Son dönemlerde artış gösteren toplumsal şiddet olaylarının nedenleri ve sonuçları hakkında sosyolog İsmail Öz açıklamalarda bulundu. Öz, “Hızlı kentleşme toplumu olumsuz etkiliyor. Eski mimariler insanların birbiriyle iletişimini kolaylaştıran bir yapıya sahipti. Şu an binalarımıza öyle bir şekil verdik ki bize geri dönüşü iletişimsizlik ve kopukluk oldu” dedi. Değerler sistemimizin içerisinde, değerlerimize karşı bir yozlaşma olduğunu da belirten Öz, bunun sebebinin de sosyal medya olduğunu söyledi.
“MAHALLE KÜLTÜRÜ KAYBOLDU”
Sosyolog Öz, günümüzde insanların aynı apartmanda birbirlerinden habersiz yaşadığına vurgu yaptı. Özellikle mahalle kültürünün zamanla kaybolduğunu dile getiren Öz, “Osmanlı’da birinin mahalleli olabilmesi için en az 5 yıl boyunca o mahallede sorunsuz bir şekilde yaşadığını kanıtlaması gerekirdi. Bugün mahallelerimizin içerisindeki sirkülasyon o kadar hızlı ki biz mahallede kök salacak bir arkadaşlık kuramıyoruz. Çocuklarımız aynı mahallede, mahalle arkadaşlığı yaşayamadan büyüyorlar ve bu onları ilerleyen dönemlerde agresifleşmeye itebiliyor” dedi.
“İNSANLAR BİRBİRİNİ TANIMAYA FIRSAT VERMİYOR”
Hızlı kentleşme, dönüşümün hızlı olması ve çağın hızlı işlemesinden söz eden İsmail Öz, algı sürelerinin 7 saniyelere kadar düştüğünü dile getirdi. Öz, “Önce bireysel olarak hayatımızdaki hızın farkında olup, birbirimizi tanımaya fırsat verecek alanlar açmamız gerekmektedir” diye konuştu.
“GELENEKLE İLGİLİ ÇİZGİLERİMİZİ KAYBETTİK”
Trafikte insanların öfke nöbetleri geçirmesinin, ailelerin içinde yaşanan cinnetler ve cinayetlerin can yakıcı şeyler olduğunu söyleyen Öz, “Biz gelenekle ilgili çizgilerimizi kaybettik. Bizim özellikle okuyarak, sohbet ederek vakit geçirmemiz gerekiyor. Bir toplumda eğer gelenekler hâkimse önüne çıkan şeyi anlamada ve anlamlandırmada daha avantajlı hale gelecektir. Ama günümüzde ne yazık ki geleneklerimiz eskisi kadar değer görmüyor. Geleneklerimize dönmemiz gerekiyor” dedi.
Sosyolog Öz, bir toplumun sağlıklı bir şekilde ayakta kalabilmesinin koşullarının barışı sağlamaktan geçtiğinin altını çizerek sözlerine şöyle devam etti:
“Bizi birlikte hareket ettirecek ortak bir dil, ortak bir payda bulmamız ve paylaşımda bulunabilmemiz gerekiyor. Esnetilmiş bir algı söz konusu. Din ve kültürel anlamda da esnetilmişlik var. Herkes Müslümanım diyor ama herkesin bu Müslümanlıktan anladığı şey başka. Herkes Türk kültürü diyor ama herkesin Türk kültüründen anladığı şey başka. Biz bunları esnettik ve sanki şahıslara özgü, herkesin kendi cumhuriyetinde anladığı bir şey var. Bizim bunları tekrar ortak paydada birleştiren bir terminoloji ortaya koymamız gerekiyor.”
“DEĞERLERİMİZE KARŞI BİR YOZLAŞMA VAR”
Değerler sistemimizin içerisinde, değerlerimize karşı bir yozlaşma olduğunu ifade eden Öz, bunun sebebini sosyal medya olarak gösterdi. Sosyal medya ve medya araçlarının ülkemizde bir algı süreci ortaya çıkardığını söyleyen Öz, “Ortaya çıkan algı sürecini yönetememenin getirdiği birtakım handikaplar var. Sosyal medya, internet gibi bir sürece hazırlıksız yakalandığımızı düşünüyorum. Bilinçli toplumların internetle verdiği mücadele bizim gibi değil. İnternet ve beraberinde gelen hız, hayatımızdan aslında çok şey kaybettirdi. Ayrıca ezbere dayanan bir eğitim sistemi içinde içselleştirmeyi değil, ezberi öncelediğimiz için taklitçilik de ortaya çıktı. Daha fazla okumak, irdelemek ve inançları daha iyi bilmek gerekiyor. Biz, bize sunulan ve nereden gelirse gelsin onu damıtabilecek bir ilim irfana sahip olabilirsek, karşılaştırma kabiliyetine de sahip olacağız” diye konuştu.
DHA