"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Fotoğraflar ve Vecizeler...

23 Ocak 2019, Çarşamba 22:14
Fotoğraflarla Tefekkür...

Ölüm, “Dar, sıkıntılı, dağdağalı, zelzeleli Dünya zindanından çıkarıp; vüs’atli, sürurlu, ıztırapsız, bâki bir hayata mazhariyetle Mahbub-u Bâki’nin daire-i rahmetine girmektir.” 

Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat

Fotoğraf: Kübra Örnek

***

"Yani,'Eğer dostlardan mufarakat olmasaydı, ölüm ruhlarımıza yol 

bulamazdı ki, gelsin, alsın.' Demek, en ziyade insanı öldüren, ahbaptan 

mufarakattir. Evet, hiçbir şey beni o vaziyet kadar yandırmamış, ağlatmamış. 

Eğer Kur'ân'dan, imandan medet gelmeseydi, o gam, o keder, o hüzün, 

ruhumu uçuracak gibi tesirat yapacaktı."

Bediüzzaman Said Nursî, Lem'alar, Yirmi Altıncı Lem'a

Fotoğraf: NESİBE ERSOYLU

***

“Madem iman gibi hadsiz derecede kıymettar bir nimet bizde vardır. İhtiyarlık da hoştur, hastalık da hoştur, vefat da hoştur. Nâhoş birşey varsa o da günahtır, sefahettir, bid’atlardır, dalâlettir.”

Bediüzzaman Said Nursî, Lem’alar, s. 376

Fotoğraf: Mehmet Mücahit Kaya

***

"Dünya ise, bütün şaşaasıyla, ahirete nisbeten bir zindan hükmündedir. Elbette, zindan-ı dünyadan bostan-ı Cinana çıkmak ve müz’ic dağdağa-i hayat-ı cismaniyeden âlem-i rahata ve meydan-ı tayeran-ı ervaha geçmek ve mahlûkatın sıkıntılı gürültüsünden sıyrılıp huzur-u Rahman’a gitmek, bin can ile arzu edilir bir seyahattir, belki bir saadettir."

Sözler, On Yedinci Söz, s. 233

Fotoğraf: Feyzanur Elif Mutlu

***

Madem ölüm öldürülmüyor ve kabir kapısı kapanmıyor; elbette bu ecel cellâdının elinden ve kabir haps-i münferidinden kurtulmak çaresi varsa, insanın en büyük ve her şeyin fevkinde bir endişesi, bir meselesidir. Evet, çaresi var ve Risale-i Nur Kur’ân’ın sırrıyla o çareyi iki kere iki dört eder derecesinde kat’î ispat etmiş.

Asa-yı Musa, s. 24

Fotoğraf: ŞEBNEM ZENGİN

***

“Evet biz de deriz ki: Maddî bir kışta güzel çiçeklerin açılması, bir hârika-i kudret olduğu gibi; bu asrın manevî ve dehşetli kışında, binler gül-ü Muhammedî (asm) çiçekleri açması (Haşiye); elbette hârika bir mu’cize-i rahmet ve bu memlekete hârika bir keramet-i inayet-i Rabbaniye ve Risale-i Nur Talebelerine hârikulâde bir ikram-ı İlâhîdir diye itikad edip, Cenâb-ı Hakk’a hadsiz şükrederiz.” 

Kastamonu Lâhikası

Fotoğraf: MEHMET GÖNES

***

İ’lem eyyühe’l-aziz!

Yarın seni zillet ve rezaletlere maruz bırakmakla terk edecek olan dünyanın sefahetini bugün kemal-i izzet ve şerefle terk edersen, pek aziz ve yüksek olursun. Çünkü, o seni terk etmeden evvel sen onu terk edersen, hayrını alır, şerrinden kurtulursun. Fakat vaziyet makuse olursa, kaziye de makuse olur.

Mesnevî-i Nuriye

Fotoğraf: KÜBRA ÖRNEK

***

“Biz gidiyoruz, aldanmakta faide yok. Gözümüzü kapamakla bizi burada durdurmazlar, sevkiyat var.” 

Lem’alar

Fotoğraf: ZEHRA BEŞİROĞLU

***

“İ’lem eyyühe’l-aziz! İnsan bir yolcudur. Sabavetten genç- liğe, gençlikten ihtiyarlığa, ihtiyarlıktan kabre, kabirden haşre, haşirden ebede kadar yolculuğu devam eder.”

Mesnevî-i Nuriye

Fotoğraf: KÜBRA ÜNÜVAR

***

“Evet, hayat apartmanı yıkılıyor. Ömür tayyaresi şimşek gibi geçiyor. Zaman da sel dolaplarını sür’atle çalıştırıyor.” 

Mesnevî-i Nuriye

Fotoğraf: ARZU BOZTEPE

***

Senin iktidarın kısa, bekan az, hayatın mahdut, ömrünün günleri mâdud ve herşeyin fânidir. Öyleyse, şu kısa, fâni ömrünü fâni şeylere sarf etme ki, fâni olmasın. Bâki şeylere sarf et ki, bâki kalsın. Kaynak: Kısa, fâni ömrünü fâni şeylere sarf etme, bâki şeylere sarf et ki bâki kalsın. 

Mesnevî-i Nuriye

Fotoğraf: Kübra Ünüvar

***

“İhtiyarlık bana ihtar etti ki: Gündüz nasıl şu siyah bir kabre tebeddül etti, dünya siyah kefenini giydi; öyle de, senin ömrünün gündüzü de geceye ve dünya gündüzü de berzah gecesine ve hayatın yazı dahi ölümün kış gecesine inkılâp edeceğini kalbimin kulağına söyledi.” 

Lem’alar, s. 361

Fotoğraf: İSMAİL OKUR

***

Bitlisin Ahlat ilçesinde bulunan Emir Bayındır Kümbeti (anıt mezar) ve Camii 

Evet, hayat apartmanı yıkılıyor. Ömür tayyaresi şimşek gibi geçiyor. Zaman da sel dolaplarını sür’atle çalıştırıyor. Arz sefinesi de, sür’atle giderken “Bulutların geçişi gibi geçip gider”(Neml Sûresi) âyetini okuyor. Sefine-i arz sür’atle yürürken, dünyanın gayr-ı meşrû lezzetlerine uzatılan ellere zehirli dikenlerin batacağı düşünülsün. Binaenaleyh, o zehirli dünya oklarına bakıp el uzatma. Firâkın elemi, telâki lezzetinden ağırdır. 

Mesnevî-i Nuriye - Zeylü’l-Hubab

Fotoğraf: Elmas Nur YÜKSEKDAĞ

***

Gördüm ki, ömrüm koşarak gidiyor, âhirete yakınlaşmış; hayatım dahi tazyikat altında sönmeye yüz tutmuş. Ölü olmayanlar veyahut diri olmak isteyenler, hayatın mahiyetini ve hakikatini ve hakikî hukukunu o dört mesele içinde arasınlar, bulsunlar ve dirilsinler. Hayat, Zât-ı Hayy-ı Kayyûma baktıkça ve iman dahi hayata hayat ve ruh oldukça bekà bulur.”

Bediüzzaman Said Nursî

Fotoğraf: ABDÜLKERİM BOZTEPE

***

İ’lem eyyühe’l-aziz! 

Gözleri küsuf tutmuş bazı adamlar, gözleri önünde vukua gelen gayr-ı mahdut hususî haşir ve neşirleri kör gözleriyle gördükleri halde, kıyamet-i kübrâyı ve haşr-i umumiyeyi nasıl istiğrab ediyorlar? Acaba, çiçek açıp semere veren ağaçlarda her sene îcad edilen meyvelerin haşir ve neşirlerini gördükten sonra haşr-i umumîyi istib’ad eden sıkılmaz mı? 

Mesnevî-i Nuriye, s. 93 

Fotoğraf: ARZU BOZTEPE

***

"En hayırlı genç odur ki, ihtiyar gibi ölümü düşünüp ahiretine çalışarak, gençlik hevesatına esir olmayıp gaflette boğulmayandır." 

Bediüzzaman Said Nursi

Fotoğraf: SAİD YÜKSEKDAĞ

***

“Ecel ve kabir insanı beklediği gibi, Cennet ve Cehennem de insanı bekliyor ve gözlüyor.''

Bediüzzaman Said Nursî

Fotoğraf: BETÜL HİLAL YAŞAR

***

“Dünyayı ve ondaki mahlûkatı mânâ-yı harfiyle sev; mânâ-yı ismiyle sevme. ‘Ne kadar güzel yapılmış.’ de. ‘Ne kadar güzeldir.’ deme. Ve kalbin bâtınına, başka muhabbetlerin girmesine meydan verme. Çünkü, bâtın-ı kalb âyine-i Sameddir ve O’na mahsustur.”

Otuz İkinci Söz/İkinci Mevkıf

Fotoğraf: Kübra Ünüvar

***

“Onlar kendi üzerlerindeki İlâhî san’at mu’cizelerini hiç düşünmezler mi? Gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri Allah, ancak hak ve hikmetle yaratmıştır.”

Rum Sûresi, 30:8.

“Bir saat tefekkür, bir sene nafile ibadetten daha hayırlıdır.”

el-Aclûnî,

Fotoğraf: BETÜL HİLAL YAŞAR

***

“Ölüm, sureten göründüğü gibi dehşetli değil. Çok Risalelerde gayet kat’î, şeksiz, şüphesiz bir surette, Kur’ân-ı Hâkimin verdiği nurla ispat etmişiz ki, ehl-i iman için ölüm, vazife-i hayat külfetinden bir terhistir. Hem dünya meydanındaki imtihanda, talim ve talimat olan ubudiyetten bir paydostur. Hem öteki âleme gitmiş yüzde doksan dokuz ahbap ve akrabasına kavuşmak için bir vesiledir. Hem hakikî vatanına ve ebedî makam-ı saadetine girmeye bir vasıtadır. Zindan-ı dünyadan, bostan-ı cinana bir dâvettir. Hem Hâlık-ı Rahim’in fazlından, kendi hizmetine mukabil ahz-ı ücret etmeye bir nöbettir. Madem ölümün mahiyeti hakikat noktasında budur; ona dehşetli bakmak değil, bilâkis rahmet ve saadetin bir mukaddimesi nazarıyla bakmak gerektir.” 

Lem’alar

Fotoğraf: SAİD YÜKSEKDAĞ

***

“Ölüm, sureten göründüğü gibi dehşetli değil. Çok Risalelerde gayet kat’i, şeksiz, şüphesiz bir surette, Kur’ân-ı Hâkimin verdiği nurla ispat etmişiz ki, ehl-i iman için ölüm, vazife-i hayat külfetinden bir terhistir. Hem dünya meydanındaki imtihanda, talim ve talimat olan ubudiyetten bir paydostur.”

Lem'alar

Fotoğraf: BETÜL HİLAL YAŞAR

***

''Küre-i arza bakıyoruz. Görüyoruz ki, bir bahçe şeklinde, rengârenk, yüz binler süslü, çiçekli nebâtat taifeleri onda serilmiş ve çeşit çeşit yüz binler envâ-ı hayvânat onda serpilmiştir. İşte, şu zemin bahçesinde bütün o süslü nebâtat ve ziynetli hayvânat, muntazam suretleriyle ve mevzun şekilleriyle ilân ediyorlar ki, "Biz birtek Sâni-i Hakîmin san’atından birer mu'cizesi, birer harikasıyız ve vahdâniyetin birer dellâlı, birer şahidiyiz." 

Yirminci Mektup

Fotoğraf: Büşra Nur Pekel

 

***

“Ey benim gibi ihtiyar kardeşler ve ihtiyare hemşireler! Madem âhiret var ve madem bâkidir ve madem dünyadan daha güzeldir ve madem bizi yaratan zat hem Hakîm, hem Rahîm’dir.. ihtiyarlıktan şekva ve teessüf etmemeliyiz. Bilâkis ihtiyarlık, îman ile ibadet içinde sinn-i kemale gelip, vazife-i hayattan terhis ve âlem-i Rahmete istirahat için gitmeye bir alâmet olduğu cihetle ondan memnun olmalıyız.”

Bediüzzaman Said Nursî, 26. Lem’a.

Fotoğraf: KÜBRA ÜNÜVAR

***

“Bu kâinatta görünen bütün güzellikler öyle bir güzelden geliyor ki, bu mütemadiyen değişen ve tazelenen kâinat, bütün mevcudatiyle ayinedarlık dilleriyle, o güzelin cemalini tavsif ve tarif eder.”

 

Şuâlar, 4. Şuâ

Fotoğraf: KÜBRA ÜNÜVAR

***

"Haşirde sizi ihya edecek zat, öyle bir zattır ki, bütün kâinat O'na emirber nefer hükmündedir. Her şeyin dizgini elinde, her şeyin anahtarı yanında, gece ve gündüzü, kış ve yazı bir kitap sahifeleri gibi kolayca çevirir, dünya ve ahireti iki menzil gibi; bunu kapar, onu açar bir Kadir-i Zülcelâldir. Madem böyledir, bütün delâilin neticesi olarak ‘siz de ona döndürüleceksiniz" 

Sözler, 10. söz

Fotoğraf: Büşra Nur Pekel

“Ey benim gibi ihtiyarlık içine giren ve ihtiyarlığın ihtarıyla vefatı çok tahattur eden zatlar! Kur’ân’ın verdiği ders-i iman nuruyla, ihtiyarlığı ve vefatı ve hastalığı hoş görmeliyiz, belki bir cihette sevmeliyiz. Madem iman gibi hadsiz derecede kıymettar bir nimet bizde vardır. İhtiyarlık da hoştur, hastalık da hoştur, vefat da hoştur. Nâhoş birşey varsa o da günahtır, sefahettir, bid’atlardır, dalâlettir.” 

Yirmi Altıncı Lem'a

Fotoğraf: Arzu Yıldız

***

“Herbir şeyde, hususan zîhayatlarda öyle harika bir nakış, öyle mu’cizekâr bir san’at var ki, onu öyle yapan ve öyle mânidar nakşeden, bütün eşyayı yapabilir. Ve bütün eşyayı yapan, elbette O olacaktır. Demek bütün eşyayı yapamayan, birtek şeyi icad edemez.”

Otuz Üçüncü Söz / Yirmi Dokuzuncu Pencere

Fotoğraf: Duygu Kaya

***

"Sizdeki gençlik katiyyen gidecek. Eğer siz daire-i meşrûada kalmazsanız, o gençlik zâyi olup başınıza hem dünyada, hem kabirde, hem âhirette kendi lezzetinden çok ziyâde belâlar ve elemler getirecek. Eğer terbiye-i İslâmiye ile, o gençlik nimetine karşı bir şükür olarak, iffet ve nâmusluluk ve tâatte sarf etseniz, o gençlik mânen bâkî kalacak ve ebedî bir gençlik kazanmasına sebep olacak."  

Risale-i Nur / On Üçüncü Söz

Fotoğraf: ARZU YILDIZ

***

“Madem dünya var, elbette ahiret var.”   -Bediüzzaman Said Nursî-

Fotoğraf: KÜBRA ÜNÜVAR

***

"En hayırlı genç odur ki; ihtiyar gibi ölümü düşünüp âhiretine çalışarak, gençlik hevesatına esir olmayıp gaflette boğulmayandır. Ve ihtiyarlarınızın en kötüsü odur ki; gaflette ve hevesatta gençlere benzemek ister; çocukçasına hevesat-ı nefsaniyeye tâbi olur."

Risale-i Nur/Mektubat

***

“Bu çiçek kimin turrası, kimin mührü ve kimin nakşı ise, elbette bütün yeryüzündeki o nevi çiçekler O’nun mühürleridir.” 

Otuz Üçüncü Söz/ Yirmi Dokuzuncu Pencere

Fotoğraf: NİL KÖLEMEN

***

Ebedi ömrün önündedir. O ömr-ü bakide göreceğin rahat ve lezzet, ancak bu fani ömürde sa’y ve çalışmalarına bağlıdır. Senin o ömr-ü bâkiden hiç haberin yok. Ölüm sekeratı uyandırmadan evvel uyan! 

-Mesnevi-i Nuriye-

Fotoğraf: AYŞENUR AKAY

***

“Cenâb-ı Hak bizi ve sizi, bu zamanın cazibedar fitnesinden kurtarsın ve muhafaza eylesin. Amin. (Sözler)

Fotoğraf: MERVE MERAL ERCİYES

***

***

"Eğer dostlardan müfarakat olmasaydı, ölüm ruhlarımıza yol bulamazdı ki gelsin alsın."

(Lem'alar)

Fotoğraf: NESİBE ERSOYLU

***

Risâle-i Nur'un fıtraten ve zamanın vaziyetine göre talebesi olacak, başta, masum çocuklardır. Çünkü bir çocuk, küçüklüğünde kuvvetli bir ders-i imanî alamazsa, sonra pek zor ve müşkül bir tarzda İslâmiyet ve imanın erkânlarını ruhuna alabilir. Adeta gayr-ı müslim birisinin İslâmiyeti kabul etmek derecesinde zor oluyor, yabani düşer.

Emirdağ Lâhikası

Fotoğraf: ÖMER IŞIKAKDOĞAN

***

Güzellerin, güzel yüzlerinde güzelliği yaratan, elbette o güzelliğe müştakları da yaratır.

(Mesnevî-i Nuriye)

Fotoğraf: ERHAN AKKAYA

***

''O güzel masnularda o derece bir şirin süslemek ve tatlı bir zinet ve cazibedar bir cemal-i sanat var ki,nihayetsiz bir ilim ile iş görür ve herşeyin en güzel tarzını bilir ve sanatkarlığın cemal-i kemalini ve kemal-i cemalini zişuurlara göstermek ister ki,en cüz'i bir çiçeği ve küçük bir sineği ihtimamkarane, mahirane, sanatperverane ehemmiyetle tasvir ve icad eder.''

(Risale-i Nur’dan)

Fotoğraf: İSMAİL OKUR

***

İman hakikati öyle bir çekirdektir ki; eğer tecessüm etse bir Cennet-i hususiye ondan çıkar, o çekirdeğin şecere-i tubası olur.

(Risale-i Nur’dan)

Fotoğraf: İSMAİL OKUR

***

Birtek çiçekte bir ismin cilve-i cemâlini gördüğün gibi, bahar dahi bir çiçektir.

(Risale-i Nur’dan)

Fotoğraf: İSMAİL OKUR

***

''İnsan bir yolcudur. Sabavetten gençliğe, gençlikten ihtiyarlığa, ihtiyarlıktan kabre, kabirden haşre, haşirden ebede kadar yolculuğu devam eder. Her iki hayatın levâzımatı, Malikü’l-Mülk tarafından verilmiştir. Fakat o levazımatı, cehlinden dolayı tamamen bu hayat-ı faniyeye sarf ediyor.''

(Mesnevi-i Nuriye)

Fotoğraf: İsmail Okur

***

“Evet Ramazan-ı Şerifte güya âlem-i İslâm bir mescid hükmüne geçiyor; öyle bir mescid ki, milyonlarla hâfızlar, o mescid-i ekberin kûşelerinde o Kur'anı, o hitab-ı semavîyi Arzlılara işittiriyorlar. Her Ramazan “O Ramazan ayı ki, insanları doğru yola ileten, apaçık hidayet delillerini içeren ve doğru ile yanlışı ayırt eden Kur'ân onda indirildi.” âyetini, nuranî parlak bir tarzda gösteriyor. Ramazan, Kur'an ayı olduğunu isbat ediyor. O cemaat-i uzmanın sair efradları, bazıları huşu' ile o hâfızları dinlerler.”

(Mektubat)

Fotoğraf: Erhan Akkaya

***

“Barla’nın bağ ve bahçelerinde dolaşırken, sesli olarak, Rum suresinin ellinci ayet-i kerimesini (Şimdi bak Allah’ın rahmet eserlerine: Yeryüzünü ölümünün ardından nasıl diriltiyor. Bunu yapan, elbette ölüleri de öylece diriltecektir; O herşeye hakkıyla kàdirdir.)  kırk defa, durmadan bir anda okudum. Menzilime geldim, Haşir Risalesini yazdırdım.”* 

Bediüzzaman Said Nursi 

*(Haşir Risalesi Nasıl Yazıldı, N. Şahiner, s.30)

Fotoğraf: KÜBRA ÖRNEK

***

Hem adalet ve mizan ile iş görüldüğüne bürhan mı istersin? Herşeye hassas mizanlarla, mahsus ölçülerle vücud vermek, suret giydirmek, yerli yerine koymak; nihayetsiz bir adalet ve mizan ile iş görüldüğünü gösterir.

(Sözler)

Hazırlayan: Erhan Akkaya - Fotoğraf: Mehmet gones

Etiketler: fotoğraflar, ramazan
Okunma Sayısı: 59165
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • meral

    3.1.2019 16:12:52

    Hepsi birbirinden güzel ve anlamlı sözler ve resimler.Bayıldım Çok beğendim ellerinize sağlık teşekkürler.

  • nur

    2.8.2018 14:45:28

    Emeğinize sağlık.

  • YUNUS

    5.7.2018 11:25:26

    her şeyden soğuttukları şu dönemde üstadın sözleri fotoğraflarla beraber katılaşan kalplere inşirah veriyor,iyi ki ahiret var,istikamet ya hu..teşekkürler yeniasya.

  • Abdullah

    2.6.2018 18:22:42

    Resim ve vecizeler Çok güzel olmuşlar. Yapanlardan Allah razı olsun

  • Şevki Adem

    21.5.2018 10:14:28

    Güzel bir çalışma olmuş. Devamını bekleriz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı