Hepinize merhabalar çok sevgideğer Pazarola okurları.
O kadar uzun süredir seçimlerle uğraşıyoruz ki şimdi seçim bittikten sonra ne yazacağım, ne anlatacağım şaşmış haldeyim. Zaten bütün çalışmalarıma rağmen sandıktan bana 1,5 oy çıkmış. Biri kendi oyum da o buçuk olan ne oluyor ben de anlamadım. Çok kırgınım. Bu görev için bütün unvanlarımdan da istifa ettiğim için şu an boşta kaldım. Benimle birlikte kaybeden diğer rakibim Sn. Yıldırım “Sade milletvekiliyim artık” demiş. E! ben buralara milletvekilliğinden başbakanlıktan falan da gelmediğim için sade milletvekili falan olmuyorum. Olsam olsam belki kakaolu ya da çilekli vatandaş olurum. Resmen işsiz güçsüz kaldım ya.
Yine okuyup işsiz kalacağız mecbur
Ben önümdeki 20 seneyi hep bu seçime göre planlamıştım. Önce Belediye Başkanı sonra Başbakan ardından Devlet Başkanlığı derken Dünya Liderliği’ne kadar yolum vardı. Şimdi önümdeki tek yol okul yolları. Yine okuyup işsiz kalacağız mecbur. Allah’tan elimde avucumda ne varsa seçim kampanyalarına çar çur etmedim de zararda değilim. Zaten elimde avucumda bir tek aylık akbilim var. Allah’ım sana binlerce defa şükürler olsun Rabbim iyi ki kaybedecek bir şeyim yok da beni iflâsla sınamıyorsun. Eminim sizler de benim gibi seçimlerden sonra büyük boşluğa düştünüz.
Seçimsiz süreçte seçim tatbikatları yapalım
Asla kafamızı kaldırıp rahat nefes alamayalım diye her sene ikişer defa sandığa gittiğimiz için şimdi minimum 5 sene seçimsiz geçirmek çok hayalî geliyor. Kendi aramızda bu sürece uyum sağlamak için ufak seçim tatbikatları yaparak bu ruhu canlı tutabiliriz kanaatindeyim. Belki “Mühür nereye basılır?”, “Oy nasıl kullanılır?”, “Seçim yapmak cihad mıdır?”, “Bütün tesettürlüler AKP’li olmak zorunda mıdır?”, “Tipinden seçmen tanınır mı?”, “Hem seçme hakkı verip hem de hür irademizle seçim yaptığımız halde vatan haini ilân edilir miyiz?” gibi pek çok sorunun cevabını da bulabiliriz. Zaten ben Avrupa tecrübesi olan, her zaman Türkiye’nin birlik ve beraberliğine inanan, ülkesini ve vatandaşlarını seven, umutlu ve elit bir çilekli vatandaş olarak hep birlikte huzur içinde yaşayabileceğimize inanıyorum.
İçindeki nefreti serbest bırak
Devlet büyükleri ve siyasîler tarafından kışkırtılmadan, yandaş medya tarafından türlü yalanlara ve iftiralara maruz kalmadan kendi halimize bırakıldığımızda gayet de aklı başında ve hoşgörülü insanlarız aslında. İşte bu yüzden her şeyden önce içimizdeki nefreti serbest bırakmamız lâzım. Dünyayı yalnızca sevgi kurtarabilir. Gözümüzü dört açıp elimizden en kıymetlimizi, sevmek kabiliyetimizi almaya çalışanlara karşı dikkatli olmamız gerek.
Hadi Allah’a emanet olun, haftaya görüşürüz!
Çedile Hanım