Katıldığı programda söylediği sözleri tartışılan Bülent Arınç, sosyal medyadan yaptığı açıklamada o sözlerini hedef alanlara cevap verdi.
Arınç’ın en sert cevabı ise Cem Küçük ve Fuat Uğur’a oldu. Arınç’ın açıklamaları şöyle; “Yaptığım açıklamalardan sonra, tebrik ve teşekkür mesajlarının yanı sıra, tepkilerini dile getirenler de oldu elbette. Onlardan birisi de, kendisini Bursa’dan tanıdığım ve siyaset hayatında Sayın Bahçeli’nin ibrikçiliğinden başka bir meziyeti olmayan bir zat! Kendi ağzının bozukluğuna, kalitesine de çok yakışan; ama tertemiz Anadolu milliyetçiliğine hiç de uymayacak bir üslûpla güya bana cevap vermiş. Fesubhanallah! Bu ibrikçi başının tüm hakaretlerini misliyele kendisine iade edip başka bir hususu izah etmek isterim.
‘Eski muhalif, şimdi ne olduğu belli değil’
İsmimin gittiği her yerde, adımın anıldığı her konuda ipini koparmışçasına saldıran, ama bu zaman kadar haklarında konuşmak istemediğim isimlerini anmamaya özen gösterdiğim bir ikili var. Adeta Edi ile Büdü! Geçmişi ve kökleri temiz ekranlarda, dâvâ çilesi çekmiş ve ahirete göçmüş insanların kemiklerini sızlatırcasına, her sabah, her gün dillerinden zift saçmaya devam ediyorlar. Sorsan, AKP’nin en önde savunucuları (!) O ikiliden biri basın eskisi. Eski muhalif, şimdi ne olduğu belli değil. Daha bir kaç hafta önce İlhan Kesici’nin yer almadığı bir fotoğrafı, fotoğraftaki şahıs sanki oymuş gibi köşesine taşımış ve ona atfen “İlhan Kesici’nin bu sohbette söylediklerinden aklımda kalan tek şey davudî sesi ile yaptığı eleştiriler ve muğlak ifadelerdi” diyerek fotoğrafın hikâyesini anlatmıştı (!) Pardon, uydurmuştu.
‘Öğreteyim, öğren ve artık sus!’
Diğer ise öbüründen daha küçük ve daha zeki (!) En azında göz göre göre, kör gözün parmağına hesabı o kadar açık yalan söylemiyor. Algı yönetim teknikleri açısından söylenmemesi gerektiğini de biliyor. Aldığı yoğun eğitimler, misyon ve görevinden olsa gerek. Her fırsatta şahsım ve bazı arkadaşlarım için “Parti kursunlar da halktaki karşılıklarını görelim” diyen bu küçük maşa, en son yaptığım açıklamalarımdan sonra, zekâsına yakışmayacak bir acemilikle yine racon kesmiş ve beni Manisa’dan aday olmaya dâvet etmiş. Bak delikanlı! Biz, partimizi bundan 16 yıl önce, bağımsız oalrak kurduk zaten! Halktaki karşılığımız da, gücümüz de yine o halkın garantisindedir. Halktaki karşılığımızı ve gücümüzü test etmek senin haddin değil! İnsanlar senin için de; “Herkesi nasıl bu kadar kolay tehdit edebiliyor? Nasıl bu kadar pervasız olabiliyor? Gücünü nereden alıyor?” diye soruyorlar. Aidiyet ve mensubiyetini bilenler biliyor da; bilmeyenler sormakta haklılar tabi. Fakat senin de bilmediğin bir şey var. Öğreteyim, öğren ve artık sus! Siyasette en büyük güç, gücünü ve bildiklerini gizleyebilmektir.