Bediüzzaman Said Nursî, 1953 senesinde İstanbul'da görüştüğü Fener Patriği Athenagoras'a: “Hıristiyanlığın din-i hakikisini kabul etmek, Hazret-i Muhammed’i (asm) peygamber ve Kur’ân-ı Kerîm'i de Allah'ın kitabı kabul etmek şartıyla, ehl-i necat (kurtulanlardan) olacaksınız” demişti.
1953 senesi baharında Bediüzzaman Said Nursî, İstanbul’da üç ay kaldı. İlk geldiği gün, Bayezıt’ta Marmara Palas’ta kaldı. Çamlıca ve Üsküdar’da iki ayrı dostunun evinde üçer gün misafir oldu.
O yıl İstanbul’un 500. fetih yıldönümü idi. Bu sebeple parlak törenler yapıldı. Topkapı’da, Fatih’te yapılan bu törenlere resmî zevatla birlikte Said Nursî de iştirak etti. Yanında üniversite talebeleri ve Binbaşı Refik Bey bulunuyordu.
Bediüzzaman, yanında bulunan talebesi Ziya Arun ile Fener Patriği Athenagoras’a gitti, onunla görüştü.
Bu görüşme sırasında, Said Nursî ona: “Hıristiyanlığın din-i hakikisini kabul etmek, Hazret-i Muhammed’i (asm) peygamber ve Kur’ân-ı Kerîm'i de Allah'ın kitabı kabul etmek şartıyla, ehl-i necat (kurtulanlardan) olacaksınız” der.
Athenagoras ise cevaben “Ben kabul ediyorum” deyince, Bediüzzaman “Pekâla, siz bunu dünyanın diğer manevî reislerine de söylüyor musunuz?” diye sorar.
Patrik ise, “Söylüyorum, fakat onlar kabul etmiyorlar” der.
Kaynak: Bilinmeyen Taraflarıyla B.S.Nursî, Şahiner, N., s. 415