Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) eski yargıcı Rıza Türmen gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Demokrasilerde, yurttaşların, iktidarın hukuk dışı uygulamalarına boyun eğmeyi reddetme hakkı vardır. Yurttaşların bu haklarını kullanmaları demokrasiyi canlı tutar. Direnme hakkı da işleyen bir demokrasinin ayrılmaz bir unsurudur” diyen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) eski yargıcı Rıza Türmen, Cumhuriyet’teki yazısında, “İçinde bulunduğumuz OHAL rejimi, başkanlık sistemiyle birleşince, ortaya insanları umutsuzluğa, çaresizliğe sürükleyen karanlık bir tablo çıktı. Mevcut iktidar bir yandan baskıyı arttırıp demokrasiyi değersizleştirirken, öbür yandan devletin olanaklarıyla toplumsal alanı kuşatıyor, elindeki medya gücüyle toplumda bir tehdit ve güvenlik algısı yaratıyor. Böylelikle baskılar, kitlesel insan hakları ihlâlleri, adaletsizlikler haklı gösterilmek isteniyor. Buna karşılık toplumda büyük bir sessizlik var. Giderek OHAL düzeni, adaletsizlikler, baskılar normalleşiyor, gündelik yaşamın bir parçası haline geliyor. Toplumsal bir depolitizasyon yaşanıyor. Muhalefet etmek vatana ihanet olarak gösteriliyor. Lidere bağlılığı sergilemek serbest, itiraz etmek ise tehlikeli. Toplumun depolitizasyonunda korkunun önemli bir rolü var. Güce dayanan bir iktidarın sürdürülmesinde korku yönetimi önemli bir araç” ifadelerini kullandı.