Şanlıurfa’daki Bediüzzaman Vakfı’nda yine bir pazar günü genç kardeşler ve hocalarımızla bir araya gelme imkânı bulduk. Zihin gündemimizde ise, “Risale-i Nur’da İnsan” konusu vardı.
Gazetemiz Yazarı Sebahattin Yaşar, bizimle “İnsan nedir?” konusunu paylaşıyordu. Konuya geçmeden önce bizim insan hakkında fikirlerimizi sordu.
Arkadaşlardan bazısı, insanı Allah’a kul olarak ele aldı. Bazısı insana, toplumun bir parçası, irade sahibi, dünyanın en şerefli varlığı, yeryüzünün halifesi gibi cevaplar verdi. Böylece bir düşünce çeşitliliği meydana geldi. Farklı fikirlerle zenginleştik.
Okunan Risale-i Nur satırları bize, “medeni mü’min” ile “medeni kâfir’in” siret ve suretini anlatıyordu.
“Bu hârika Risale mühim bir “İ’lem”inde, medenî mü’min ile medenî kâfirin suret ve sîret ve zahir ve bâtın farklarını gayet beliğ bir tarzda beyan ediyor. Ve neticede bu farkı körlere de göstermek için diyor ki: “Eğer istersen hayalinle Nurşin Karyesindeki Seyda’nın meclisine git bak: Orada fukara kıyafetinde melikler, padişahlar ve insan elbisesinde melaikeleri bir sohbet-i kudsiyede göreceksin. Sonra Paris’e git ve en büyük localarına gir, göreceksin ki, akrepler insan libası giymişler ve ifritler adam suretini almışlar ilâ âhir.” diyerek daha başka cihetteki farklarını “Lemaat” ve “Sünuhat”a havale eder. (Mesnevi-i Nuriye 2, s. 63) Bu cümleler bizim insana bakışımıza bir güncelleme yapıyor.
İnsan: İrade sahibi olan, çeşitli imtihanlardan geçen, doğru ve yanlışı ayırabilen ve Kur’an-ı Kerim’in sınırlarını çizdiği insanlık değerlerini bünyesinde taşıyan varlıklardır.
İnsanlar iki gruptan oluşmaktadır; iyi ve kötü insan.
İyi insan; dinimiz İslam’ın belirlediği kurallarla ve Kur’an-ı Kerim’in ahlakıyla şekillendirdiği Peygamberle şekil almıştır. İyi insan kriterlerini insanı yaratan Allah belirlemiştir.
İyi insan, Rabbini bilendir. O’nun rızası peşinde olandır. Hayatı, varlığı sorgulayandır. Anne babasını razı edendir. Varlığa karşı şefkatlidir. Merhametlidir. İyi insan diğergamdır. Dinimizi göre insan, İslam’ı öğrenir, yaşar, anlatır, öğretir. İyi insan, iyi değerlerle yüklü insandır.
Kötü insan ise; bu değerlerden uzak insandır. Nefsinin istek ve arzularını yerine getiren, şeytanın vesveselerine kanan, kalp gözü kapalı insandır. Onlar hakkı bilmez, kulakları doğruyu işitmez, gözleri hakikati görmez, nasipsiz kişilerdir.
Kötü insanlar, vicdanları sönmüş kişilerdir. Onlarda Allah korkusu yoktur.
Evet, âlemde her davranışın bir karşılığı vardır. Altı çizildiği üzere, Kur’an tefsiri Risale-i Nurlar bizi iyi insan olmaya götürür. Allah’ın rızasının nasıl kazanılacağını öğretir. İyiliğin içindeki Cenneti lezzeti, kötülüğün içindeki Cehennemi haleti daha bu dünyada iken tattırır. Böylece iyiliğin ve kötülüğün peşin ücretini daha ahirete gitmeden yaşatır, gösterir.
Hâsılı, iyi insan olmak kolaydır. Zor olan, kötülüğü tercih etmektir. İradeyi kötüden yana kullanmaktır.
“Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür, iyilik ise Cennete.”