"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Evde tesettürün ölçüsü -SÜLEYMAN KÖSMENE

10 Aralık 2011, Cumartesi
Bir Okuyucumuz: “Bir kız, üvey babasının yanında tesettüre uymalı mıdır? Evde ve akrabaların yanında tesettürün ölçüsü nedir? Yanında baş açık olunabilecek kimseler kimlerdir?”

 Önce tesettür âyetini mealen bir okuyalım:
“Mü’min kadınlara söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, ziynet yerlerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Ziynetlerini, kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, üvey oğullarından, erkek kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, Müslüman kadınlardan, sahip oldukları kölelerden, erkekliği kalmamış hizmetçilerden ve henüz kadınların mahrem yerlerine vâkıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri ziynetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!” 1
Âyet-i celile ev ve akraba efradını tek tek sayıyor. Sayılan bu fertlerin dışında kalanların yanında tesettür emrine kâmilen uymak farzdır.
Bu sayılan ev ve akraba efradının yanında ise, fitne korkusu olmaması şartıyla, baş, saç, kulaklar, kol, boyun ve ayakların diz altına kadar açık olmasına ruhsat verilmiştir.
Öz amca ve öz dayı baba yerindedir.
Fakat ruhsat emir olmadığı gibi, fazilet de değildir. Sadece kişisel tercihin azamî sınırı böyle çizilmiştir. Nitekim Bediüzzaman’ın ifadesiyle, “mahremin siması mahremiyetten haber verir ve namahreme benzemez.” 2 Bununla beraber, gerek iyi örnek olmak, gerekse maneviyatı incitmemek açısından, sayılan bu yerleri açma hususunda ifrata varmamak daha faziletlidir. Meselâ ev ortamında bu efradın yanında çalışırken başörtüsünün baştan düşmesine izin verilir. Fakat bilerek başı açık dolaşmakta her zaman risk olduğu unutulmamalıdır. Meselâ pencere ve balkonlardan dışarıya görünme riski gözden uzak tutulmamalıdır. 
Kocanın erkek kardeşleri (kayınlar), kocanın amcası veya kocanın dayısı ile kocasının veya kendisinin amcaoğulları, dayıoğulları, teyze oğulları ve halaoğulları yanında ise tesettür emrine kâmilen uymak farzdır. Kadın bunların yanında saçı, başı, boynu, kulakları, kolları ve ayakları açık bulunamaz. Bunlar kadına namahrem bulunmaktadır.

KADININ İDDETİ
Serdar Çelikkaya: “Bakara Sûresinin 234. âyetinde geçen, ‘İçinizden ölenlerin geride bıraktıkları eşleri, kendi kendilerine dört ay on gün iddet beklerler’ emrindeki eş’ten kasıt neden kadın olarak yorumlanıyor?”

Bu âyet kocası ölen kadının dört ay on gün iddet bekleyeceğini (bu süre içinde her- hangi bir erkekle nikâhlanamayacağını) hüküm altına almıştır. Bu hükümdeki hikmet açıktır: Eğer kadının ölen kocasından hamilelik durumu varsa bu süre içinde belli olur ve bu sürenin ötesinde yapacağı bir nikâh, ölen kocasından gelen çocuğun nesebinin karışmasına yol açmaz.
Türkçe cümle ve gramer yapısında bulunmayan dişilik ve erkeklik, İngilizce’de üçüncü tekil şahıslarda mevcuttur. Arapça’da ise bu iş biraz daha gelişmiş ve tekil ya da çoğul isimlerde, fiillerde ve fiil çekimlerinde de dişilik ve erkeklik söz konusu edilmiştir. Bahsedilen ve kadınla ilgili bir hüküm ihtiva eden âyette, fiil yapısı dişi olarak gelmiştir. Yani âyetin kadından bahsettiği fiilinden anlaşılmaktadır.    
***
BİR AHİRZAMAN UYARISI
Ankara’dan M. Metin Tez: “İki yüz senesinden sonra en hayırlınız, zevce ve veledi olmamakla yükü hafif olanınızdır.’ Hadisini asrımıza göre yorumlar mısınız?”

Hicrî iki yüz senesini çoktan geçmiş bulunmaktayız. Âhirzamandayız ve Allah encamımızı hayreylesin. Âmin.
Bu hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (asm) evlenmeyi ve çocuk sahibi olmayı haram kılmıyor, kınamıyor, mekruh saymıyor.
Peygamber Efendimiz (asm) işin ciddiyetine dikkat çekiyor. Bu hadisten anlaşılan şu olmak gerektir: Evlenmek, eşle ilgilenmek ve çocuk sahibi olmak kişiyi dinî mücahededen ve iman hizmetinden alıkoymamalıdır. Bu sebeple evlenirken aynı mücahede ve hizmet grubundan bir aday bulmaya özen göstermelidir. Ta ki kadın olsun, erkek olsun; din, iman ve Kur’ân hizmetinde herhangi bir tökezleme yaşamasınlar! Bilâkis karşılıklı yardımlaşma, destek ve paylaşımla her iki tarafın da hizmetlerinde verimlilik artsın.
Aksi takdirde, mücahedeyi ve hizmeti aksatan bir evlilik bu zamanda hayırlı değildir.

Okunma Sayısı: 14256
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı