Sen, mesleğini ve efkârını hak bildiğin vakit Mesleğim haktır veya daha güzeldir; demeye hakkın var. - Mektubat
Bu yazı çok taarruzlara maruz kalan Yeni Asya mesleğinin hak olduğunu tevazukârane değil, belki iftiharla anlatacaktır. Bunun iki sebebi var. Birinci sebebi, mağrur düşmana karşı tevazu gösterilmez ve safderûn dostlara bir intibah lâzım. İkinci sebebi, şeref bir şahsın değil, cemaatin ayrı ayrı her bir ferdine aittir.
Yeni Asya camiasının fertleri ve fikrini benimseyenler olarak mesleğimizin hak olduğunu ve diğer mesleklerden daha güzel olduğunu biliyor, düşünüyor ve söylüyoruz. İşte sebepleri;
1- Yeni Asya, ince tel gibi rüzgâr nereye eserse oraya eğilen aciz şahsın yönettiği sıradan bir gazete değildir. Gazeteyi yöneten, her ilden seçimle gelen delegelerden oluşan umumi şûra dediğimiz meclistir, yani cemaattir. İşte 55 yıllık adaletin ve hakkın yanında her şeye rağmen duran şanlı tarih bu seçim sisteminin bir sonucudur. Yaşasın ‘meşrutiyet-i meşrua’!
2- Yeni Asya, gazete ve neşriyat lisanıyla yerel ve uluslararası olmak üzere sosyal mevzuların hemen hemen hepsine Risale-i Nur ölçüleri ile çözümler getirmiştir. İlim-Teknik serileri ile seküler bilimin temellerini parçalamış, “Yakın Tarih” ansiklopedisi ile uydurma tarihin kara bulutlarını dağıtmış, 55 yıldır çıkan günlük manşet ve yorumlarıyla devamlı olarak bir çizgi üzerinde devam etmiştir. Arşiv meydandadır bakılabilir.
3- Yeni Asya’nın tarihinde tekrar tekrar yaşadığı acip ve akılları hayrette bırakan olayı şudur; herkesin Haydar Ağa dediği Haydar’a Haydar demiş, ‘Vay efendim sen nasıl Haydar Ağa demezsin?’ diye binlerce tenkitada maruz kalmıştır. Zalimlerin satranç oyunlarının bir parçası olarak Haydar Ağalıktan, Haydoluk’a düşen Haydar’a Yeni Asya yine Haydar demiş. Bu sefer de “Vay efendim siz nasıl Haydo demezsiniz?” diye acımasızca tenkitlere maruz kalmıştır. Bu acip hale karşı “Hasbünallah Ve Ni’mel Vekil” diyerek çizgisini bozmamıştır. Zaman, Yeni Asya’yı doğru çıkarmıştır. 55 yıllık mazisi meydandadır, bakılabilir.
4- Yeni Asya, menfî dünya cereyanlarının hak ve batılı aynı tezgâhta sattığı, siyasetin zihinleri iğfal ederek pederi evlada, abiyi kardeşe düşürdüğünü “işleyen” meşveret sistemi sayesinde ferasetiyle görmüş ve istibdadın her çeşidine, hangi elbiseye bürünürse bürünsün rast gelse sille vurmaktan bir adım geri atmamıştır. 55 yıldır adalete ve ‘’şeair-i İslamiye’ye’’ sahip çıktığı meydandadır.
5- Yeni Asya mesleği dediğimiz şey, Risale-i Nur mesleğinden başka bir şey değildir. Risale-i Nur’un vazifesi olan ‘İman, hayat ve şeriatı’ bir bütün olarak görüp sunan, Risale-i Nur’un naşirliğini yapan, içtimai olayları Risale-i Nur penceresi ile yorumlayan, gazetesi olan bir cemaattir. 55 yıldır hakta şiddetli sebatı buna şahittir.
6- Yeni Asya, Müslüman olmanın ortaya çıkardığı hakkın yanında olma sorumluluğunu şiar ediniyor. Dolayısıyla Türkiye başta olmak üzere kendisini Müslüman olarak kabul edenlerin şu veya bu sebeple bir türlü hakkın yanında olamadığı dehşetli zamanlarda büyük bir görevi ifa ediyor.
Dolayısıyla aslında her bir Müslümanın Yeni Asya’ya teşekkür borcu vardır. Dost ve düşmanın ittifakıyla 55 yıldır hukukun üstünlüğünü savunması ve ‘‘ittihad-ı İslam’a’’ çalışması buna şahittir. Biz Yeni Asya cemaatinin her bir ferdi, tertemiz mazimizle, göğsümüzü gere gere 55. yılın heyecanını paylaşmaktan onur duyarız.