Biri tekerlekli sandalyeyle geldi diğeri yoğun bakımda...
Olağanüstü hâl (OHAL) uygulaması kapsamında çıkarılan kanun hükmünde kararnameler (KHK) ile ihraç edilen ve “İşimizi geri istiyoruz” diyerek başlattıkları açlık grevinin 72’nci gününde tutuklanan akademisyen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça hakkındaki dâvânın ikinci duruşması bugün (28 Eylül 2017) görüldü. Açlık grevinde 204 günü geride bırakan Özakça’nın tekerlekli sandalyeyle getirildiği duruşmaya Gülmen’in katılması, “tıbben sakıncalı” bulundu. Ankara Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumu bünyesinde bulunan 80 kişilik salona, 30 kişilik ‘izleyici kısıtlaması’ getirildi.
“İhraç edilenler ağaç kökü yesin” diyen bakana sesleniyorum
Duruşmada savunma yapan Semih Özakça şunları söyledi; “Mesele açlık grevinin etkili bir eylem olmasının düşünülmesi, halk tarafından sahiplenilip büyüyeceğinden duyulan korku idi. Biz aç kalmayı tercih etmedik. İktidar işimizi bize geri verseydi aç kalmazdık. Direnişi başlatan da bastırmaya çalışan da iktidardır. İşimizi geri alıncaya kadar açlık grevi eylemine devam edeceğim. İhraç edilenler ağaç kökü yesin” diyen bakana sesleniyorum, onu da yemiyoruz; ömrümüzden yiyoruz! Tutuklandık çünkü baskının adı hukuk olmuş; komplonun adı hukuk olmuş. Tutuklandık çünkü baskının adı hukuk olmuş; komplonun adı hukuk olmuş. Cübbelerinizle oyuna dahil edilen sizler, elinizdeki iddianame senaryo... Bakan Soylu bizi terörist ilan etmiş, hedef gösterip kitap basmış; niye kurdunuz bu mahkemeyi! Fotoğraf dahi çektirmemize izin vermediler, amaçları bizi unutturup zorla müdahale edip, bizi yaşayan ölü haline getirmekti. Son olarak şunu söylemek istiyorum; verin kararınızı perde kapansın.”