"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Süleymaniye’nin her taşında sanat var

14 Temmuz 2017, Cuma
Mimar Sinan’ın kalfalık eseri olan Süleymaniye Camii muazzam mimarisiyle gelenleri kendine hayran bırakıyor.

1550 -1557 yılları arasında Mimar Sinan tarafından inşa edilen cami Kanunî Sultan Süleyman adına yapılmış. Klâsik Osmanlı Mimarisi tarzında yapılan eserin, çevresinde, medrese (okul), hastane, hamam, kütüphane, aşevi gibi bir çok yapı bulunuyor. Bugün de turistlerin uğrak yeri olan caminin 4 minaresi bulunuyor. Bunun sebebi Kanunî Sultan Süleyman’ın, İstanbul’un fethinden sonraki 4. Osmanlı Padişahı olması. Minarelerde bulunan toplam 10 şerefe, Kanunî Sultan Süleyman’ın, Osmanlı İmparatorluğu’nun 10. Padişahı olmasını temsil ediyor. Cami’nin içinde hat sanatının en güzel örnekleri sergileniyor. Bu eserler o dönemin en iyi ustalarından olan Ahmet Karahisari ve en az onun kadar başarılı çalışmalar sergileyen yetenekli öğrencisi Hasan Çelebi tarafından yapılmış. Kubbede Nur Sûresi yazılmış. Camide kullanılan çiniler, İznik’ten getirilmiş.

En önemli özelliği akustiği

Mimar Sinan’ın Süleymaniye Camii’nin en önemli özelliği akustiği. Büyük usta Mimar Sinan’ın, camide yaptığı akustik çalışmaları ile ilgili ilginç bir hikâye de anlatılır. Mimar Sinan, bu konuya çok vakit harcar ve inşaat beklenenden uzun sürer. Mimar Sinan’ı çekemeyen bazı çevreler, Kanunî Sultan Süleyman’a, Mimar Sinan’ın keyfine baktığını ve hatta caminin içinde nargile tüttürdüğünü söylerler. Buna çok sinirlenen ve küplere binen Padişah, hemen camiye gider. Mimar Sinan’ı nargile içerken görür ve hemen bir açıklama ister. Mimar Sinan nargilenin içinde tütün bulunmadığı, yalnızca suyun fokurdama sesinin, camide nasıl duyulduğunu anlamak için yaptığı akustik bir çalışma olduğunu açıklar.

Müthiş bir mimari zeka

Süleymaniye Camii ilk yapıldığında iç mekân aydınlatması, yüzlerce kandille sağlanırmış. Bu kandillerden çıkan dumanı ve isi düşünün, normalde, her geçen gün ortamı kirletmesi gerekir. Büyük Usta Mimar Sinan, müthiş mimarî zekâsı ile bu işleri bir noktada toplamayı başarmış ve bundan mürekkep elde ederek kullanılmasını sağlamış. Büyük Usta Mimar Sinan, bu büyüklükte bir caminin örümcek ağlarından korunması için Süleymaniye Camii’nin çeşitli yerlerine yüzlerce devekuşu yumurtası koydurmuş. Devekuşu yumurtasını sevmeyen örümcekler, böcekler ve hatta akrepler camiden uzaklaşırmış. Böylece camiyi böceklere karşı tabiî yöntemlerle korumuş. 

Cami o zamanki özelliklerini hâlâ koruyor. Şimdilerde ise caminin etrafında meşhur olan bir şey daha var: Tarihî kuru fasulyeciler. Süleymaniye Camii’nin hemen karşısında bulunan bu yerler lezzetleriyle caminin ününe ün katıyor. Siz değerli okuyucularımız için biz de bu lezzeti denedik ve hepinize tavsiye ediyoruz. 

HABER: KÜBRA ÜNÜVAR

***

Okumak için tıklayınız:

Mimar Sinan, muhteşem eseri Süleymaniye Camii hakkında ne demişti?

Camiye ilk gelenler 'Rükn-ü Yemani'yi soruyor

Ravza-i Mutahhara'da Osmanlı izleri: "Sır kitabe"de neler yazıyor?

Hırka-i Şerif ziyarete açıldı

Mimar Sinan'ın muhteşem eseri hakkında bildiklerimiz, bilmediklerimiz...

Süleymaniye Camiinin imareti çöp deposu olmuş!

Mimar Sinan’ın ustalık imzası Selimiye ve Risale-i Nur'da Mimar Sinan...

Etiketler: süleymaniye
Okunma Sayısı: 6839
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı