"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kamuoyuna ‘İsrail hapı’ yutturuyorlar

27 Aralık 2015, Pazar 13:29
Emekli Büyükelçi ve CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Rusya krizinin Türk dış politikasına etkisinin sert olduğunu ifade ederek, “Birdenbire AB’yi yeniden keşfettik, ABD’yi yeniden keşfettik. Şimdi İsrail’i keşfetmeye çalışıyoruz. Bu sağlıklı bir dönüşüm değil.” dedi.

Türk kamuoyuna ‘İsrail hapı’ içirilmek istendiğini, anlaşmanın bu yüzden zamana yayıldığını söyleyen Loğoğlu, “Bu hükümet, ağzından düşürmediği Filistin davasına sahip çıktığını söyleyen hükümet, gerektiği zaman oraya bile bir çentik atabiliyor hem de İsrail için atabiliyor.” ifadelerini kullandı. 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Dış İlişkilerden Sorumlu eski Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Türkiye-İsrail arasındaki Mavi Marmara görüşmelerinde İsrail’in ‘mutabakat hasıl oldu’ dediğini ancak Türk tarafının bunu yalanlayarak ‘görüşmeler devam ediyor’ dediğini anımsattı. Loğoğlu, “Bizimkiler tabii İsrail’e bu kadar sayıp döktün sonra Türk kamuoyuna bir ‘İsrail hapı’ yutturmak zor olacak diye biraz zamana yayıyorlar. Aradaki farkın (açıklamalardaki) sebebi bu.” diye konuştu.

“Bu hükümet ağzından düşürmediği Filistin davasına sahip çıktığını söyleyen hükümet, gerektiği zaman oraya bile bir çentik atabiliyor hem de İsrail için atabiliyor.” diyen Loğoğlu, Türkiye’nin dünya gündeminde olmasının negatif bir anlam içerdiğini vurguladı. Loğoğlu, “Türkiye, sorun yaratan bir ülke görünümde. Türkiye’nin özellikle Rusya krizinden sonra iyice savrulmaya başlayan dış politikası neticesinde birdenbire AB’yi yeniden keşfettik, ABD’yi yeniden keşfettik. Şimdi İsrail’i keşfetmeye çalışıyoruz. Bu sağlıklı bir dönüşüm değil.” ifadelerini kullandı.

‘TÜRKİYE ARTIK SAYGIYLA ANILAN BİR ÜLKE DURUMUNDAN ÇIKTI’ 

CHP Dış İlişkilerden Sorumlu eski Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Cihan Haber Ajansı muhabirinin dış politikaya dair sorularını cevaplandırdı. Türkiye’nin insan haklarına ilişkin sıkıntılar gibi iç sorunların yanında dış politikada yaşanan gerginlik ve krizlerle karşı karşıya bırakıldığının altını çizen Loğoğlu, Türkiye’nin artık ne yapacağı önceden kestirilemeyen bir ülke konuma geldiğini savundu. Loğoğlu, “Katıldığım toplantılarda Türkiye’deki siyasi gelişmelere ilişkin biraz müstehzi, silik ifadeler oluyor. Onları tabii bizim hoş karşılamamız mümkün değil. Ama, Türkiye artık hakkında konuşulduğu zaman saygıyla, ciddiyet içinde anılan bir ülke durumundan maalesef çıkmış durumda.” dedi. 

LOĞOĞLU: ARAP DÜNYASI, ‘HAYRANLIKLA BAKIYORDUK, ŞİMDİ BİZİM GİBİ OLDUNUZ’ DİYORLAR

Türkiye’yi Müslüman dünya bakımından bir dönem cazip kılan hususun demokratik bir rejime sahip olması olduğunu kaydeden Loğoğlu, “Türkiye’ye baktıkları lazım Batı dünyası ile yakın ilişkiler içinde olan, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan, demokratik, kadın haklarına, insan haklarına saygılı, laik bir rejime sahip olmasıydı. Türkiye’nin bu yapısı son 8-9 yıldır sürekli bir yıpranmaya konu oldu. Türkiye’nin o ‘rol modeli’ olma imajı sürekli zedelendi. Öyle bir noktaya geldi ki artık bunu Arap ülkeleri de söylüyorlar; ‘Biz size hayranlıkla bakıyorduk. Çünkü bizden farklıydınız. Ama şimdi bizim gibi oldunuz’ diyorlar.” diye konuştu.

‘TÜRKİYE, DIŞ POLİTİKADA CUMHURİYET DÖNEMİNİN EN SIKINTILI DÖNEMİNİ YAŞIYOR’

AKP iktidarlarının mezhep eksenli bir dış politika takip ettiğini vurgulayan eski Washington Büyükelçisi Loğoğlu, “Türkiye bugün özellikle dış ilişkiler bakımından Cumhuriyet döneminin en sıkıntılı dönemini yaşıyor. Bütün komşularımızla sorunluyuz. Birini halledelim derken üstüne bir hata daha yapıyorlar. İkincisi ile üçüncüsü ile kötü duruma düşüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

‘AB VE ABD’DEN SONRA ŞİMDİ İSRAİL’İ YENİDEN KEŞFETMEYE ÇALIŞIYORUZ’

Başta ABD ve AB olmak üzere Batı’nın Türkiye’deki insan hakları ya da ifade özgürlüğü gibi konularda yaşanan sıkıntılara ‘çıkarcı’ bir yaklaşımla yeteri kadar tepki vermediklerini kaydeden Loğoğlu, AB’nin çok sayıda mültecinin bir anda kapılarına dayanacağını beklemedikleri için Türkiye’ye biraz para verdiğini anlattı. Loğoğlu, “Türkiye’nin özellikle Rusya krizinden sonra iyice savrulmaya başlayan dış politikası neticesinde birdenbire AB’yi yeniden keşfettik, ABD’yi yeniden keşfettik. Şimdi İsrail’i keşfetmeye çalışıyoruz. Bu sağlıklı bir dönüşüm değil.” şeklinde konuştu. 

LOĞOĞLU: TÜRK KAMUOYUNA ‘İSRAİL HAPI’ YUTTURMAK ZOR OLDUĞU İÇİN ZAMANA YAYIYORLAR

Türkiye-İsrail arasındaki Mavi Marmara görüşmelerinde İsrail’in ‘mutabakat hasıl oldu’ dediğini ancak Türk tarafının bunu yalanlayarak ‘görüşmeler devam ediyor’ dediğini anımsatan Loğoğlu, “Bizimkiler tabii İsrail’e bu kadar sayıp döktün sonra Türk kamuoyuna bir ‘İsrail hapı’ yutturmak zor olacak diye biraz zamana yayıyorlar. Aradaki farkın (açıklamalardaki) sebebi bu.” dedi. 

‘İNSANI ÜRPERTEN BİR DAVRANIŞ BİÇİMİ’

Faruk Loğoğlu, şunları kaydetti: “Demek ki bu hükümet, ağzından düşürmediği Filistin davasına sahip çıktığını söyleyen hükümet, gerektiği zaman oraya bile bir çentik atabiliyor hem de İsrail için atabiliyor. Bu, insanı ürperten bir davranış biçimi. Türkiye-İsrail ilişkilerin gelişmesi olumlu bir gelişme. Normalleşirse bunu olumlu görmemiz lazım. Ben buna arka çıkarım. Çünkü bölgesel planda söz sahibi olabilmesinin en temel unsurlarından birisi Türkiye-İsrail ilişkilerin iyi olması.”

Etiketler: faruk loğoğlu, israil
Okunma Sayısı: 1768
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı