Güleçyüz, cemaatlerin tasfiye planıyla ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:

Bugünkü iktidar, Milli Görüş dediğimiz ve devleti ele geçirerek, hakim olarak tepeden dindarlaştırma anlayışına sahip olan bir kadro. Ve bu kadronun çok partili demokraside, özellikle de 60'lı yılların sonunda cemaatlerle olan ilişkileri hep sıkıntılı oldu. Sebebi, geniş tabana yayılan cemaatlerin bu harekete mesafeli durması. MNP kurulduğu zaman ve sonrasındaki süreçte ağırlıklı cemaatler, Nur cemaati başta olmak üzere, onlarla çok fazla ittifak etmediler. Demokrat Parti manasındaki hareketin devamı olarak gördükleri partilere oy desteğini verdiler.

17 Aralık'tan epey önce MEB'in üst düzey kadrolarında bir operasyon yapılmış. Onların içinde bizim arkadaşlarımız da var. Ve bütün üst düzey bürokratlar, önemli yerlerde senelerdir vazife yapan arkadaşlar vazifeden alınıp kızağa çekilmiş. Bankamatik memuru haline getirilmiş. O operasyonun yapıldığı günlerde bir toplantı tertiplemiş o zamanın bakanı. Ve bizim arkadaşlardan birine özel olarak demiş ki: Biz sizin her birinizin kim olduğunu çok iyi biliyoruz, hangi cemaatle bağlantılı olduğunuzu biliyoruz. Ve esas söylemek istediği şey, biz bundan sonra çocukları cemaatlerin eline bırakmayacağız. Devlet olarak biz onlara sahip çıkacağız. Bu konuşmadan sonra 4-4-4 çıktı, imam hatiplerin orta kısımları açıldı, sonra dershaneler operasyonu gündeme geldi ve seçim meydanlarında "Çocuklarınızı onların okullarından alın, devletin okullarına verin" denildi. 

Konuşmanın yer aldığı videoyu aşağıdan izleyebilirsiniz.