Cemal amcayı kendimi bildim bileli tanıyorum desem yalan olmaz. Küçükken onun bu kadar iyiliksever, eli bol, ihlâslı, hizmet ehli bir insan olduğunu anlayamazdım, yaşımın gereği. Ama yıllar sonra onun ne kadar iyi bir insan olduğunu şimdi çok daha iyi anlıyorum.
Cemal amcayı bir de benim gözümle görün:90’lı yıllar babam Mehmet Çaloğlu’nun imtihanının en ağır olduğu seneler. Annem ve ağabeyim hastanede yatıyor. Babam bir hastaneye, bir eve, bir işe koşturuyor. Parasızlık cabası… O gün babam annemleri hastaneye ziyarete gitti. Kardeşim ve ben yalnızız. Okulların açılmasına az kalmıştı. Kardeşim oturmuş ağlıyordu. Okula giderken ne bir çantası, ne bir kalemi, ne bir defteri vardı. “Herkesin çantası var, benim yok.” diyordu. Ben onu teselli etmeye çalışıyordum. Aradan çok kısa bir zaman geçmişti ki kapı çalındı. Gelen, nur yüzlü Cemal amca idi. Elinde kocaman bir poşet vardı. “Bunları alın ihtiyaçlarınızı görürsünüz” dedi ve gitti. Ben ve kardeşim poşeti açınca çok şaşırdık, çünkü içinde kardeşimin istediğinden fazlası vardı. Defterler, kalemler, rengârenk silgiler ve bir de çanta vardı. Kardeşim bana, ben ona baktım, çok şaşırmış, aynı zamanda çok sevinmiştik. Rabbim Cemal amcayı bizi sevindirsin diye vazifelendirmiş. Cemal amca şu anda yaşamış olsa ona sorsak “Bu olayı hatırlıyor musun?” diye, eminim hatırlamıyordur. Ama bu olay benim hafızamda güzel bir anı olarak kaldı.
Yine imtihanımızın en ağır olduğu bir zamandı. Ben 12 yaşındayım ve akşama yemek yapmam gerekiyordu. Babama ve kardeşime ne yemek yapabilirim diye düşünüyordum. Düşüncelerime ara verip, süt almak için Bahçecik’e Cemal amcalara gittim. Ben Cemile teyzeyle muhabbet ederken Cemal amca elinde bahçeden topladığı meyveleri bana doğru getiriyordu. Bir elinde de taze fasulye vardı, bana “Akşama taze fasulye pişirirsin, bunu al” dedi. “Ben alamam” deyince şaşırdı ve sebebini sordu. Ben de taze fasulye pişirmeyi bilmediğimi söyledim. Herkes gülmeye başlamıştı. Kızı olan Vesile abla bana taze fasulyenin tarifinin yazılı olduğu bir kâğıt getirmişti. Ben böylece ilk fasulyemi pişirmiş oldum.
Satırları okuyunca bunlar size çok sıradan gelebilir. Ama ben Cemal amcanın (Allah rahmet eylesin), Cemile teyzenin, bana ve aileme yaptığı iyilikleri hiçbir zaman unutamam. Rabbime şükürler olsun ki 2 ay önce kızımı Bahçecik’e kampa götürdüğüm zaman elini öpüp helâlleşme imkânı bulabildim. Allah senden razı olsun Cemal amca, mekânın cennet olsun. Duâlarımız seninle.