Toplu tasfiyeler dolayısıyla oluşan mağduriyetler toplumsal vicdanda derin yaralar açmaya devam ederken, Gazeteci Selehaddin E. Çakırgil’in Star gazetesinde yer alan yazısı bu rahatsızlığı AKP’lilerinde yaşadığını gözler önüne serdi.
Toplu tasfiyeleri konu alan bir yazı yazarak mağdur tartışmalarına iktidar cephesinden yansımaları gündeme getiren Çakırgil, AKP’lilerinde durumdan rahatsız olduğunu vurguladı.
Meclis’te İstanbul milletvekili Hasan Turan’ın odasında bir süre oturdum ve yığınla dertli insanların feryadını ben de dinlemiş oldum diyen Gazeteci-Yazar Selahaddin E. Çakırgil, özellikle de 15 Temmuz Darbe Hıyaneti’nden sonra, kamudaki vazifelerinden atılan veya açığa alınanlarla yakınları, dertlerini dinletebilecek bir merci aradıklarını belirtti. Tayyip Bey ekranda, ‘Mağdur falan yok..’ diyor.. Halbuki‚ ‘at izinin it izine karıştığını’ söyleyen de kendisi ifadelerine yer veren Çakırgil, “‘Mağdur yok..’ ise itirazların komisyonlarda yeniden gözden geçirileceği vaatleri çelişki olmuyor mu?” dedi.
3 aydır yargılanan kimse yok
Bu konular Başbakan Yıldırım’a anlatıldığında, ‘haklısınız..’ diyormuş. Onlar da, ‘Keşke haksız olsaydık!’ diyorlar şeklinde açıklama yapan Çakırgil, “ama Başbakan, ‘darbecileri mazlûm ve mağdur göstermek gibi gayrete kimse girmesin..’ diyor, konuşmalarında. Elbette doğru. Esasen, Darbe hıyaneti’ne karışanlara asla mülâyim davranılmamasında da herkes hemfikir. Hattâ, ‘darbeciler suçüstü yakalandıkları halde, yargılamalarda niçin cürm-ü meşhud /suçüstü hükümleri uygulanmıyor?’ diyen hukukçular var, haklı olarak.. Çünkü, aradan üç ay geçtiği halde mahkemeye çıkarılan kimse yok henüz” şeklinde ifadelere yer verdi.
Mustafa Şentop’ta durumdan rahatsız
Çakırgil, Meclis ziyareti notlarını anlatmaya devam ederek, “Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğla’yla da aynı konular etrafında konuşuyor ve Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop hocanın yanına geçiyoruz. Orada da aynı dertler. ‘Toplu tasfiyeler’in mahzurlarına işin taa başından beri değinen birisi olarak görüyorum ki, onlar da rahatsız” dedi. Daha sonra onlarca milletvekili ile sohbetlerde de aynı hassasiyetleri gördüğünü belirten Çakırgil, “İlginç örnekler anlatılıyor. Bir câmide imamlık yapan ve bizzat Tayyip Bey’in yakından tanıdığı bir hoca da açığa alınmış. Hattâ, bir Bakan’ın oğlu- kızı hakkında da ByLock irtibatlı bir takım iddialar. Bir kişi, bir ildeki evini satmış, parasını mâlum bankaya yatırmış.. Çünkü o şehirde faizsiz çalışan başka banka yokmuş.. Faaliyeti serbest olan bir bankaya yatırılan bir paradan dolayı suçlanmak niye deyince, mâkul cevabını vermek, kolay olmasa gerek” şeklinde durumu anlattı.
İnsanlar toplumda lanetli duruma düşürüldü
Bir tek kişiye bile haksızlık yapılmaması gerektiğini belirten Çakırgil, bir başka mağdur örneğini satırlarına taşıdı. “Bir örnek.. 40-45’lerinde bir zat.. 15 yıl kaymakamlık yapmış.. 10 sene de müfettişlik.. Memuriyetten atılmış.. Tabiatiyle hakkındaki suçlamayı büyük haksızlık olarak niteliyor. Ama en büyük darbeyi, sosyal hayatta yemiş.. En yakın dostları bile, ‘Görüşmeyelim..’ diyormuş. Lânetli duruma düşürülmüş.. ‘Malvarlığım da donduruldu.. Ortada kaldım.. Hayatımı nasıl devam ettireceğim?’ diyor” diyerek gözlemlerini aktardı.