"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokratik parlamenter sisteme geçilmeli

05 Temmuz 2019, Cuma 00:46
UZMANLAR: YASAMA VE YARGIYI YÜRÜTMEYE BAĞLAYAN “TEK ADAM”LIK SİSTEMİ, BASINI VE SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİ DE DEVLETİN UZANTISI HALİNE GETİRDİ. YÜRÜTME ORGANI ÜZERİNDEKİ DEMOKRATİK DENETİMİ ORTADAN KALDIRDI.

“Sistemi zehirliyor”

Doç. Dr. Burak Bilgehan Özpek: “Yeni sistemin felsefesi hatalı; çünkü karar alma süreçleri çok hızlı olunca, mecliste ve kamuoyu önünde yeterince tartışılmadan yanlış kararlar alınabiliyor. Cumhurbaşkanının siyasetin içinde olması sistemi zehirliyor.

“Vazgeçmek hataydı”

Prof. Dr. Emre Bağce: “Parlamenter sistemden vazgeçilmesi büyük bir hataydı. Yeni sistemde yasama ve yargı yürütmeye bağımlı kılındı. Revizyon yerine bu sistemden tamamen çıkılıp demokratik parlamenter sisteme geçilmeli.”

“Ortak akla ihtiyaç var”

ARAŞTIRMA Direktörü Osman Sert: “Türkiye gibi nüfusu ve yüzölçümü büyük, toplumsal çeşitliliği fazla olan bir coğrafyada yönetim şeklinin, sistem yapısı ne olursa olsun, çoğulcu ve katılımcı olması gerekiyor. Ortak akla ihtiyaç var.”

***

Demokratik parlamenter sisteme geçilmeli

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin birinci yılında sisteme yönelik eleştirilerini sıralayan akademisyenler, demokratik parlamenter sisteme dönülmesi gerektiğinin altını çiziyor. 

Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin resmen başlamasının üzerinden bir yıl geçti. Son dönemde aralarında eski AKP çekirdek kadrosunda yer alan siyasilerin de bulunduğu çevreler sisteme eleştiriler yöneltmeye başladı. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başkanlık sisteminin kuvvetler ayrılığı ilkesine uymaması ile kişi ve Meclis’e hesap verilebilirliğin ortadan kalkmasını sistemin eksik yanları olarak sıraladı. “Devlet yapısıyla aile ilişkileri kesinlikle ayrılmalıdır. Devlet hiyerarşisinde birinci derece akrabalıklar olmamalıdır” diyen Davutoğlu, ayrıca radikal ve köklü reformlarla devlet yapısının yeniden inşa edilmesi için çağrıda bulundu. 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, “Mutlak yönetimlerde mutlak hakim olan, mutlak otoritenin sürdürülebilirliği söz konusu değildir” diyerek sisteme dair eleştirilerini dillendirdi. Euronews Türkçe’nin görüştüğü uzmanlar, yürütme erki üzerindeki denetim noksanlığını sistemin başlıca kusurlarından biri olarak vurguluyor.

İhtiyaçtan ziyade sadakate bakıldı

TOBB Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Burak Bilgehan Özpek’e göre; mevcut sistemin felsefesi hatalı, çünkü karar alma süreçleri çok hızlanınca, mecliste ve kamuoyu nezdinde tartışılmadan yanlış kararlar alınabiliyor. “AK Parti’de lidere atfedilen kahramanlık ve olağanüstü özellikler olduğu için, ihtiyaçların belirlenmesinden ziyade insanların sadakati önem kazanıyor. Popülizm ise bu ve benzeri olağanüstü zamanlarda hareket ediyor, toplumu kutuplaştırıp birbirine karşı mücadele eden gruplara dönüştürüyor.” Özpek’e göre, sistemin revizyonunda yapılacak öncelikli iş ise partili cumhurbaşkanı yaklaşımının kaldırılması, zira “cumhurbaşkanının siyasetin içinde olması, hem siyaset hem de devlet temsilinde büyük karmaşa yaratıyor, sistemi zehirliyor.”

Rota güçler ayrımına dönmeli

“Parlamenter Sistem mi Başkanlık mı?” isimli kitabın yazarı siyaset bilimci Prof. Emre Bağce, parlamenter sistemden vazgeçmenin büyük bir hata olduğunu düşünüyor. “ABD hariç, bu sistemin sağlıklı işlediği neredeyse başka bir ülke yok. Türkiye olarak dönebileceğimiz rota, daha demokratik, hukukun üstünlüğünü öngören, güçler ayrımını gözeten veya en azından yürütmenin sınırlandırıldığı bir sistem” diyor Bağce. Halihazırda uygulanan sistemde yasama ve yargının zayıflayıp yürütmeye bağlı kılındığını kaydeden Bağce, Başkanlık sisteminden ayrışan ve Başkan’ı güçlendiren birçok uygulama düşünüldüğünde revizyondan daha çok sistemden tamamen çıkılması ve demokratik parlamenter sisteme geçilmesi gerektiğini düşünüyor.

Çoğulcu ve katılımcı yönetim şart

Ankara Enstitüsü’nde araştırma direktörü Osman Sert, Türkiye gibi nüfusu ve yüzölçümü büyük, toplumsal çeşitliliği fazla olan bir coğrafyada yönetim şeklinin, sistem yapısı ne olursa olsun, çoğulcu ve katılımcı olması gerektiğine dikkat çekiyor. “Yetkiler tek bir noktada düğümleniyorsa ve her konu tek bir yerden idare edilmeye çalışılıyorsa, bir ülke de bir şirket de idare edilemez. Ortak akla ihtiyaç var,” diyen Sert, Türkiye’de güçler ayrılığının ortada kalktığını söylüyor. Sert, Türkiye’deki parlamenter sistemin de 

bazı sorunları olduğunu, yürütme erkinin Başbakan ve Cumhurbaşkanı arasında bölünmüşlüğünü vurgularken, yeni sistemde yürütmedeki çok başlılık çözülürken yasamanın işlevsizleştiğini düşünüyor: “Artık her şey Cumhurbaşkanı kararnameleriyle şekilleniyor. Artık TBMM önemini yitirdiği için biz bugün Belediye meclisinin Başkan’ı denetlemesinden söz ediyoruz. Meclis de yargı da yürütmenin denetimine girdi ve merkezileşmeyle alakalı bir yönetim sorunu doğdu.”

Okunma Sayısı: 3003
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • ŞEVKET PAKSOY

    5.7.2019 16:26:16

    Tebrikler. İşte Türkiye'nin ihtiyacı olan gerçek gündem...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı