Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ziyaretinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Azerbaycan'a tarihi bir ziyaret gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Karabağ Zaferi, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin tarihinde bir dönüm noktasıdır. 'Tek millet, iki devlet' ilkesi, Azerbaycan'la dayanışmamızın temel felsefesidir. Bu birlik ve beraberlik Karabağ'ın özgürleştirilmesiyle adeta taçlanmıştır. Karabağ Zaferi'ni getiren 44 günlük mücadele süreci boyunca biz anbean Azerbaycan'ın yanında olduk. Ben sürekli süreci bizzat takip ettim. Başta Dışişleri Bakanım, Milli Savunma Bakanım, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanım olmak üzere arkadaşlarım ilişkileri sürekli diri tuttular. Bunun yanında, diğer ekiplerimizin oraya gidiş gelişleriyle süreci yakından takip ettik." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile sürekli telefon diplomasisini ayakta tuttuklarını dile getirerek "Arkadaşlarımız da sürekli sahada ve masada yoğun bir mücadele verdiler. Bu 44 günün perde arkası eminim yazılacaktır. Zaman, bu işin çok ciddi bir şahidi olacaktır." değerlendirmesini yaptı.
"Karabağ Zaferi ile Kafkasların tarihinde yeni bir sayfa açılmıştır. İnanıyorum ki bölge tarihi yeni bir istikamette şekillenecektir." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üzerinde çalıştığımız 6'lı Platform herkes için kazan-kazan imkanı sağlayacak bir girişimdir. Ermenistan da bu sürece katılır ve olumlu adımlar atarsa Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde de yeni bir sayfa açılabilir. Yeni imkanlar doğduğu takdirde şüphesiz ki burada Ermenistan'ın kazancı da ciddi manada artacaktır. Bundan en çok da Ermenistan kazanacaktır." açıklamasını yaptı.
"Artık pasaportla değil kimlik kartı ile gidiş gelişler yapılabilecek"
Azerbaycan ziyaretinde ikili ilişkilerin de ele alındığına ve 5 anlaşma imzalandığına işaret eden Erdoğan, ilişkileri bundan sonra da her alanda geliştirmeye devam edeceklerini vurguladı.
"BMC AZ Şirketi ile Azerbaycan Otoyolları Devlet Acenteliği Arasında Anlaşma Protokolü, BMC Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile Bakü Ulaşım Başkanlığı Arasında Anlaşma Protokolü, Azerbaycan Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Geliştirilmesi Ajansı ile Türkiye Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Arasında Mutabakat Zaptı, Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Medya Alanında Stratejik İş Birliğine İlişkin Mutabakat Zaptı"nın imzalandığını hatırlatan Erdoğan, ayrıca "Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti arasında 25 Şubat'ta Bakü'de imzalanan Karşılıklı Vize Muafiyetine Dair Anlaşma'ya Getirilen Değişikliklere Dair Protokol"e de imza konulduğunu belirtti. Erdoğan, bununla artık pasaportla değil kimlik kartı ile gidiş gelişlerin yapılabileceği bir sürecin başlayacağını bildirerek "Adeta Kuzey Kıbrıs ile olan gidiş gelişlerdeki uygulamayı burada da yapmış olacağız." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlaşmaların dışında, özellikle karşılıklı yatırımların artırılması hususunda, ticaret ve turizm alanlarında çalışmaları yoğunlaştıracaklarına dikkati çekerek Cumhurbaşkanı Aliyev ile aldıkları karar doğrultusunda Karabağ'ın yeniden inşasında Türkiye'nin önemli bir rol oynayacağını söyledi. Türkiye'nin Karabağ'da gerek altyapıda gerek üstyapıda atacağı adımlar olacağını ifade eden Erdoğan, bir yıla varmadan özellikle Karabağ bölgesinin yeniden şekillenmesini sağlayacak adımların atılacağını aktardı.
Erdoğan, Dağlık Karabağ'daki Ermeni işgali sonrası Fransa Parlamentosu'nun "Dağlık Karabağ'daki sözde yönetimi tanıma kararı"na ilişkin değerlendirmesi sorulan Erdoğan, "Çok açık ve net konuşacağım. Minsk Üçlüsü içerisinde dönem başkanlığını yürüten Macron'un bu sürece olumlu bir katkısı maalesef hiç olmadı. Burada da ne yazık ki Fransa'nın Cumhurbaşkanı olarak hakikaten acemice tavırlar içerisinde. Çok acemice attığı adımlar sebebiyle de şu anda burada her şeyi birbirine kattı." cevabını verdi.
"Macron da bir siyaset acemisidir"
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un siyasi yaşamında her yerden bir şeyler elde etme veya çıkarma gayreti içinde olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bakıyorsunuz, Lübnan'da her taraf yanmış yıkılmış, Macron Lübnan'a oradan talimatlar veriyor, oradan iş çıkarmaya çalışıyor. Yani hep durumdan vazife çıkarma gibi bir gayret içerisinde. Ne oldu? Halk Lübnan'dan bunu adeta kovdu. Aynı şeyi darbeci Hafter'in yanında yer almak suretiyle Libya'da yaptı. Bir Berlin Konferansı yaşandı. Darbeci Hafter'i Birleşmiş Milletler tanımıyor ama sen onun yanında yer alıyorsun. Sen demokrasiden yana mısın, darbelerden yana mısın? Öbür tarafta ise meşruiyeti olan bir Serrac var. Senin Serrac'ın yanında yer alman lazım. Ama almadı. Orada durumdan vazife çıkarmak suretiyle bizimle dalaşmaya başladı. Orada bizim bir sivil gemimize saldırma ve bu sivil gemimize bir suç isnat etme yoluna gitti. Halbuki hiç alakası yok ama oradan ben nasıl Türkiye'ye bir çamur atarım hesabı yaptı. Her şey ortaya konuldu, açıklandı ama o buna rağmen çeşitli ülkelerle irtibatlar kurarak oradan bize çamur atmaya kalkıştı. Tutmadı tabii. Yani Macron böyle bir karakter. Dolayısıyla şu anda Azerbaycan'la ilgili attığı adımlarda da hesapları burada tutmadı."
Özellikle Aliyev'in duruşuyla Macron'un hesaplarının alt üst olduğunu belirten Erdoğan, "Bunun zararı kime olacak? Fransa'ya olacak. Niye? Fransa bugüne kadar attığı adımlarla ilgili, örneğin çeşitli anlaşmalar vesaire dışında, belki Azerbaycan-Fransa ilişkilerini bitirmiş olacak. Siyasi acemilik budur. Siyasetin acemiliği budur. Macron da bir siyaset acemisidir. Zaten şu andaki tüm kamuoyu araştırmalarında da kendisini bitirmiş durumdadır." dedi.
"Azerbaycan Türkiyesiz olmayacak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rus barış gücünün Karabağ'a gelmesiyle alakalı Azerbaycan kamuoyunda bir endişe söz konusuydu. Türkiye'nin sürece dahil olmasıyla bu endişe biraz giderildi. Bundan sonraki süreçte Azerbaycan Türkleri, bu endişelerinin tamamen giderileceği şekilde Türkiye'nin fiili varlığını görebilecek mi?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Biliyorsunuz bizim zaten Azerbaycan'la askeri eğitim noktasında da bir anlaşmamız var. Son olarak bu anlaşmayı zaten Meclisimizden de geçirmiş bulunuyoruz. Bu iş birliğimizle de bir defa eğitim-öğretim noktasındaki anlaşma aramızdaki dayanışmayı çok daha farklı bir platforma taşıyacaktır. Bununla ilgili Rusya'yla da aramızdaki bağları bir dayanışma içerisinde adeta pekiştirdik. Bunu Sayın Putin'le de görüştük. Türkiye şu anda Azerbaycan topraklarında bu eğitimi-öğretimi yapabileceği gibi, zaten Azerbaycanlı askerler daha önce de ülkemize gelip eğitim-öğretim alıyordu, yine alabilecekler. Bütün bunlar aramızdaki dayanışmayı da pekiştirecektir. Zaten bizim aramızda istihbarat iş birliği vesaire, bütün bunlar var. Yani inşallah Azerbaycan Türkiye'siz olmayacak ve bu dayanışmamız her alanda devam edecek. Azerbaycan'la siyasi, askeri, ekonomik, kültürel, diplomasi, her alanda bu iş birliğini sürdüreceğiz. Sadece başkanlar düzeyinde değil bütün bakanlarımız, diğer birimlerimiz de bu iş birliğini cansiperane devam ettirecek."
Türkiye-Azerbaycan Ortak Medya Platformu
Türkiye-Azerbaycan Ortak Medya Platformu'ndan Türkiye'nin beklentisi sorulan Erdoğan, bunun bir ilk olmadığını, önce de Türkiye-Pakistan-Malezya arasında benzer bir adım atıldığını anımsattı.
Erdoğan, İletişim Başkanlığının bunu daha farklı şekillendirmeye yönelik bir çalışmayı devam ettirdiğini vurgulayarak şunları kaydetti:
"Şimdi Azerbaycan'daki bu gelişmeler sebebiyle, İletişim Başkanlığımız ve Azerbaycan'daki muadili kurum arasında yapılan bu anlaşma, süreci çok daha zenginleştirecektir. Çünkü Azerbaycan'ın böyle bir dayanışmaya, böyle bir ittifaka ihtiyacı ciddi manada var. Bölgeyle ilgili zaten böyle bir şeye ihtiyaç var. Bunu inşallah süratle geliştireceğiz ve bir de tabi bunu zenginleştireceğiz. İletişim Başkanlarımız, aralarında görüşmek suretiyle buraya hangi ülkeler katılırsa daha güçlü hale geleceğinin çalışmasını da yürütecek. Bu mesela Pakistan mı olur, yoksa başka bir ülke mi olur, bu çalışmaları da devam ettirmek suretiyle inşallah bu yapılan anlaşmayı daha zengin hale getireceğiz."
'Kendisiyle Amerika'da birkaç kez görüşmüş birisiyim'
"ABD CAATSA yaptırımlarını uygulamayı planlıyor, Avrupa Birliği'nden de yaptırım kararları var. Bu tehdit dilinin altında yatan nedir?" sorusu üzerine Erdoğan, bir NATO üyesi ülke olan Türkiye'nin NATO'nun ilk 5'i içerisinde önemli yere sahip olduğunu söyledi.
Eski ABD Başkanları Trump ve Obama döneminde her zaman iftiharla "Türkiye gibi bir NATO ülkesine sahibiz" denildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda Amerika'nın kalkıp CAATSA diye bir olayla Türkiye'yi karşı karşıya getirmesi, bir defa NATO’daki çok önemli bir ortağına yapılan bir saygısızlıktır. Ben olaya böyle bakıyorum." diye konuştu.
Donald Trump döneminde Amerika ile iletişimin sıkıntılı olmadığını, aksine birçok konuda çok daha olumlu adımlar atıldığını belirten Erdoğan, eski Başkan Barack Obama ile de 8 yıl çalıştığını ve Obama'nın, "Benim dünyadaki ilk 5 dostum arasında en önemlilerinden bir tanesi Erdoğan'dır." dediğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şu anda Demokratlar iş başına geliyor. Dolayısıyla ne oldu da şu anda Türkiye'ye böyle bir CAATSA yaptırımına gidilecek? Kaldı ki Biden, evimde beni rahatsızlığımda ziyaret eden birisidir. Kendisiyle Amerika'da birkaç kez görüşmüş birisiyim. Beni iyi tanıyan birisi. Ben de onu iyi tanıyorum ama bir kez bir açıklaması oldu, ben cevap dahi vermedim. Şimdi böyle bir şey, dünyada siyasiler arasında asla tevessül edilmeyecek bir konudur. Fakat ben bazı şeylere alıştığım için diyorum ki Amerika'da devir teslim yapıldıktan sonra herhalde akışı çok daha iyi göreceğiz. Onun için bize düşen 'men sabera zafera', sabredeceğiz ve göreceğiz."
AA