Sahaf kültürü toplumun uzun yıllardır benimsediği bir değer. Bu mesleği yıllardır yapanlardan bazıları sahaflığı bir merak ve okuma alışkanlığıyla anlatırken, bazıları mesleklerinin teknolojiye direnemeyip öleceğinden endişe ediyor.
Meraklı zihinlerin başvurduğu kitaplar, her biri birbirinden değerli eserler, ilgiyle takip edilen süreli yayınlar, birçok yaşanmışlığı da içinde barındıran o eski kitaplar ve daha nicelerine ev sahipliği yapan sahaflar yok mu oluyor? Kimi sahaf, son yıllarda eski kitaplara ilginin arttığını belirtirken, kimileri ise sahaflık mesleğinin zamanla öleceğini söyledi.
Antalya’da sahaflık yapan Kerem Çolakoğlu, yaklaşık 17 senedir bu işi yaptığını, kitap kültürü arttıkça sahafların da önem kazanacağını söyleyenlerden. Çolakoğlu, “Çünkü insanlar kitap okumaya başladığında sadece yeni kitaplara yönelmiyorlar. Diğer kitapları da merak ettikleri için sahafları ziyaret etmek istiyorlar, o ortamı görmek istiyorlar, eski kitaplara merak uyanıyor” dedi.
Sahaflar kendilerini yenilemeli
Gençlerden de az sayıda olsa bile sahaflara gelenler olduğunu, teknolojik gelişmelerin sahaflık mesleğinin önünde tehlike oluşturduğuna yönelik bir kaygısının olmadığını anlatan Çolakoğlu, tehlikenin ancak sahafların kendilerini yenilememesi sonucu ortaya çıkacağına işaret etti. Kitap okuyanların sayısının arttığını gözlemlediğini, internetin hayatın her alanında olduğu gibi kitap dünyasında da değişiklikler meydana getirdiğini ifade eden Çolakoğlu, bazı kitapseverlerin sırf rafları karıştırmak için sahaflara geldiğini kaydetti.
Okuma ve yazma oldukça kitaplar da var olacak
Kıdemli sahaflardan 78 yaşındaki Kenan Şimşir ise, sahaflık mesleğinde 50 yılı geçtiğine değindi. Eski kitapların internetten satıldığını ve sahafların işinin azaldığını vurgulayan Kenan Şimşir, bazı insanların kitabı bildiğini, bazılarının ise öğretmeninin ya da bir başkasının teklifi üzerine gelip kitap satın aldığını ifade etti. İkinci el kitap satışının “sahaflık” olmadığının altını çizen Kenan Şimşir, 30-40 yıl öncesine göre yayınlanan kitap sayısının arttığını ancak kitap okuma oranının düştüğünü belirtti. Okuma yazma oldukça kitapçılığın, dolayısıyla sahaflığın devam edeceğine dikkati çeken Kenan Şimşir, “İnsanlar okuduğu sürece bu meslek var olur. Okuma ve yazma oldukça kitaplar da var olacak” diye konuştu.
Bu iş için kitabı sevmek lâzım
Bazı gençlerin kitapları internetten okuduğunu, ama yazarın diğer kitaplarına ilgi duymadığını söyleyen Kenan Şimşir şöyle devam etti: ”Örneğin ‘Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nü okuyor Tanpınar’dan, ama yazarın diğer eserlerini okumuyor. Hepsini okuyun, hayatını inceleyin ‘fikri takip’ der eskiler. O yok. Çok nadir insanlar var bu şekilde. Genç kuşak genellikle bilimkurgu, cinayet romanlar, fantastik şeyler okuyor. Bunlar da çok doğal. Ne okursalar okusunlar yeter ki okusunlar. Sahaflık kendi yolunda gider, bu iş için kitabı sevmek lâzım.”
Sahaflık mesleği ölüyor
Sahaf Seher Bilen Akkaya ise sahaflık mesleğinin yavaş yavaş öldüğünü belirterek şöyle konuştu: “PDF’ler, e-kitaplar çıktı biliyorsunuz. Haliyle bunlar bize katkı sağlamıyor; zarar veriyor. Teknolojinin sonuna kadar yanındayız tabiî, ama sahaflık mesleğine zararları da var haliyle. PDF formatında internete konulan kitapları satamıyoruz. Dünya değişiyor ve bunu reddedemiyoruz.”
Dükkâna gelip saatlerce kitap karıştıranlar oluyor
Gençlerin daha çok polisiye, romantik ve fantastik romanlar okuduğunu kaydeden Seher Bilen, şöyle devam etti: “Yeter ki okusunlar. Ne okurlarsa okusunlar. Dükkâna gelip saatlerce kitap karıştıranlar oluyor. Seviyoruz tabiî onları. 21 yıldır bu işi yapıyorum. Yıllarca gelip kitap alan müşterilerimin yıllar sonra gelip tekrardan uğraması da işimin güzel taraflarından biri.”
Haber: Netice Kübra Görentaş - Antalya