Yeni Asya Gazetesi'nin Elif ekinde yer alan şiirler.
Kim etmiş rahat?
Şu fani âlemde kim bulmuş sefa,
Yâr diye sevdiğin hiç vermez vefa,
Sevdalı her yürek çeker çok cefa,
Bu ömür dediğin bir ince sırat.
***
Bir Leyla uğruna Mecnun çöl aşmış,
Şirin can diyerek Ferhat dağ eşmiş,
Âh Aslı aşkına Kerem döş deşmiş,
Bir hayat boyunca kim etmiş rahat.
***
Cengiz Han derlerdi hani o şöhret,
Karun’da o kibir nerde o servet,
Un ufak oldular ahir hep kasvet,
Firavun ve Nemrut bak oldu memat.
***
Açılır gül gonca şakıyor bülbül,
Her dilber peşinde akar kaç gönül,
Serpilir servi boy savrulur kâh gül,
Gençlik pek gaflette kim vere imdat.
***
USLU can canana sitem ediyor,
Hep kendine esip meltem ediyor,
Kul maziye bakıp matem ediyor,
Göç vakti yakındır kırık kol, kanat
Z. Güngör Uslu
***
Fayda yok
Dönüş yapıp biz maziye gitseydik,
Bizden ayrı olan var mı geride.
Deyip şöyle sorgu-sual etseydik,
Görmez miydik kalan var mı geride.
***
Ne oldu ki ne gelen var ne geçen,
Kucağını toprak mıydı tek açan,
Görünmüyor ecelinden pek kaçan,
Çaresini bulan var mı geride.
***
Meğer ömür bitmiş göçmüş elâlem,
Kalan bile çekmiyor mu çok elem,
Herkes der ki ölecek tüm sülâlem,
Olacağı bilen var mı geride.
***
İnsan nehri bir yerlere akıyor,
Kalan bile kafasına takıyor,
Kendi için gitmez sanıp bakıyor,
Hiç ömürden çalan var mı geride.
***
Her birimiz son nefesi verecek,
Biten ömrün sonucunu görecek,
Kabre cansız tepetakla girecek,
Ölümden ders alan var mı geride.
Bedri Tahir Adaklı
***
Kim verdi bunca nimeti
Kim vermiş sana bunca nimeti,
Anlamakta hâlâ çekersin güçlük,
Ya sana takdir edilen şu kıymeti,
Sanma bu hayat sırtında bir yük.
***
Kim verdi şu varlıkları yanına
Yardım etmek için koşarlar sana,
Takılmışsın, gafil nefsin ardına,
İşi anlamakta çekersin zorluk.
***
O’nu tanıyan olsa da zindanda,
Keyifle gezerek geniş meydanda
Akıl edip anlamayan ziyanda
Hasarette olur O’nu tanımayan
***
Kul olup tanıyıp buldun ise,
Her musîbetten çıkarıp hisse,
Gem vurup, azgın gafil nefise,
Ne mutlu Hakk’a kul olabildinse
Hasan Yeşilkaya
***
Bayrağım
İlelebet dalgalan.
Helâl olsun akan kan.
Toprak seninle vatan.
Senle hürdür milletim.
***
İstiklâlin simgesi.
Hürriyet nişanesi.
Dökülen kan payesi.
Şehadettir rütbesi.
***
Dinin remzidir hilâl.
Minareler sensiz lâl.
Dökülen kanlar helâl.
Senle yaşanır dinim.
***
Senle payidar millet.
İstiklâl ve hürriyet.
Hak, hukuk ve adalet.
Uğrunadır şehadet.
***
Gökte hilâl, yerde kan
Vatan için verin can.
Huzur bulur şühedan.
Seninle var milletim.
Mehmet Kovancı
***
Acbüzzeneb
Cesedler çürür gider,
Kalır ruhları bâkî.
Çekirdeği hükmünde,
Yaşar acbüzzenebi.
***
Biri vefat etse,
Okursun Fatiha’yı.
Hediye ediyorsun,
Cedese mi? Ruha mı?
***
Cehenneme atılır,
Günahları yakılır.
Tertemiz edilerek,
Cennetlere alınır.
***
İşte insanın hâli,
İmânları var ise,
Mutlu hayat yaşarlar,
Konulurlar Firdevs’e.
***
Seyredince Cemâli,
Cinânlar sönük kalır.
Bin bir türlü hamdü senâ,
Allah’ına yalvarır.
***
Orada korku yoktur,
Sadece hamdü senâ.
Âmalini güzel yap,
Sonra deme vâ esefâ.
***
Acbüzzeneb sözcüğü,
Cesedin çekirdeği.
Ölmeyen, çürümeyen.
Geri kalan dânesi.
***
Cesed mezarda bekler,
Ruh âlem-i ervahda.
İkisi de kavuşur,
Meydan-ı Arasat’da.
***
Acbüzzeneb açılır,
Kocaman insan olur.
Ruh da koşup gelerek,
Âşiyanda buluşur.
***
Cesed zaten çürümüş,
Cevabını ruh verir.
Ya Cennet bahçesine,
Ya nirâna çevrilir.
***
Ölmeyip yaşayanlar,
Cennet, Cehennem, melek.
Bir de insanın ruhu,
Cesedde acbüzzeneb.
***
Kıyâmet koptuğunda,
Varlıklar hep ölürler.
Allah’ın dilediği,
Yalnız bâkî kalırlar.
Ömer Örtlek