"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adan: AKP kadrolarında 17-25 Aralık hırsızlık olayına inanmayan hiç kimse yok

28 Ağustos 2015, Cuma 16:17
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İstanbul Milletvekili Celal Adan, Adalet ve Kalkınma Partisi kadrolarında 17-25 Aralık hırsızlık olayına inanmayan hiç kimsenin olmadığını savundu.

17-25 Aralık’ı bakanların bir kısmıyla konuştuklarını vurgulayan Adan, “Eğer açıklamazlarsa ileride açıklarız. Herkesle konuştuk. 17-25 Aralık’ın 4 bakanı vatandaşın gittiği kahveye gidemiyor, vatandaşın gittiği lokantaya gidemiyor. 17-25 Aralık’ın bakanlarından bir tanesi 'ben istifa ettiysem siz de istifa edin' sorumluluğunu bir yere yükledi. Bütün bunlara rağmen ucu bir yere dokunacağı için bu bakanlardan hesap sormayan ve Türkiye’de adaletin en az güvenilirlik noktasına inmesine öncülük yapan bugünki aşağılık iradeyi yazacak tarih.” diye konuştu. 

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İstanbul Milletvekili Celal Adan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) basın toplantısı düzenledi.

“Ar damarı patlamış, ar damarı çatlamış bir siyasal iktidarla karşı karşıyayız.” diyen Adan, “Dün Başbakan koalisyon hükümetine katılmadığı için Bahçeli’nin tarihin yazacağını ifade ediyor. Oysa esas tarih neyi yazacak onu paylaşmak istiyorum.” ifadesini kullandı. 

Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluklarının 17-25 Aralık’ta ortaya çıktığını kaydeden Adan, şöyle konuştu: “Soygun tarihi yani adeta hırsızlığın yakalandığı gün 17-25 Aralık tarihi olarak geçen o sürece Adalet ve Kalkınma Partili 58 milletvekili 17-25 Aralık’ı kabullenirken tarih 17-25 Aralık’a inandığı halde 4 bakanı aklarken ucunun nereye dokunacağını herkesin bildiği cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğuna karşı sessiz kalanları tarih yazacak. Bunlardan bir tanesi Ahmet Davutoğlu.” 

Tarihin Süleyman Şah türbesinin adeta bir evden mal kaçırırcasına boynu büyük bir şekilde taşınmasını yazacağını savunan Adan, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Tarih 2013 yılında bir tek Türk bayrağının olmadığı Diyarbakır’da eşkıya başının mesajını okutanları yazacak. Tarih Kobani olaylarında Diyarbakır’ı yakan terör örgütünün durması için eşkıya başının önünde boyun eğen bugünkü siyasal iktidarı yazacak. Tarih bu aşağılık siyasal iktidarı yazacak. Elbette niçin yazacak. Ölüm oruçlarını durdurmak için eşkiya başından yardım istediklerini yazacak. Tarih rehineleri kurtarırken eşkıya başından nasıl yardım istediklerini yazacak. Tarih bu ülkeyi yönetirken çözüm süreciyle meşgul olurken, Türkiye’yi bir baştan bir başa yakacak şekilde terör örgütünün nasıl silahlandığını açıklayan utanmaz ar damarı çatlamış bugünkü Başbakan’ı yazacak.” 

Dün muhtarlar toplantısından çıkan bir muhtar heyetini kabul ettiğini hatırlatan Adan, şunları kaydetti: “'Ne yapıyorsunuz?' dedim. 'Biz Cumhurbaşkanı'nın sarayında tiyatro seyrediyoruz' dediler. Devletin en yüce makamını o makamı meşrulaştırmak adına Saray'ın debdebesini meşrulaştırmak adına muhtarların önünde tiyatro oynayan bir Cumhurbaşkanı'nı yazacak. Tarih Marmara gemisinde Türk vatandaşların kafasına kurşun sıkılırken Mehmet Akif’in şiirini söyleyip meydan okuyan daha sonra kedi gibi kaybolan boynu bükük kalan Cumhurbaşkanı'nı yazacak. Tarih Suriye uçağı düşerken yine Akif’ten şiir söyleyen bir müddet sonra unutan Cumhurbaşkanı'nı yazacak. Tarih müslümanları tapeci hırsızlık algısıyla örtüştüren İslamı yıpratan bu dönemi yazacak. Tarih paralel olgusunu yaratan PKK ile şekillenen bugünkü siyasal iktidarı yazacak. Düne kadar Anayasa'nın 4 maddesi diye direndiğimiz MHP’nin şartlarından biri olan Türk kelimesinin Anayasa'dan çıkarılması konusunda bir iklimin oluşmasına imkan sağlayan bugünkü aşağılık iradeyi yazacak tarih. Gelin Türkiye zorda, terör var dış politikada büyük zorluklar var, dolar 3 bin lirayı buldu, 'gelin 17-25 Aralık hırsızlık olayı nereye dokunuyorsa dokunsun bunun üzerine gidelim' dediğimizde bu bir paralel oyunu diyip kaçanları yazacak. Tarih çözüm süreci denilen aşağılık iradeniz Türkiye’yi bölünme noktasına taşındığını söylediğimizde gelin bunu bütün yasal süreçlerle ortadan kaldıralım diyip hükümet kuralım diyen fakat buna itiraz eden Adalet ve Kalkınma Partisi'ni aşağılık iradesini tartışacak.” 

NECİP FAZIL VE AKİF YAŞASAYDI TÜRKİYE’DE BİLE YAŞAMAKTAN VAZGEÇERLERDİ

17-25 Aralık’ı bakanların bir kısmıyla konuştuklarını vurgulayan Adan, “Eğer açıklamazlarsa ileride açıklarız. Herkesle konuştuk. Şuanda Adalet ve Kalkınma Partisi kadrolarında 17-25 Aralık hırsızlık olayına inanmayan hiç kimse yok. 17-25 Aralık’ın 4 bakanı vatandaşın gittiği kahveye gidemiyor, vatandaşın gittiği lokantaya gidemiyor. 17-25 Aralık’ın bakanlarından bir tanesi ben istifa ettiysem sizde istifa edin sorumluluğunu bir yere yükledi. Bütün bunlara rağmen ucu bir yere dokunacağı için bu bakanlardan hesap sormayan ve Türkiye’de adaletin en az güvenilirlik noktasına inmesine öncülük yapan bugünki aşağılık iradeyi yazacak tarih.” dedi.

Adan, “Eğer bugün Türkiye’de Necip Fazıl ve Akif yaşasaydı 17-25 Aralık’tan hesap sormamış, PKK’nın eşkıya başının önünde diz çökmüş bu siyasal iktidarda bırakın Ankara’da yaşamayı Türkiye’de bile yaşamaktan vazgeçerlerdi. Türkiye’den göçerlerdi. Akif’i Necip Fazıl’ı istismardan vazgeçsinler ve bugün Türkiye’yi tahribattan vazgeçsinler ayrıca MHP’nin her tarafa kapısını kapattı iradesini aşağılık bir irade olarak değerlendiriyorum bir iftira olarak değerlendiriyorum.” ifadelerini kullandı.

Okunma Sayısı: 1988
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı