Masumiyetin asaleti
Her şeyde asalet olsa da bile,
En büyük asalet masumiyettir.
İsterim ben onu getirmek dile,
O ayrı güzellik hep bir ziynettir.
***
O ölçülmez asla parayla pulla,
O değer kaybetmez sarsan hep çulla,
O hep eş değerdir gerçek kullukla,
O hep besbellidir o gayet nettir.
***
Eller hep semaya kalktığı zaman,
O hep dolup taşan olur bir harman,
Yaraya ilâçtır hastaya derman,
O çok büyük lütuf hem de ismettir.
***
Hep onunla olan onu taşıyan,
Hayatında hep onunla yaşayan,
Dünyada ahrette kalmaz hiç yayan,
Onu taşıyanlar en güzel ferttir.
***
NADİR bilir o hep Hakk’a medardır,
O rabbe sevgili o rabbe yardır,
Hangi kalbe girse ora saraydır,
O tüm kötülüğe engeldir settir.
Nadir Nazik
***
Cehennemde odun yok
Cehennemde odun yoktur,
Yakıtı insan götürür.
Nirânın dibinde yanar,
Kendini cinânda sanar.
***
Günahları, seyyiatı,
Onu yakan odun olur.
Gayya kuyusuna düşer,
Neden anlamaz bunları.
***
Ey insan kendini tanı,
Tanı seni yaratanı.
İmânını bir gemi yap,
Geçiver nar-u nirânı.
***
Kurtuluşun tek çaresi,
İmân eylemek Allah’a (cc).
İslâm kayığına binip,
Ulaşmak sulh-u salâha.
***
Günahların yakıt olur,
Nirân yakalayıp yakar.
Ne oluyor insanlara,
Ömrü tehlikeye atar.
Ömer Örtlek
***
Son yaprak
Bakıyorken Sonbaharda camdan,
Bir yaprak gördüm ıhlamur ağacından.
Serin bir rüzgârda koptu dalından,
Süzülerek indi ve uzandı toprağa...
***
Başka bir yaprak gördüm,
Adeta yanıyordu güneşte,
Sarı mı kırmızı mı bilemedim,
Kopma sırası ona gelmişti dalından...
***
Akşamüstü hafiften yağmur başladı,
Baktım, camlar da yavaşça buğulandı,
Islanan ve ağırlaşan, sırası gelen yaprak,
Yavaşça koptu, inerken yere hızlandı.
***
Sonbaharlarda dostlardan da
Bir bir düşenler var toprağa.
Ayrılıklar sürüyor arkadaşlardan da
Gidenlerin ardından kalanların ağızları duâlı
***
Düşecek bir günen son yaprak,
Düşecek ve olacak toprak.
Islandı, soğudu havalar artık,
Bitti artık düşecek yaprak.
***
İşte sonbahar bu dedim,
Sırası gelen toprakla buluşur,
Sonra kış, her şeyi kefeniyle kapatır,
Düşen her yaprak O’nu (cc) hatırlatır.
M. Fahri Utkan
***
Yaz
Ne güzeldi yaz,
Geldi geçti.
Yalın ayak yürürdük toprakta,
İçimiz ısınırdı, gündüz gece.
Ne güzeldi yaz,
Bizimdi balkonlar,
Bizimdi karpuz, kiraz…
Ne güzeldi yaz,
Nergisler güller geldi geçti…
Yenileri bekliyoruz, yeniden bekliyoruz.
Ne güzeldi yaz, baktı geçti.
Elveda dedi, içimizi yaktı geçti.
Ne güzeldi ömür,
Geldi geçti.
Yenileri bekliyoruz,
Yeniden bekliyoruz.
Bekir Demir
***
Çirkin tuzak
Gençler için kurulmuş, cazibedar bir tuzak
Alkol, afyon, bonzai; bağra işleyen mızrak
Başta keyf alır, başlar; zannederek, balayı
Yarın, yar’ın dibine, sürükleyecek, merak
***
Kör şeytanın vekili, bir an durmaz, çalışır
Ona aldanan gençler, menhûs keyfe, alışır
Bilmezler ki, felâket, tatlı (!) zehrin içinde
En nihayet, genç hayat, gidenlere karışır
***
Tedbir, erken gerekir; bunu, herkes bilmeli
Yolda azık, güveni; yavrulara, vermeli
Kötülükler, sinsice, körpe ruhu sarmadan
Yanlışlara set çekip, doğruyu göstermeli
***
Gelin, eyvah demeden, onlara kan katalım
Sevginin kandilini, gönüllerde, yakalım
Ruhlardaki kasavet sönsün artık böylece
Kucak açıp, gençleri, bağrımıza basalım
***
Ezâ oluyor, yazık! Gül yüzlü şu gençlere
Mesken olmuş, harâbât; acı basmış, yüzlere
Tutunacak el yok mu, ellerinden, sımsıkı
Alıp, soğuk sokaktan; götüren, meskenlere.
Ali Rıza Aydın