Ergenekon ve Balyoz süreçlerinin sonuçsuz kalmasında büyük rolü olan adlî hatalar 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonrasında da yapılıyor. Kurunun yanında yaşı da yakacak bu yanlışlar gerçeklere gölge düşürerek asıl sorumların gün yüzüne çıkmasını engelliyor. Ahmet Keleş, Latif Erdoğan, Nurettin Veren gibi kişilerin TV’lerdeki açıklamalarını eleştiren aydınlar ve yazarlar “Konuşulacak merci savcılıklardır. Haricinde yapılan yerli yersiz konuşmalar gerçeklere gölge düşürür” diyerek uyarılarda bulundular. 

Kriz fırsatçıları sahnede 

Yaşananları eleştiren bir diğer isim de yazar İsmail Kılıçarslan. TV ekranlarındaki konuşmaların şova dönüştüğünü belirten Kılıçarslan, “Milletin beklediği etkili, etkin ve adil bir mücadeledir” dedi. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada işin ticarete döküldüğünü vurgulayan Kılıçarslan, “Yine her zamanki gibi ‘kriz fırsatçıları’ da cabası. Film yapanı, kitap yazanı, albüm çıkaranı. Yahu arkadaş. Tehlike geçmiş değil ki” paylaşımında bulundu. 

Kitaplar rant kapısı oldu

Kitap marketlerde en çok satanlar listesinde Gülen hareketiyle ilgili kitapların yer alması dikkatlerden kaçmadı. İtirafçıların ve olay şahitlerinin kaleme aldığı bu kitaplardan bazıları gerçeklere gölge düşürüyor. Kişisel husumetlerin, sıyrılma çabalarının ürünü olan bu kitaplar kriz fırsatçılarını harekete geçirerek bir rant kapısı haline geldi. 

İzleyici bıktı! 

Ayrıca ‘itirafçı’ adı altında TV programlarına konuk olan insanların da herkes tarafından bilinen şeyleri ilk defa duyuluyormuş gibi,  günlerce art arda anlatması ve söylemlerin bu şekilde servis edilmesi izleyicilerin de tepkisine neden oldu.

Asılsız ihbar furyasına dikkat! 

Soruşturma sürecindeki toplu tasfiye, gözaltı, tutuklama ve el koymalar endişeyle takip edilirken, husumet veya farklı hesaplara dayalı asılsız ihbar ve iftira furyasına karşı özellikle dikkatli olunması gereği vurgulanıyor.

İstanbul - Yeni Asya