Bugüne kadar, seçimlerle ilgili tek bir lâf etmemiştim. Sustum, sustum, ama bir yere kadar... Sonunda beş tepem attı. Bakın, bir değil, iki değil… Tam beş! Nasıl atmasın, devletin memurları dururken bankacılar gitmiş sandıklara görevli olmuşlar. Yav, sen hayırdır, ne iş bankacılar?
O malûm zihniyete sorsan “akşama kadar işyerinde kâğıt para saymaya alışık olanlar, oyları da çok iyi sayarlar” diye cevap verecektir. Siz de bunu yediniz, değil mi? Kâğıt üstünde öyle görünebilir. Ama kâğıt konusunda her türlü üçkâğıdı yapabileceklerini de mi göremiyorsunuz?
Bankacıların olaya müdahale ettiğinin diğer bir işaretine bakalım. İptal kararından hemen sonra dolar hemen yukarı doğru fırladı mı? Dolar nedir, paradır. Para nerede bulunur, bankada. Bankacılar parayla istedikleri gibi oynuyorlar mı, evet! “Ne yapıyorlar, nasıl yapıyorlar?” derseniz, bir şey yapıyorlar, ama tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz. Şimdi anladınız mı oyunun büyüklüğünü? Şu dörtlük eşliğinde sizi 23 Haziran seçimlerine bekliyorum:
“Bir zarfta üç-dört pusula,
Biri değil, ama diğerleri uyuyor usûle
Eğer beni seçersen
Hepsinde tek yere mührü salla”