Saadet Partisi(SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Suriye'ye askeri müdahale" konusunu gündeme getirmesini eleştirdi.
Kamalak, "15 gün içerisinde Şam'a gireceklerdi, Şam Camiinde Sabah namazı kılacaklardı. 70 gündür Sur'a giremiyorlar." dedi.
SP lideri Kamalak, parti genel merkezinde gündemi değerlendiren bir basın toplantısı düzenledi. AKP iktidarının geçmişinin hatalarla ve yanlışlarla dolu olduğunu öne süren Kamalak, "Ancak Suriye'ye girmek bir hatadan öte bir felaket olur. Gelinen nokta zaten bu iktidarın dış politikadaki yetersizliğinin, basiretsizliğinin ve ferasetsizliğinin bir sonucudur. Maalesef Bölgesel aktör olma sevdasıyla çıktığı yolda, bugün sadece bir figüran olarak kalmıştır. 70 gündür Sur'a giremeyenlerin, Suriye'ye girmeleri bir akıl tutulması olur. Bir yanlış, daha büyük bir yanlışla düzeltilemez. Bin yıllık geçmişi destansı zaferlerle, şan ve şerefle dolu bir ülke, küresel emperyalizmin tetikçisi olamaz, olmamalıdır." ifadelerini kullandı.
'BÖLGEDEKİ SAVAŞIN KAYBEDENLERİ MÜSLÜMANLAR OLUR'
"Türkiye, sözde "Bölgesel Aktörlük" gibi tahrik ve teşviklerle, sonu felaket olan bu karanlık maceraya sürüklenmemelidir. Tarihten ders alınmalıdır. Unutulmamalıdır ki, Saddam'ı Kuveyt için teşvik edenlerle, sonrasında idam edenler aynı küresel güçlerdi" uyarılarında bulunan SP lideri, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye ile Suriye arasında yaşanacak bir savaş, yangını söndürmek bir yana, bütün Ortadoğu'yu ateşe boğar. Bölgede yaşanacak yeni bir sıcak savaş, ülkemize ve İslam Alemine değil. Büyük İsrail Projesi'nin sahiplerine hizmet eder. Böyle bir savaşın tek kaybedeni Müslümanlar, tek kazananı ise sömürgeci emperyalizm olur. Türkiye'nin güvenliği Suriye'nin bütünlüğü ile doğrudan bağlantılıdır. Suriye'nin bölünmesi. Türkiye'nin bölünmesine zemin oluşturur. Daha önce söyledik, yine söylüyorum, Evet Suriye'ye 15 dakikada girilebilirsin! Çıktığınızda da kolunuz ve kanadınız kırılmış olarak çıkarsınız. Ülkemiz bölünmüş olarak çıkarsınız."
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ifade ettiği "1 Mart tezkeresi kabul edilip Türkiye, Irakta olsaydı, Irak'ın durumu böyle olmazdı. Irak'ta düşülen bu hataya Suriye'de düşmek istemiyorum." sözlerini değerlendiren Kamalak, Meclis'in 2003 yılında oylanan tezkereyi reddetmesinin doğru olduğunu savundu.
Öte yandan, Meclis'in ret kararının AKP hükümeti tarafından 1 Eylül 2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Dışişleri Bakanlığı tebliği ile etkisiz hale getirilmesinin yanlış olduğunu kaydeden Kamalak, "Bu tezkereyle 6 havalimanımızla 7 limanımızı küresel empreyalizmin emrine amade kıldılar. Bu yanlıştı. Sanırım bu yanlışı doğru göstermeye çalışıyorlar." şeklinde konuştu.
'MISIR'DA SİVİL HALKA YARDIM EDECEKLERDİ, 10 BİNE YAKIN İNSAN HAYATINI KAYBETTİ'
Kamalak sözlerini şöyle tamamladı: "'Irak'a demokrasi götüreceklerdi. Ne oldu? 2 milyonun üzerinde insan hayatını kaybetti. Ülke bölündü. Libya'da sivil halka demokrasi götüreceklerdi. Ne oldu? 80 bin Müslüman hayatını kaybetti. Şu an orada fiilen iki devlet var. Libya 40 parçaya bölünmüş durumda. Mısır'da sivil halka yardım edeceklerdi. Rabia işaretlerini düşünün. 10 bine yakın insan hayatını kaybetti… 15 gün içerisinde Şama gireceklerdi, Şam Camiinde sabah namazı kılacaklardı. 70 gündür Sur'a giremiyorlar."