Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Suudi Arabistan’da Hac Bakanı Bender Bin Muhammed Haccar ile 2015 Yılı Hac Protokolü’nü imzaladı.
Görmez, "Suudi Arabistan'ın ülkemize tanıdığı yıllık 74 bin kontenjan, 74 milyon nüfus dikkate alınarak yapılmıştır. Biz nüfusumuzun BM rakamlarına göre kabul edilip, yeniden güncellenmesini istiyoruz" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, resmi temaslarda bulunmak üzere gittiği Suudi Arabistan'da Hac Bakanı Bender Bin Muhammed Haccar ile 2015 Yılı Hac Protokolü'nü imzaladı. Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından "2014 Yılı Hac Dönemine İlişkin Değerlendirmeler" başlığıyla hazırlanan raporu, Hac Bakanı Haccar'a sunan Görmez, 2015 yılı hac dönemiyle ilgili bazı değerlendirme ve taleplerde bulunduklarını belirtti.
SUUDİLER, KABE'DEKİ HATADAN DÖNDÜ
Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın, her yıl hac ibadetinden önce Hac Bakanlığı yetkilileriyle Cidde de bir araya gelerek yıllık protokol imzaladıklarını ifade etti. Türkiye'nin BM rakamlarına göre nüfusunun 76 milyon 691 olduğunu söyleyen Görmez, "Suudi Arabistan'ın ülkemize tanıdığı yıllık 74 bin kontenjan, 74 milyon nüfus dikkate alınarak yapılmıştır. Biz nüfusumuzun BM rakamlarına göre kabul edilip, Türkiye'ye tanınan kontenjan sayısının da binde 1 kota uygulamasına göre güncellenmesini istiyoruz. Bu da her yıl ilave olarak 2 bin 600 vatandaşımızın daha kutsal topraklara gelmesi ve hacı olması demektir" dedi. Görmez, bu yıl da Mekke ve Medine'de devam eden genişletme çalışmaları sebebiyle yüzde 20 kota indirimi uygulamasının devam edeceğini söyledi.
KABENİN DEĞİŞEN YÜZÜ
Görmez, kadın hacıların Mekke ve Medine'de yaşadığı sıkıntıları da gündeme getirdiklerini ifade ederek şunları kaydetti:
"Kadınlar, Medine'de erkekler gibi serbestçe Hz. Peygamberimiz'in kabrini ziyaret etme imkanına sahip değiller. Kadınların ülkeler halinde gruplara bölünmesi, grupların bir görevli eşliğinde Ravza'dan uzak bir mekandan geçirilmesinin doğru olmadığını ifade ettik. Erkekler kıble tarafından nasıl serbestçe Peygamberimiz'i ziyaret ediyorsa kadınların da arka taraftan aynı şekilde Peygamberimiz'i ziyaret etmelerinin sağlanması gerektiğini ifade ettik."
"LEVHALARDA TÜRKÇE DE YER ALSIN"
Görmez, Hac Bakanlığı yetkililerinden, başta Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi olmak üzere Türk hacılarının ziyaret ettiği yerleri gösteren levhaların Türkçe olarak da yazılmasını talep ettiklerini söyledi. Görmez, Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşların Diyanet İşleri Başkanlığı çatısı altında hac yapma imkanına devam etmeleri ve mevcut kotaların sürdürülmesi gerektiğini de ifade etti. Protokol imza töreninde Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Ekrem Keleş, Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Enver Günenç, Suudi Arabistan Din Hizmetleri Müşaviri Ergün Yücel, Mekke Din Hizmetleri Ataşesi Süleyman Sarı da hazır bulundu.
Öte yandan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Suudi Arabistan'da İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri İyad Emin Medeni'yle bir araya geldi.
Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Görmez ve Medeni, İİT'nin Cidde'deki merkezinde gerçekleşen görüşmede, Batı'da son zamanlarda artan "İslamofobi meselesi" başta olmak üzere bazı konuları ele aldı.
Görmez, burada yaptığı konuşmada, İslamofobi konusuna değinerek, "Elbette harici sebepleri bilmek, değerlendirmek gerekiyor. Ancak suç ve sebepleri hep dışarıda aramak yerine önce kendi evimizi temizlemeliyiz. Bilhassa İslam ve Batı dünyasında İslamofobi'yi besleyen yanlış 'İslam algılarından' ve Müslümanlardan kaynaklanan sorunları bertaraf etmek gerekmektedir" dedi.
İslamofobi'yi ortadan kaldırmak için eğitimin önemini vurgulayan Görmez, "Öncelikle İslam eğitim düzenimizi, insan yetiştirme düzeneklerimizi bilhassa İslam üniversitelerinde ve bazı enstitülerde müfredatlarımızı, programlarımızı yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. Özellikle uluslararası arenaya ilim adamı yetiştiren üniversitelerin müfredatını gözden geçirmesi gerekmektedir" diye konuştu.
İslam dünyasından Batı'ya göçün üzerinden 50 yıl geçtiğini hatırlatan Görmez, şöyle devam etti:
"Göçün 50 yılını geride bıraktığımız şu dönemde Batı'da yaşayan Müslümanlar, hem kendilerinin hem de çocuklarının İslam kimliğini kalıcı hale getirmek için hangi kaynaklardan beslendiklerini, hangi kitapları okuduklarını, öğrettiklerini, camilerde insanlara anlatılan İslamiyetin mahiyeti üzerinde durulması gerekmektedir."
- "Diyanet İİT'de gözlemci olarak temsil edilmeli"
İkili arasında yaklaşık bir saat süren görüşmede Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığının İİT'de gözlemci olarak yer alması teklifinde bulunduğunu da aktardı.
Diyanet İşleri Başkanlığının dünyanın değişik coğrafyalarında yaptığı çalışmalardan ve hizmetlerden de bahseden Görmez, "Avrasya İslam Şurası, Afrika Müslüman Dini Liderler Zirvesi ve Latin Amerika Müslüman Dini Liderler Zirvesi" gibi toplantılara İİT'nin gözlemci göndermesi talebinde bulunarak, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak da İİT'nin dini, ilmi ve kültürel toplantılarına gözlemci göndermek istediklerini Medeni'ye iletti.
Medeni de söz konusu bu talebi memnuniyetle karşılayacaklarını dile getirdi.
- "İslamofobi'nin devlet politikalarına yansıması vahim sonuçlar doğurur"
İİT Genel Sekreteri İyad Medeni de yaptığı konuşmada İslamofobi'yle ilgili gelişmeleri endişeyle karşıladıklarını belirterek, "Artık ülkelerin bir araya gelerek bunu önlemek yerine kalıcı bir durummuş gibi önlem anlamaları çok vahim sonuçlar doğuracaktır. İslamofobinin devlet politikalarına yansıması ve devletlerin buna ilişkin kanuni düzenlemeler yapması pek çok olumsuz sonucu beraberinde getirecektir" ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanlığının tecrübelerini öğrenmek istediğini dile getiren Medeni, şunları kaydetti:
"Türkiye Diyanet İşleri Başkanı Sayın Mehmet Görmez'le İslamofobi'ye karşı birlikte neler yapabileceğimiz üzerinde durduk. İİT olarak eğitim konusuna daha fazla önem vereceğiz. Afrika'da ve dünyanın muhtelif yerlerinde açtığımız bazı enstitü ve üniversitelerin sayısını arttırarak daha önemli çalışmalar gerçekleştireceğiz."
Haber Merkezi