Diyarbakır Barosu, İnsan Hakları Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Mazlum-Der ve Diyarbakır Tabip Odası tarafından oluşturulan heyetin hazırladığı raporda, Lice bölgesinde uygulanan sokağa çıkma yasadığının ardından 7'nci Kolordu Komutanlığı idaresinde, 24 taburdan oluşan 7 bin 500 güvenlik görevlisinin katılımıyla operasyon yapıldığı belirtildi. 10 gün boyunca uygulanan sokağa çıkma yasağı ve kesintisiz devam eden askeri operasyonlar sırasında, hak ihlallerinin gerçekleştiği ileri sürülen raporda, halkın büyük kısmının evlerini terk etmek zorunda kaldığı iddia edildi.

İl İdaresi Kanunu'na dayanılarak ilan edilen sokağa çıkma yasaklarının hukuki dayanağı olmadığını ileri sürülen raporda şöyle denildi:

"Büyük bir kitleyi doğrudan etkileyen sokağa çıkma yasağı uygulamalarından derhal vazgeçilmesi çağrısında bulunuyoruz. Suçla mücadele çerçevesinde etkin ve işlevsel bir yargısal denetimden uzak güvenlik bölgesi ilanlarından derhal vazgeçilerek, kanuna ekli yasal düzenlemenin yürürlükten kaldırılması beklenmektedir. Heyetimiz, sokağa çıkma yasağında yurttaşların ihtiyaçlarının göz önünde tutulmadığını, yurttaşların dış dünya ile bağının koparıldığını tespit etmiştir. Yurttaşların büyük bir kısmının evini terk etmek zorunda kaldığı değerlendirilmektedir. Heyetimiz, yanan orman alanının bu denli geniş olması, köy içlerine kadar ulaşması, yangına müdahale edilmemesi, hayvanların telef olması iddiası karşısında çıkan yangınların bilinçli bir şekilde çıkarıldığı kanaatinde olup; yangınların güvenlik güçlerince çıkarıldığı iddialarının etkin bir şekilde soruşturularak, suçla mücadele için dahi olsa ormanlık alanları kasten yakan ilgililer hakkında işlem yapılıp yargı önüne çıkarılması çağrısında bulunmaktadır."

ÇÖZÜM SÜRECİNE DÖNÜŞ ÇAĞRISI 

Diyarbakır Valiliği tarafından bir zarar tespit komisyonu oluşturularak, olaylar sırasında yurttaşların yaşadığı maddi ve manevi mağduriyetleri karşılanması istenen raporda çözüm sürecine dönülmesi için çağrı yapıldı. Raporun bu bölümünde şu ifadeler yer aldı:

"Heyetimiz bir kez daha genel olarak çatışmalı süreç ile birlikte yaşam hakkı başta olmak üzere artan hak ihlallerine dikkat çekmektedir. Hükümeti, Kürt meselesinde bir çözüm üretmekten uzak olan güvenlikçi politika anlayışından bir an evvel vazgeçmeye, tarafları yeniden çatışmasızlık, diyalog ve müzakere diğer adıyla çözüm sürecine dönme çağrısını her raporda olduğu gibi yinelemektedir."

DHA