Türkiye’den Avrupa’ya 1960’larda ekonomik nedenlerle başlayan göç hareketinde 2016’dan bu yana dikkat çekici bir değişim gözleniyor. Türkiye’nin beyin göçü tarihte sayısal anlamda en yüksek seviyelere ulaştı..
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) yayımladığı ‘Uluslararası Göç İstatistikleri’ raporuna göre 2017’de Türkiye’den göç eden kişi sayısı bir önceki yıla kıyasla yüzde 42,5 artış göstererek 253 bin 640 oldu. Bu durum, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası iki yıl yürürlükte kalan OHAL sürecinde on binlerce kişinin Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile işini kaybetmesinin doğurduğu sonuçlardan biri olarak değerlendiriliyor.
İyi eğitimli ve vasıflı vatandaşlar, tecrübeleri ve ceplerinde diplomaları ile kendilerine yeni bir düzen kuracakları ülkelere göç ediyor. Çoğu, rotayı Avrupa Birliği ülkelerine çevirmiş durumda.
“Ülkemde çalışmak isterdim, şu anki durum benim tercihim değildi”
Hollanda'nın rotterdam şehrinde yaşayan bir kadın akademisyen ise; “Burada yeniden öğrenme sürecine başladım. Türkiye’de proje yürütücüsü olarak yaptığım işi burada yardımcı eleman pozisyonunda yapıyorum” dedi.
“Tabii ki ülkemde çalışmak isterdim. Yurt dışındaki kongrelerde sunum yaparken ismimin yanında ‘Türkiye’ ibaresini görmek bana mutluluk veriyordu. Ama şu anda farklı bir ülke adına çalışıyorum ve bunun karmaşasını yaşıyorum. Kısa süre önce Belçika ve Almanya’da sunumlar yaptım. Bu acı veren bir durum ama bu benim arzu ettiğim bir şey değildi.”
Hollanda’da bir üniversiteye nasıl kabul edildiğini ise şöyle anlatıyor: “Kendimi onlardan birisi gibi hissetmeye başladım. Bu konuda iş arkadaşlarımın büyük bir emeği var. Sığınmacı olarak gelen akademisyenler için projeleri var. Schollar Rescue Fund ve Scholar at Risk adlı uluslararası kuruluşlara da başvurdum. Bu kuruluşlar risk altında olan akademisyenlere yardımcı oluyorlar.
Ülkelerinden çıkamayan kişilere koruma sağlıyorlar. Yani ülkeden çıkmaları halinde bu kişilere iş imkanı sağlıyorlar. Bu kuruluşlar risk altındaki akademisyenleri bir üniversiteye yerleştiriyor. 1-2 yıl bir akademisyen gibi maaş veriliyor. Ev sahibi üniversitenin rolü ise akademisyeni iki yıl sonunda kendi ayakları üzerinde çalışabilecek bir duruma getirmeleri bekleniyor. Scholar at Risk yerleştirme yapıyor. Scholar Rescue Fund ise üst düzey akademisyenlere yardım ediyor. Bu kuruluşlara önceleri başvuru daha çok İran, Yemen gibi ülkelerden gelirken şimdi Türkiye de üst sıralarda.”
Tecrübelerini paylaşan diplomalı göçmenlerin çoğunun farklı hikayeleri var, fakat ortak görüşleri “Bilgi kimdeyse güç ondadır.”
Euronews Türkçe