Yeni Asya Gazetesi'nde her hafta pazar günü yayınlanan Elif Sayfası'nın şiir bölümü.
Tesbih sesleri
Gülleri koparmayın,
Goncaları solmasın.
Rabbini tesbih eder,
Zikrini tamamlasın.
***
Ve in min şey’in illâ,
Yusebbihu bi hamdih.
Gece gündüz durmadan,
Allah’ı eder tesbih.
***
Velâ kin lâ tefkehun,
Tesbihahum dâimen.
Dilini bilmezsiniz,
Temcid eder gâimen.
***
Bitkiler, zerrelerde,
Kulluğunu ederler.
Bakıver atomlara,
Yâ Râb di
ye dönerler.
***
Muhyî ismi tecellî,
Ediyor her varlığa.
Zikr-i hâfi ve celî,
Yapıyorlar daima.
***
Ağacın hışhışları,
Sineğin vızvızları,
Semânın gürültüsü,
Ediyor tesbihleri.
***
Arının bal yapması,
Kurdun ipek kozası.
Emr-i ilâhiledir,
Hepsi Allah rızası.
***
Nâzenin sivrisinek,
İğnesini saplıyor.
Namazını kıl diye,
Erkenden kaldırıyor.
***
Ne güzel dayanışma,
Hiç ihmal ettirmiyor.
En âlâ baklavayı,
Böcekden yediriyor.
***
Can-ı olmasa idi,
Dönermiydi atomlar.
Cisim şekil almazdı,
Dağılırdı serâser.
***
Nevâmis-i İlâhî,
Eşyanın hem canları.
Şaşırmadan zikreder,
Onun tesbihhânları.
***
Rabbımıza şükürler,
Sonsuz hamd-ü senâlar.
Yükseliyor her yerden,
Tesbih sesi sedâlar.
**
Ey insan sen dikkat et,
Kulluğunu güzel yap.
Bunlar bize örnektir,
Rahmet etsin bize Yâ Râb.
ÖMER ÖRTLEK
*********
Kurban Bayramı
Bir yıl daha geçmiş gelmişsin yine
Hoş geldin sefalar getirdin Kurban
Darda olduğumu bilmişsin yine
Hoş geldin sefalar getirdin Kurban
***
Canını canıma feda edersin
Belli ki gerçekten hatır güdersin
Bu yüzden Cennete varıp gidersin
Hoş geldin sefalar getirdin Kurban
***
Senin gözün olmaz beyaz kefende
Tarifin olamaz ruhsuz bir fende
İnsanlık anlasın “insanlık” sende
Hoş geldin sefalar getirdin Kurban
***
Baharlar gizlidir hür gözlerinde
Okuyan manayı görür derinde
Yazılmış kurbanlık garip serinde
Hoş geldin sefalar getirdin Kurban
***
Kabirden öteye geçmez şu kasa
Ne olur insanlar bunu anlasa!
Cennet haneleri boğmasa yasa
Hoş geldin sefalar getirdin Kurban
***
CEYHUNÎ karşılar seni çarşıda
Özlediğin menzil bekler karşıda
Namertlik titretir belki arşı da
Hoş geldin sefalar getirdin Kurban
Mustafa AVCU (CEYHUNÎ)
*************
Feryad eden çok
Acılar bir yumak çözülmez düğüm,
Nice can canana hasret çekiyor,
Soğutmaz şu bağrı buz dolu güğüm,
Gönül hep hüsranda kasvet çekiyor.
***
Her gece bir kâbus korkulu rüyâ,
Gündüzler ayrı dert kem olur hülyâ,
Kararsız yer ve gök sarsılır dünya,
İnsanlar şaşırıp hayret çekiyor.
***
Belli ki günah çok azap geliyor,
Kızdırdık Hakk’ı ki gazap geliyor,
Yakıp ve kavuran kezzap geliyor,
İnsan can havliyle feryat çekiyor.
***
Ne köşk ve sarayın bâki kalıyor,
Ne mükellef sofra sâki kalıyor,
Ne mazlûm, ne zalim şâki kalıyor,
Kahhar ismi ile dehşet çekiyor.
***
Uslu şu haline çeki düzen ver,
Aklı başa devriş hassas mizan ver,
Aç, açığı gözet helâl kazan ver,
Belâ ve musîbet savlet çekiyor.
Z. GÜNGÖR USLU
************
Nereden nereye?
Nereden gelmişsin nere gidersin.
Burada işin ne buna ne dersin..
Doğru cevapları verir elbet Din.
Bunları okuyup öğren kardeşim.
***
Âlem-i ervahtan rahm-i madere
Şu fani dünyadan gidersin kabre.
Berzah âleminden geçersin haşre.
Bunlara hazırlan haydi kardeşim.
***
Niçin geldiğini bilsen dünyaya.
Düşmezsin her halde heves hevaya.
Ahiret yolunda kalmazsın yaya.
Enbiya yoludur bu yol kardeşim.
***
Doğru İslâmiyet hayata hayat.
Resulü örnek al nefsine inat.
Nefis ve malını Hâlık’ına sat.
Kârlı ticareti yapın kardeşim.
***
Mahşerde hesabın olursa kolay.
Sırattan geçmekse en büyük olay.
Orada sana var hususî saray.
Ukba için çalış durma kardeşim.
MEHMET KOVANCI