Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk: “OHAL komisyonunun özellikle (eğitimde) ihraçlarda uygulanan kriterleri değiştirme ve esnetme yetkisi olmalıdır. Meslekten ihraç kriterleri maalesef hukuka uygun değildir.”
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “OHAL komisyonunun özellikle ihraçlarda uygulanan kriterleri değiştirme ve esnetme yetkisi olmalıdır. Meslekten ihraç kriterleri maalesef hukuka uygun değildir. Sendikaya üye olma ya da bankaya para yatırma gibi anlamsız kriterler kaldırılmalıdır. İhraç kriterleri değiştirilmediği müddetçe daha çok insan mağdur olacaktır. OHAL’in getirdiği yetki dayanaksız, keyfi kullanılmamalıdır ve Türkiye artık normalleşme sürecine dönmelidir” diye konuştu.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un, 2016-2017 Eğitim-Öğretim Yılının sona ermesi dolayısıyla yaptığı açıklamada, “2016-2017 Eğitim-Öğretim Yılı sona eriyor. Hem eğitimcilerimiz hem de öğrencilerimiz sorunların gölgesinde bu eğitim-öğretim yılını da tamamladı. Öğretmen açığı, fizikî alt yapı yetersizlikleri, okulların ehil olmayan yöneticilere teslim edilmesi, sözleşmeli ve mülâkatlı öğretmen alımı, ücretli öğretmenliğin halen devam ediyor olması, özlük haklarda bir iyileşme sağlanamaması, okullara ayrılan ödeneklerin yetersizliği gibi birçok sorun 2016-2017 Eğitim-Öğretim Yılına damgasını vurdu” dedi.
TORPİLİ OLANIN ATANMA DÖNEMİ BAŞLADI
Sözleşmeli, mülâkatlı öğretmen alımının eğitim hayatının çok büyük bir sorun olduğunu söyleyen Koncuk, “MEB sözleşmeli öğretmenliği daha önceden uygulamış; 2011 yılında Hükümet hem sendikamız hem de sözleşmeli öğretmenlerin gayretleri ile tüm sözleşmelileri kadroya alarak, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasını kaldırmıştı. 2016 yılında geri getirilen sözleşmeli öğretmenliğe bu kez de mülâkat eklenmiştir. Bu nedenle öğretmenlikte torpili olanın atanma dönemi başlamıştır. Mülâkat sonuçlarına bakıldığında, mülâkat komisyonlarının adil ve şeffaf çalışmadığı, hak ve adalet ilkeleri ölçüsünde puanlar verilmediği görülmüştür. Öğretmen olmak için yıllarca dişini tırnağına takarak çalışan, emek veren insanlar KPSS’de çok başarılı olmasına rağmen mülâkatta hayatlarının hüsranını yaşamaktadır” diye konuştu.
MASUMLARIN CANI YANDI
Eğitim-öğretim yılının 15 Temmuz hain darbe girişiminin gölgesinde başladığını söyleyen Koncuk, “Sendikamız 15 Temmuz darbe girişimini ilk günden bu yana lânetlemiş, Türk milletinin bekasını hedef alan alçakların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etmişti. Tüm alanlarda olduğu gibi eğitim hayatımızda fazlasıyla etkilendi. Özellikle eğitim camiasında on binlerce kişi açığa alındı ya da ihraç edildi. Bu görevden almalar nedeniyle okullarda öğretmen ve idareci açığı daha da arttı. Ne yazık ki bu süreçte ciddî haksızlıklar yaşandı… Sendikamız masum insanların ve ailelerinin bu süreçten etkilenmemesi, sağlam bir soruşturma yapılması, art niyetli kişilerin bu sürece müdahil olmaması için birçok kez uyarıda bulundu. Ancak bugün geldiğimiz noktada uyarılarımız dikkate alınmadı ve birçok masum çalışan ve ailesinin de canı yandı.
OHAL amaç dışına çıktı
15 Temmuz ihanetinin suçlularını bulmak, cezalandırmak için ilân edilen OHAL’in amacının dışına çıktığının görüldüğünü söyleyen Koncuk, “Zaman zaman Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve devlet yetkilileri de Fetö’cü olarak suçlananların bazılarının alâkası olmadığına dair açıklamalar yaptılar, hatta zaman zaman göreve iadeler de yapıldı, ama hâlâ birçok masum insan mağdur durumdadır. Amaç gerçek suçluları bulmak ise insanlara kendilerini savunma hakkı mutlaka verilmeli, evrensel hukuk kuralları dikkate alınmalı, adil yargılama yapılmalı, yargısız infazlara izin verilmemelidir. Aksi taktirde hukuk kaidesi dışında yapılan her uygulama vicdanları yaralamaktadır. Bu minvalde kurulan OHAL komisyonunun özellikle ihraçlarda uygulanan kriterleri değiştirme ve esnetme yetkisi olmalıdır. Meslekten ihraç kriterleri maalesef hukuka uygun değildir. Sendikaya üye olma ya da bankaya para yatırma gibi anlamsız kriterler kaldırılmalıdır. İhraç kriterleri değiştirilmediği müddetçe daha çok insan mağdur olacaktır. OHAL’in getirdiği yetki dayanaksız, keyfi kullanılmamalıdır ve Türkiye artık normalleşme sürecine dönmelidir” diye konuştu.
HABER: RECEP GÖREN