"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Doların efendileri” de kim?

İrem BAYRAKLILAR
24 Aralık 2020, Perşembe
Bu makale bir kitap tanıtımıdır.

Sizler de biliyorsunuz ki neşriyatımızdan çıkan envai çeşit kitap vardır. Yakın zamanda çıkmış olanlardan birisi de Yeni Asya Neşriyat Araştırma Merkezi’nin çıkarmış olduğu “Para Ve İktidar Mücadelesinde Doların Efendileri” kitabıdır.

Neşriyatımızda basılan bu eserlerin büyük bir kısmı aynı zamanda Risale-i Nur’lara şerh ve izah mahiyetindedir. Bu kitapta da Risale-i Nur’ların içinde bulunan bazı mevzulara şerh ve izah manasında birtakım paragraflar mevcut olmakla birlikte şerhi yapılan orijinal metinler de yer almaktadır. Bununla beraber kitapta da ifade edildiği üzere aktüel anahtar bilgiler de mevcuttur. Madem içerikte şerh mahiyetinde malumatlar mevcut, o halde bu tanıtım da inşallah bizim için Risale-i Nur’un neşrine yahut daha iyi anlaşılmasına yardımcı olur.

Bediüzzaman Hazretleri “Ulum-u İmaniye cihetiyle bundan sonra ehl-i ilmin yapacağı iş, Sözlerin şerhleri, izahları ve tanzimleridir” buyurmaktadır. (Mektubat)

Bediüzzaman Hazretleri konuya ilişkin olarak yine: “…Risale-i Nur benim gibi âciz ve ihtiyar ve zayıf bir bîçareye bedel, genç, kuvvetli çok Said’leri içinizde bulmuş ve bulacak. Onun için bundan sonra Risale-i Nur’un tekmil ve izahı ve haşiyelerle beyanı ve isbatı size tevdi’ edilmiş tahmin ediyorum. Bir emaresi de şudur ki; bu sene çok defa ihtar edilen hakikatleri kaydetmek için teşebbüs ettim ise de çalıştırılamadım.” şeklinde ifade buyurmuşlardır. (Kastamonu Lahikası)

Ve başka bir yerde Bediüzzaman Hazretleri: “Bu dürûs-u Kur’aniyenin dairesi içinde olanlar, allâme ve müçtehidler de olsalar; vazifeleri -ulûm-u imaniye cihetinde- yalnız yazılan şu Sözler’in şerhleri ve izahlarıdır veya tanzimleridir.” (29.Mektup) diye ifade etmiştir.

Artık kitaba geçecek olursak eser şu şekilde başlıyor:

“İnsanlığın para ile imtihanı insanlık tarihi kadar eskidir. Semavi kitaplar zenginlik ve iktidar hırsının yol açtığı tehlikelere karşı dikkat çeker. Hak dinler, inananları günümüzde paranın temsil ettiği maddi değerlerin cazibesi karşısında uyanık olmaya davet eder. Kuràn-ı Kerim’ de önemle vurgulandığı gibi, bu imtihanı kaybetmiş olan Karun’un şahsında her ehl-i din için alınacak ibret dersleri vardır.”

Esasında bu ifadeler bile çok şey anlatıyor. Özellikle meraklılarını heyecana getirecek bir eser. Risale-i Nur’daki bazı içtimai meseleleri anlamaya yardımcı oluyor. İfade etmeden geçmek istemediğim hususlardan biri, Demokratlar’ın hususan merhum Adnan Menderes ve Süleyman Demirel’in yapmış oldukları demokrasi mücadelesindeki çabaları yani yerli sermayeye, ağır sanayiye yahut yerel enerji kaynaklarına niçin bu kadar önem verdiklerini az da olsa kavrayabilmek insanı çok etkiliyor ve minnet duygusunu arttırıyor.

Sonra Bediüzzaman Hazretlerinin “Bizim düşmanımız cehalet, zaruret ve ihtilaftır. Bu üç düşmana karşı sanat, marifet ve ittifak silahıyla cihad edeceğiz.” (Tarihce-i Hayat) ifadesiyle bu hakikatin küresel anlamda da olmazsa olmazımız olduğunu insan bir nebze daha idrak edebiliyor.

Şimdi ise, kitabın muhtevasını anlamaya yardımcı olacak, kitapta izahı bulunan konuları sıralamak istiyorum.

· Global sermayedarlar ve globalleşme süreçleri.

· Asya ve Afrika kıtasının istismarı,

· Bankacılık sisteminin kurucuları olan Yahudi sermayedarlar ve kimlikleri

· FED’in ne zaman, ne amaçla ve kimler tarafından kurulduğu?

· Hususi olarak yetiştirilen finans idarecileri ve bu kişilerin milli irade sahibi ülkelerin en mahrem yapılarına yerleştirilme süreci ve amacı,

· İç savaşlar ve tekrarının sebepleri,

· Terörist üretme projeleri,

· Dış mihraklar,

· Dünya sermayedarlarına hizmet eden üniversiteler ve vakıflar

· 1. Dünya savaşında Almanya’nın yenilgisinin sebebi.

· Kişisel gelişim akımının arka planı, israf ve ahlaksızlık projeleri,

· Darbelerin arka planı, maddi destekçileri ve amaçları (Bolşevik,12 Eylül vs)

· Türkiye’nin AB üyeliğinin hem AB hem de Türkiye için önemi,

Sorular hakikaten kallavi mevzulardan ibaret. Kitap 136 sayfa olmasına rağmen kısaca, öz bir şekilde hepsinin cevabına değinmiş. Elbette daha geniş çaplı bilgi isteyenler başka kitaplara da müracaat edebilir. Zira yukardaki meseleleri teferruatlı bir şekilde anlatmak kim bilir kaç kitaba sığar. Öyle değil mi?

Kitap haddizatında, aşağıdaki hakikatte müteşemmildir.

“Devletler, milletler muharebesi tabakat-ı beşer muharebesine terk-i mevki ediyor.”(Mektubat)

Ve son olarak değinmek istediğim husus da şu ki: Evet zekatın vücubu ile ribanın (faizin) hurmetinde (haram oluşunda) büyük bir hikmet, yüksek bir maslahat, geniş bir rahmet vardır. Evet eğer tarihî bir nazarla sahife-i âleme bakacak olursan ve o sahifeyi lekelendiren beşerin mesavîsine, hatalarına dikkat edersen, heyet-i içtimaiyede görünen ihtilâller, fesadlar ve bütün ahlâk-ı rezilenin iki kelimeden doğduğunu görürsün.

Birisi: “Ben tok olayım da, başkası açlığından ölürse ölsün bana ne.”

İkincisi: “Sen zahmetler içinde boğul ki, ben nimetler ve lezzetler içinde rahat edeyim.“

Alem-i insaniyeti zelzelelere maruz bırakmakla yıkılmağa yaklaştıran birinci kelimeyi sildiren ancak zekattır.

Nev’-i beşeri umumî felâketlere sürükleyen ve bolşevikliğe sevkedip terakkiyatı, asayişi mahveden ikinci kelimeyi kökünden kesip atan, hurmet-i ribadır.

…Hülâsa: Tabakalar arasında musalahanın temini ve münasebetin tesisi, ancak ve ancak erkân-ı İslâmiyeden olan zekat ve zekatın yavruları olan sadaka ve teberruatın heyet-i içtimaiyece yüksek bir düstur ittihaz edilmesiyle olur. (İşarat-ül İ’caz)

İşte bu hakikatleri büyük resme bakarak izah etmesi insana bambaşka bir ufuk açıyor.

Ribâ İslâma zarar-ı mutlaktır. Ribâ atâlet verir, şevk-i sa’yi söndürür. Ribânın kapıları, hem de onun kapları olan bu bankaların her dem nef’i ise, beşerin en fena kısmınadır. Onlar da gâvurlardır. Gâvurlardaki nef’i, en fena kısmınadır; onlar da zâlimler. Her dem zâlimlerdeki nef’i en fena kısmınadır. Onlar da sefihlerdir. Âlem-i İslâma bir zarar-ı mutlaktır. Mutlak beşer her dem refahı nazar-ı şer’îde yoktur. Zîrâ harbî bir gâvur hürmetsiz, ismetsizdir; demi hederdir... Her dem.(Sözler)

Kitap, Üstad Hazretlerinin faiz ve zekat hakkındaki ifadelerini daha geniş çaplı düşünmeye sevkediyor.

Sorular kendi anlayışıma göre hazırlandığından sizler eseri okuduğunuzda başka sorularınıza da cevap bulabilirsiniz elbette ki. Özellikle bu tarz konulara merakınız varsa okurken heyecan duyacak ve bu konularda hiçbir malumatınız yoksa dahi her öğrendiğiniz gerçek sizi mutlu edecektir. Emeği geçenlere teşekkürler.

Öyleyse iyi okumalar.

Okunma Sayısı: 2185
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı