Türkiye genlinde yaklaşık 250 bin hükümlü denetimli serbestlik kapsamında günlük yaşantısını sürdürüyor.
Yaklaşık 10 yıl önce hayata geçirilen uygulama kapsamında çok sayıda hükümlü elektronik kelepçe ile takip ediliyor.
Bursa'da denetimli serbestlik ve elektronik kelepçenin tanıtımı amacıyla bir toplantı düzenlendi. Merinos Kongre Merkezindeki toplantıda açıklama yapan Bursa Denetimli Serbestlik Müdürü Fatih Sancak, 2005 yılında kurulan sisteminin 10 yıldır hizmet verdiğini hatırlattı.
On yılda denetimli serbestlik konusunda önemli mesafeler alındığını kaydeden Sancak, “İnfaz sisteminde denetimli serbestliğin atık vazgeçilmez. Bursa bölgemizde 9 bine yakın sanık ve hükümlüyü takip ediyor denetliyoruz. Elektronik izleme sistemimiz son günlerde revaçta. Hükümlülerin birçoğunu elektronik izleme ile takip etmeye çalışıyoruz.” dedi.
KAMU KURUMLARINDA BİN DOLAYINDA HÜKÜMLÜ ÇALIŞIYOR
Kamu kurumlarından bu konuda büyük talep olduğunu vurgulayan Sancak, “Kamu kurumlarından denetimli serbestliğe çok büyük ilgi var. Bu kurumlarında denetimli serbestlikte çalışan yaklaşık bine yakın hükümlümüz var. Bunlarda temizlikten bakım onarım çalışmalarına kadar türlü işler yapıyor. Denetimli serbestlik kurumsal bir ihtiyacı da karşılamış oluyor.” şeklinde konuştu.
Denetimli serbestlik sisteminin Avrupa’da uzun yıllardır uyguladığını, İngiltere’de ise bir asırdır var olduğunu kaydeden Fatih Sancak, şunları söyledi: “Bizim kendi sloganımız olarak ‘topluma güven ve bireye umut’ diyoruz. Hem toplumun güvene ihtiyacı var, bireylerinde umuda ihtiyacı var. ‘Çocuk bu günün yarını, yarının umudu’ Çünkü bu çocuklara bakıldığında yarınki toplumun yapısını görüyoruz. Bu nedenle çocuklara çok ayrı bir sistem uyguluyoruz ve bunlarla ilgili birçok proje yürütüyoruz.”
TÜRKİYE GENELİ 250 BİNE YAKIN DENETİMLİ SERBESTLİK HÜKÜMLÜSÜ VAR
Türkiye genlinde 250 bine yakın denetimli serbestlik içinde bulunan hükümlü ve adli kontrol aşamasında olan kişi bulunduğunu aktaran Fatih Sancak, bununda kısa zaman içinde hem mahkemeler hem de toplum nezdinde de kabul gördüğünü anlattı. Bunun maddi açından da belirli bir külfeti ortadan kaldırdığını kaydeden Sancak, şöyle devam etti: “Bursa’da bine yakın kamu kurumunda çalışan hükümlümüz var. Yani bin çalışanımızın bulunduğu bir fabrika işletebilecek bir durumdayız. Bu açından büyük bir gücün bulunduğunu görüyoruz. Eskiden kurumlara biz kendimiz gidiyorduk ‘bunları biz nerede çalıştıracağız’ diye. İşyerleri genellikle tereddüt ediyordu ilk açıdan ‘acaba nasıl hizmet verecekler’ diye. Ama zamanla gördüler ki eskiden çok az sayıda bizim müdürlüğümüze başvuran ve ‘şu kadar hükümlü çalıştırabiliriz’ diyen kurumlar artık sınırsız sayı istiyor. Eskiden protokollerimizi belirli bir sınır koyuyorduk mecburen, şimdi kurumlar bize sınır koymayın ve ihtiyaç dahilinde her zaman isteyebilelim diyorlar.”
Denetimli serbestlik hükümlülerini özel sektörde çalıştıramadıklarını anlatan Sancak, ancak toplum yararına çalışan derneklere de bu konuda hizmet verdiklerini bildirdi.
Genellikle valilikler, belediyeler, valiliğe bağlı kurumlar, mili eğitim, müftülük ve orman bölge müdürlükleri gibi kamu kurumlarına hükümlü gönderdiklerini aktaran Sancak, bu kişilere her hangi bir ücret verilmediğini bildirdi.
Mağdurlarla alakalı olarak kısa ve uzun süreli takip edilen kişiler olduğunu bildiren Fatih Sancak, şunları söyledi: “Bursa genelinde genel toplam olarak 160-170 civarında elektronik takip sistemi ile izlenen kişi sayısı olarak günlük rakamlar değişiyor. Türkiye’de de denetimli serbestlik sistemi elektronik izleme ile takip edilen sayı olarak ta bu sayı önemli. Bunların içinde bayanlarda var.”
Fatih Sancak, elektronik izleme takip sistemi ile mağdur ünitesinin yanım sıra, alkol ünitesi, konutu terk etmeme GPS ünitesi, belirli kişilere yaklaşmama, veya belirli bölgenin dışına çıkmama ve belirli bölgede kalma gibi çeşitli uygulamalarla bulunduğunu söyledi. Fatih Sancak, Avrupa’da halen radyo frekansları kullanılırken kendilerinin GPS gibi uydu cihazları ile sapma oranın çok düşük sistem kullandıklarını sözlerine ekledi.