Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM) Başkanı Alev Kılıç, “Yalanları bir bir sönüyor, inişe geçtiler, tarihin hakikat duvarına çarptılar. Biz haklıyız, yalan söyleyenler düşünsün.” dedi.
Emekli büyükelçi olan Kılıç, doğruların anlatılmasında özellikle üniversiteli gençlerden destek istedi.
Gediz Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu’nun davetlisi olarak İzmir’e gelen AVİM Başkanı Kılıç, "1915’ten 2015’e Ermeni Meselesi" konusunu anlattı. Alev Kılıç, 2015 için 100. yıl hazırlığı yapan Ermenilerin sözde soykırım iddialarının tarihin hakikat duvarına çarptığına, uluslararası kamuoyunda inandırıcılıklarının giderek azalarak inişe geçtiklerini öne sürdü.
İnsanlığın yalanlarla nasıl yanıltılmak istendiğinin, özellikle gençlerimiz tarafından bilinip dünyaya anlatılmasını arzu ettiğini dile getiren Kılıç, şunları söyledi: “1915’teki ölü sayısını önce 300 bin, sonra 2 milyon, en son da 1.5 milyon olarak ifade ettiler. Söylediklerinin hiçbir tutarlılığı ve tarihi dayanağı yok, tamamen aldatmaca üzerine kurulu. 1. Dünya Savaşı döneminden bahsediyorlar. Toplam 16 milyon kişi öldü o savaşta, en az 2 milyonu da Türktü. Böylesine acıların yaşandığı savaş sırasında Ruslar ile işbirliği yapan, Rus cephesinde ve çevresinde ordumuzun gücünü zayıflatmak için askerimize saldıran, isyan çıkarıp Doğu Anadolu’daki Türk köylerini basan Ermeni çeteler yüzünden bugünkü Kuzey Suriye’ye zorunlu olarak sevk edildiklerini tüm dünyaya anlatıyoruz. Ermeniler’in iddialarını belgelerle çürütüyoruz. 1.5 milyon Ermeni öldürüldü diyorlar. Dönemin nüfus kayıtlarında, Osmanlı sınırları içinde nüfusları toplam 1.7 milyondu. İddiaları gerçek olsaydı Anadolu’da neredeyse hiç Ermeni kalmamalıydı, oysa sadece Ruslarla savaştığımız Doğu Anadolu’daki Ermeniler zorunlu göç ettirildi, diğer yerlerde yaşayanlar yerlerinde kaldı. 817 bin Ermeni de cumhuriyet kurulurken kendi istekleriyle başka ülkelere göç etti. Hesap ortada. Bu iddiaları ortaya atanlar da 1923 öncesinde göç edenlerin çocukları, torunları. Hem bunları söylüyoruz hem de 1914-1921 arasında 518 bin Türkün Ermeniler tarafından katledildiğini belgeleriyle ortaya koyuyoruz. Tehcir sırasında, savaş koşullarının da etkisiyle Ermenilerin bir bölümünün ölümüyle sonuçlanan olaylara ilişkin bin 673 kişinin yargılandığını, 524 kişinin tutuklandığını, 67 kişinin idam edildiğini de mahkeme kayıtlarıyla gösteriyoruz. Soykırım olsa neden böyle bir yargılama yapılsın? ‘Bize hep ayrımcılık yaptılar, bizi ezdiler.’ diyenlere de Osmanlı’da üst düzey görev alan Ermeni 29 paşa, 22 nazır, 33 milletvekili, 7 büyükelçi, 11 konsolos olduğunu hatırlatıyoruz. Ermenilerin Türkleri katlettiği 1912 ve 1913 yıllarında, Balkan Savaşı sırasında Hariciye Nazırlığı koltuğunda oturan Gabriel Noradunkyan’ı örnek veriyoruz ve soruyoruz: Böyle ayrımcılık mı olur?”