"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Millî Güvenlik dersleri

LATİF İMAMOĞLU
14 Şubat 2012, Salı
Geçen yıl gündeme gelen uzun süre tartışılan ve önümüzdeki öğretim yılında kaldırılacak olan Millî Güvenlik Dersleri 18. Millî Eğitim Şûrâsında yeniden tartışıldı. Geçen aylarda Kazım Güleçyüz de köşesinde bu konu ile ilgili birkaç yazı yazmıştı.
O günler de, yani Nisan 2010’da Yeni Asya’nın manşetleri şöyleydi: 22 Nisan, “Kaldırın bu dersi” 23 Nisan, “Militarist egitime hayır” 24 Nisan, “Bu ders darbe dönemi kalıntısı” 25 Nisan, “Askerin ders vermesi sakıncalı”
Millî eğitim şurasındaki tartışma ile ilgili de son olarak 4 Kasım 2010’da ise, “Okul kışla değil, ders kalksın” şeklinde idi. Evet Yeni Asya haklı olarak  “okul kışla değil “diyor. Ama kimi okullar halen kışla gibi yönetiliyor. Kıravatı ve çorabının rengi okulun istediği renkten olmadığı için kapıdan geri çevrilenler öğrenciler var. Gömleği dışarıda olduğu için sınıftan dışarı atılanlar var. Başbakanlığın yaz kıyafet genelgesine rağmen kıravatsız öğrenci kabul etmeyenler var. Öğretmenler kuruluna kıravatsız ve kendisinden sonra girilmesini kabul etmeyen müdürler var.
Şuradaki konuşmalara dönersek, Eğitim Bir Sen Genel Sekreteri Halil Etyemez “Millî güvenlik dersinin ya kaldırılması ya da bu deresin sosyal bilgiler veya inkilap tarihi dersinde verilmesini önermiş. Kışladan subaylarımızın işini gücünü bırakıp eğitim ortamına çağırmanın bir anlamı yok” demiş. Karaman Millî Eğitim Müdürü de “Hakikaten insanların resmi kıyafetleriyle şu çağda artık okullarda ders vermeye gelmeleri uygun bir şey değildir” demiştir.
Evet, resmî kıyafet, öğrencileri tedirgin etmekte hatta bazı subaylar öğrencilerin kendilerine ‘komutamın’ demelerini istemekte ve sınıfa girerken “dikkat” komutu verdirmektedir. Yetmişli yıllarda bu dersleri normal öğretmenler verebilirken, seksenden sonra emekli veya muvazzaf subaylar vermektedir.
Ayrıca örgenciler için sosyal bir ders olmasına rağmen bazı okullarda çok ağır bir derse dönüşmektedir. Oysa yetmişli yıllarda bu ders ahlâk dersi kolaylığında idi. Şimdi ise, bazı subaylar hacmi beş altı yüz sayfa olan üç dört tane kitabı okutmakta. (Şu Çılgın Türkler, Diriliş, Nutuk gibi.) Ders kitabından sınav yapmaları gerekirken o kitaplardan sınav yapabilmektedirler. Bu durum öğrencilere çok ciddî bir yük getirmektedir.
Millî Güvenlik dersine giren komutanlarla bir iki hatıramı aktarmak istiyorum: Yılar önce özel bir kolejde millî güvenlik derslerine giren emekli bir albayla konuşurken, öğrencilerin şımarıklıklarından yakınarak “Derste sakız çiğniyorlar, dersi istemiyoruz diyorlar” diye naklederek, “Yahu, ben komutanlık yaparken üç bin kişiye konuşurken, erlerden yere düşen olduğu zaman sadece tüfeğin sesi duyulurdu” demişti.
Öğretmenlik yapatığım yıllarda okulumuzda bir adet sunum odası vardı. Millî Güvenlik dersinin olduğu gün sunum odası o derse tahsis edilirdi. O gün hiçbir öğretmen o sunum odasını kullanamazdı. Bütün dersler merkezî sistemle sınav yapıldığı halde milli güvenlik dersleri bunun haricinde tutulurdu. Ayrıca merkezî sınavlarda okul müdürleri  albaylara başka derslerin gözcülüğünü yaptıramazdı.
Bir gün ben dese girdikten sonra biraz geç kalan millî güvenlikçi yanlışlıkta benim dersime girmişti. O saatin kendi dersi olduğunda ısrarcı olunca ders programını gösterdim. Yanlış geldiği anlaşılınca, bir kısım öğrenciler gülüştü. Albay öylesine sert bağırdı ki, bir anda sınıfta nefesler tutuldu. Çok gürültü yapan bir sınıf olduğu için, onları korkutmak maksadıyla “Şimdiden sonra ben sizin dersinize daha girmeyeceğim, ders hakkımı Millî Güvenlikçiye veriyorum” derdim. Öğrenciler hep bir ağızdan “Aman hocam, elinizi ayağınızı öpelim. Başka bir hocaya ver” diye yalvarmışlardı.
Okunma Sayısı: 855
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı