Bediüzzaman Haftası dolayısıyla düzenlenen Bediüzzaman Panellerinin yenisi geçen Pazar günü Adana’da gerçekleştirildi. İstanbul, Yalova ve Bursa’nın ardından “Hürriyet ve Demokrasi Ekseninde İslam Kardeşliği Ve Dünya Barışı” konulu panel bu sefer Adana’da yoğun bir katılımla yapıldı. Panelde Yeni Asya Medya Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ali Vapurlu konuştu. Program, Abdurrahman Koçak’ın sunuculuğu yaptığı program, Süleyman Uçar’ın Kur’ân-ı Kerim tilaveti ile başladı. Ardından Ali Vapurlu konuşmasını gerçekleştirdi.

Müminler ancak kardeştirler 

Ali Vapurlu, Bediüzzaman’ın eğitime verdii öneme dikkat çektiği konuşmasında, ”Üstad, Medresetüzzehra üniversitesinin gerçekleşmesi için hem Sultan Abdülhamid’e, hem Sultan Reşad’a, hem meclise bu medrese düşüncesini ifade ediyor. Hatta memleketimizin içinde bulunduğu bu ırkçılık fitnesinden kurtulması adına, bu hususla alakalı bu teklifi mecliste gündeme getirdiğinde, orada bazı mebuslar yüz elli bin banknotla yüz altmış milletvekili bu üniversitenin gerçekleşmesi için kabul oyu veriyorlar. 

Yalnız bir tanesi diyor ki, “Biz şimdi ulum-u diniyeden ziyade, dini geleneklerden ziyade batılılaşmaya, Avrupalılaşmaya ve medeniyete muhtacız’ diye itirazda bulunuyor. Bunlara mukabil Bediüzzaman şu cevabı veriyor; “Siz farz-ı muhal olarak hiçbir cihetle, ekser enbiyanın şarkta zuhuru ve ekser hükemanın, feylesofların garb da gelmelerinin delaletiyle, Asya’yı terakki ettirecek fen ve felsefeden ziyade dini nazar vererek örnekler olayı açıklıyor” ifadelerini kullandı.

Bir bir, yüze kadar bir bir

Bediüzzaman’ın, Türklerin bu millet-i İslamiyenin kahraman bir ordusu olduğunu ve onun ifadelerinden sonra o meclisteki itirazcıların da kabul oyu kullandiklarının altını çizen Vapurlu şunları kaydetti: 

“Bu demek oluyor ki, şimdi Risale-i Nur külliyatı okuyan tahkiki iman sahibi olan Nur talebelerinin Türk’ü Türkçü değil, Kürt’ü Kürtçü değildir. ‘Müminler ancak kardeştirler’ ayeti ile tüm herkes bunun altında kucaklaşırlar. Bu anlayış ve şuuru Risale-i Nur bizlere veriyor. Bir de bununla alakalı olarak Bediüzzaman, Cami-i Emevi’de çok önemli bir tespit yapıyor ve diyor ki, ‘Her birimizin Halıkımız bir, Malikimiz bir, Mabudumuz bir, Rezzakımız bir, bir bir diyerek bizi birbirimize bağlayan rabıtalardan bahsederek peygamberimiz bir, dinimiz bir, kıblemiz bir, yüze kadar bir birler diyerek bu kadar bir birler vahdet ve tevhidi ve ittifakı, muhabbet ve uhuvveti iktiza ettiği ve kâinatı ve küreleri birbirine bağlayacak manevi zincirlerin bulunduğunu ifade ediyor.” 

SİNEVİZYON VE İMZA 

Konuşmanın hemen ardından panel konusu ilgili “Hürriyet ve Demokrasi Ekseninde İslam Kardeşliği” adlı sinevizyon gösterildi.

Ardından Ali Vapurlu  kitaplarını imzaladı, okurlarıyla sohbet etti. Çevre illerden katılımın da yoğun olduğu Bediüzzaman Haftası’na özel olarak her yıl düzenlenen programla kardeşlik ve uhuvvet ortamında bir araya gelmenin sevinci yaşandı.

MAHMUT İLHAN - ADANA