Divan-ı Harb-i Örfi konulu masa çalışması yaklaşık 30 akademisyenin katılımıyla online olarak yapıldı. Risale-i Nur Enstitüsü sekreteri çalışmayla ilgili şu bilgileri verdi:

“Divan-ı Harb-i Örfi, 31 Mart Hadisesi  üzerinden Bediüzzaman’ın devlet felsefesini ve adalet teorisini de ortaya koymakta, böylece modern çağda devletin Kur’anî prensiplere uygun olarak yapılandırılmasının yollarını da  göstermektedir. Bu yönüyle eserin günümüze ve geleceğe bakan yönlerinin neler olduğu, Bediüzzaman’ın tarih felsefesine kattığı yaklaşımlarla eserin nasıl değerlendirilebileceği ve adalet teorileri açısından bize neler söylediği önemli inceleme konularıdır.”

Çalışmalar Köprü’de yayınlanacak

“Bununla birlikte, Meşrutiyet dönemini çok yönlü ele alırken Bediüzzaman’ın dönemsel faaliyetleri, 31 Mart sonrasında İttihad ve Terakki’nin tutumu ve bu tutumun günümüz hadiseleriyle kıyaslanması, Volkan, Derviş Vahdeti ve İttihad-ı Muhammedî Cemiyeti bağlamından başlayarak Türkiye’deki din devlet ve siyaset ilişkilerinin nasıl olması gerektiği, Divan-ı Harb-i Örfi’nin hukuksal yapısı ve bu tür mahkemelerin hukuk açısından anlamı, Türkiye’deki darbe süreçlerinin doğru okunması, darbe dönemlerindeki adalet arayışlarının Divan-ı Harb-i Örfî’de ortaya konulan prensipler açısından değerlendirilmesi son derece önemlidir. Biz de bu amaçla Divan-ı Harbi Örfi’yi çok yönlü çalışmayı ümit ediyoruz” Masa çalışmasında sunulan bildirilerin Köprü dergisinde yayınlanacağı ve aynı konuyla ilgili 24 Ocak Pazar günü bir panel yapılacağı bildirildi.