşriklik, imansızlık.
mahlûkat:
Allah tarafından yaratı-
lanlar.
mesele:
önemli konu.
mukabele:
karşılık verme, karşıla-
ma.
münacat:
Allah’a dua etme, yal-
varma, Onun manevî huzurunda
tazarru ve niyazda bulunma.
münacat-ı Peygamberi:
Peygem-
bere ait dua, Hz. Muhammed’in
(asm) duası.
nam:
ad, isim, yerine.
necat:
kurtuluş, kurtulma, halâs,
selâmet.
peygamber:
Allah tarafından ha-
ber getirerek İlahî emir ve yasak-
ları insanlara tebliğ eden elçi.
rahimiyet-i İlâhiye:
Cenab-ı
Hakk’ın kullarına merhamet et-
mesi.
rububiyet:
Cenab-ı Hakkın her za-
man, her yerde, her mahluka
muhtaç olduğu şeyleri verme-
si, onu terbiye etmesi ve ida-
resi altında bulundurması.
rububiyet-i amme:
Cenab-ı
Allah’ın her şeyi içine alan ter-
biye ediciliği.
sure-i Mürselât:
Mürselât su-
resi.
sure-i Rahman:
Rahman Su-
resi; Kur’ân-ı Kerîm’in 55. sure-
si. Mekke’de nazil olmuştur.
tecavüz: saldırma, sataşma,
başkasının hakkına dokunma.
tehditkarâne:
tehdit ederek,
korkutarak, gözdağı vererek.
ulvî:
yüksek, yüce.
zalim:
zulmeden, acımasız ve
haksız davranan
onunCu mesele
| 104 |
M
eYve
R
isalesi
AsA-yı MûsA
1.
Ey insanlar ve cinler! Rabbinizin nimetlerinden hangi birini inkâr edersiniz? (Rahman Sure-
si: 13 v.d. Toplam 31 defa tekrar edilir.)
2.
Yazıklar olsun o gün hakkı yalanlayanlara! (Mürselât Suresi: 15, 19, 24, 28, 34, 37, 40, 45,
47, 49.)
3.
Ey Allah’ım! Sen bütün kusur ve noksan sıfatlardan uzaksın. Senden başka ilâh yok ki, bi-
ze yardım etsin. Emân ver bize; emân diliyoruz. Bizi cehennemden kurtar, Halâs eyle ve
necat ver.
1...,94,95,96,97,98,99,100,101,102,103 105,106,107,108,109,110,111,112,113,114,...570
Powered by FlippingBook