Ramazan ayının gelmesiyle birlikte cami ziyaretlerinden artış olduğunu görüyoruz. Halbuki camiler, sadece bir ay değil, on iki ay boyunca canlı kalmalı. Özellikle gençler, en aktif zamanlarını camiden bağımsız düşünmemeli.  Bunun farkında olan Genç dergisi, Mayıs sayısında “Camiler Gençleşsin” başlığını kapağa taşıdı.

Gençleri kazanmak lâzım

 Allah ve Resulü’nün (asm) bize hayat verecek çağrısının merkezi camidir. Caminin gençleşmesi hayatın dipdiri İslâm mesajı ile yeniden buluşması demektir. Caminin gençleşmesi camilerin gençlerle dolmasından öte bir şeydir. Gençlerin içinin de iman ile dolmasıdır. Mesele camilerin çoğalması değil, gençleri İslâmî güzelliklerle bezeyerek oraya doldurmak gerek. Tarih boyunca şahit olduk ki, bir toplumdaki camilerde genç kuşaklar ne kadar çok bulunursa, İslâmî hayatta o ölçüde yaşanıyor. O yüzden önce gençleri kazanmak lâzım.

İmar kadar, ihya etmeli

“Camileri gençleştirelim, var mısınız?” başlığıyla yazısını kaleme alan Süleyman Ragıp Yazıcılar, okuyuculara seslendi: “Camileri ihya etmek üzere gayret ve heyecan içinde olan gençliğin varlığıyla mutlu oluyoruz. Maddî imarı eğer manen ihya takip etmezse, maksat hâsıl olmamış, bir şeyler eksik kalmış olur. Yeryüzüne rahmet tohumları gibi serpilen camileri gençleştirmezsek eğer, arzu edilen inkişaf gerçekleşmez. Çünkü camiler zikrin, fikrin, şükrün, hayrın, bereketin, aşkın, aşkınlığın, duânın, ibadetin, vecdin, uzletin, yakarışın, ilmin, merhametin, sevginin, istişarenin, dostluğun, yardımlaşmanın eşsiz mekânlarıdır. Çünkü camiler kardeşliği öğretir.”

Hutbeler gözden geçirilmeli

Camilerin insanlara kucak açması gerekir. Camilerde okunan hutbeler de, yapıcı ve öğretici olmalıdır. Tahkir edici, ilgi çekmeyen hutbeler camilerden uzaklaştırıyor. Cami dosyasında bu konuya değinen Yusuf Temizcan, şunları söylüyor:  “Camilerdeki hutbe metinleri tamamıyla gözden geçirilmeli, mümkün olduğunca daha çok ilgi çekici hale getirilmeli. Hutbeler için psikologlardan, sosyologlardan, iletişimcilerden destek alınmalı.” 

Haber Merkezi