Denge ve Denetleme Ağı (DDA), Diyarbakır, Mardin ve Van Belediyelerine atanan kayyımlarla ilgili hükümete çağrıda bulundu.
DDA açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Denge ve Denetleme Ağı olarak karar alıcıları, kayyum görevlendirmelerini merkezi idarenin siyasi bir müdahale aracı haline getirecek tüm kararlardan kaçınmaya ve hukuksal gerekçelendirme gerektiren kararlarda yargı organının “hukuka aykırılık iddialarını kesin olarak çözme” işlevine güven duymaya çağırıyoruz. Mevcut durumdaysa, adı geçen büyükşehir belediye başkanlarının görevden alınmalarının İç İşleri Bakanlığı’nın idari tasarrufuna dayandırılmış olması, işaret ettiğimiz meşruiyet koşullarının atamalarda noksan olduğuna işaret etmektedir. Bu durum, söz konusu atamaları, demokrasilerin belkemiğini oluşturan denge ve denetleme sistemi nezdinde iki temel açıdan sorunlu hale getirmektedir. İlk olarak, haklarında bir yargı kararı olmayan seçilmiş yerel yöneticilerin görevlerinden alınmaları ve yerlerine, atanmış devlet görevlilerinin vekil tayin edilmesi, yargının yürütmeyi dengeleme ve denetleme işlevine gölge düşürmektedir. İç İşleri Bakanlığı’nın kararı ve kayyum atamalarının gerekçelerine ilişkin resmî açıklaması, açık bir şekilde, görevden alınan belediye başkanları hakkındaki soruşturma ve kovuşturmaların bakanlık tarafından bir hükme varmak için yeterli görüldüğüne, başka bir deyişle, hukuka aykırılık iddiasının bakanlıkça hukuka aykırılık tespiti olarak kabul gördüğüne işaret etmektedir.
Yürütme organını, yargı karşısında güçlendirir
Açıklama şöyle devam etti: “Bu ise, açık olarak, “hukuka aykırılık iddiasını kesin bir şekilde karara bağlama” prensibine dayanan yargı fonksiyonunu, yürütme fonksiyonu nezdinde ikincilleştirmekte, yürütme organını yargı organı pahasına güçlendirmektedir. Hukuksal zeminde gerekçelendirilmemiş kayyum uygulamalarının, vatandaşların demokratik temsil ilişkileri yoluyla temsilcilerini (yöneticilerini) belirleme sürecini sekteye uğrattığına ve hukukun üstünlüğünün yol gösterici ilkelerinden olan “genellik” prensibine (yasalar genel bir karaktere sahiptir, belli grup, parti veya kişilere yönelik değildirler) zarar verdiğine önceki raporlarımızda da değinmiştik. Bu bakımdan, mevcut kayyum uygulamaları, hem vatandaşların anayasal koruma altındaki siyasi hakları yoluyla işleyen demokratik temsil mekanizmalarına hem de bu yolla şekillenen yerel yönetimlerin çağdaş demokrasilerde üstlendikleri merkezi idareyi aşağıdan yukarı dengeleme görevine kalıcı ve onulmaz zararlar vermeye namzettir.”
İstanbul - Yeni Asya