“Bu hükûmet zaman-ı istibdatta akla husumet ederdi. Şimdi de hayata adavet ediyor. Eğer hükûmet böyle olursa, yaşasın cünun! Yaşasın mevt! Zâlimler için de yaşasın Cehennem!” RNK-İlk Dönem Eserleri/385
***
1908 öncesindeki istibdat zamanında devlet fikri suç sayıp akla husumet ederken, sonrasında muhalifleri susturmakla yetinmemiş ve adeta hayata düşmanlık eder hale gelmiş.
Akla husumet eden hükümet Abdülhamid hükûmeti. Hz. Üstad onun zamanını da “zaman-ı istibdat” olarak tarif ediyor. Hayata husumet eden hükûmet ise, İttihat ve Terakki hükûmeti. Tek parti döneminde devletin imana kast etmesi ve müminin ahiretini mahvetmesi ise, ayrıca çalışılması gereken bir konu.
Hz. Üstad burada bir ayrım yapmıyor “bu hükûmet” diyor. Acizane buradan şunu anlıyorum: Zulmü kim yaparsa yapsın aynıdır. Baştakilerin dindar veya dinsiz olmasının bir önemi yok. Dindar olmak kişinin zulmüne mani olmuyorsa sebebini ve neticesini düşünmek lazım. Eğer zulüm ve zalim varsa istibdat netice bakımından aynı. Yoksa bir ayrım yapardı Hz. Üstad.
Hal böyleyken, günümüzde Risale okuyup Abdülhamid güzellemeleri yapanlar var. Üstadlarını akıl hastanesine gönderen bir padişaha yaptıkları övgüler şaşırtıcı.
Tamam sövmeyelim ama, yapılan bu Abdülhamitçilik de nedir, anlamak zor.
Bu durum birilerinin “dolmuş”una binenlerin çokluğunu gösteriyor zannımca. Birilerinin “dolmuş”una binmek ise bineni farklı menzillere götürecektir.
***
Şöyle bir sorum var: Akla husumet etmek mi, hayata düşmanlık etmek mi -yani idam cezası mı- daha ağır?
Kanaatimce akla husumet daha ağır. Eğer akıl hastanesindeki doktor Hz. Üstad için ‘deli raporu’ verseydi ne olurdu?
Bir deli -hâşâ- nasıl hakkını savunabilirdi? Hem de Abdülhamid gibi bir padişaha karşı.
İdam olsaydı şehit olacak ve gelecek nesiller onu zulmen şehit edilmiş kahraman bir hoca olarak tanıyacaklardı.
***
O halde zulüm başına adalet külahı giymişse, zulüm yapanın sıfatına bakmamak gerek. Hatta zalim, görünüşte dindarsa daha da dikkatli olunmalı.
Çünkü zalim zulmüne dini de alet edecek ve bu şekilde geniş halk desteğini arkasına alacaktır. Ayrıca şeriat istibdata müsait zannedilecek ve o pâk isim de lekelenecektir.
Ki öyle de olmadı mı? En büyük zararı kendimiz vermedik mi?
Hâlâ da zarar veriyoruz maalesef.
O halde; adalet külahı giymiş zulme karşı bilhassa uyanık olmalıyız.