"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir iyilik meleği: Cemal Serim Ağabey

18 Eylül 2011, Pazar
Cemal amcayı kendimi bildim bileli tanıyorum desem yalan olmaz. Küçükken onun bu kadar iyiliksever, eli bol, ihlâslı, hizmet ehli bir insan olduğunu anlayamazdım, yaşımın gereği. Ama yıllar sonra onun ne kadar iyi bir insan olduğunu şimdi çok daha iyi anlıyorum.
Cemal amcayı bir de benim gözümle görün:
90’lı yıllar babam Mehmet Çaloğlu’nun imtihanının en ağır olduğu seneler. Annem ve ağabeyim hastanede yatıyor. Babam bir hastaneye, bir eve, bir işe koşturuyor. Parasızlık cabası… O gün babam annemleri hastaneye ziyarete gitti. Kardeşim ve ben yalnızız. Okulların açılmasına az kalmıştı. Kardeşim oturmuş ağlıyordu. Okula giderken ne bir çantası, ne bir kalemi, ne bir defteri vardı. “Herkesin çantası var, benim yok.” diyordu. Ben onu teselli etmeye çalışıyordum. Aradan çok kısa bir zaman geçmişti ki kapı çalındı. Gelen, nur yüzlü Cemal amca idi. Elinde kocaman bir poşet vardı. “Bunları alın ihtiyaçlarınızı görürsünüz” dedi ve gitti. Ben ve kardeşim poşeti açınca çok şaşırdık, çünkü içinde kardeşimin istediğinden fazlası vardı. Defterler, kalemler, rengârenk silgiler ve bir de çanta vardı. Kardeşim bana, ben ona baktım, çok şaşırmış, aynı zamanda çok sevinmiştik. Rabbim Cemal amcayı bizi sevindirsin diye vazifelendirmiş. Cemal amca şu anda yaşamış olsa ona sorsak “Bu olayı hatırlıyor musun?” diye, eminim hatırlamıyordur. Ama bu olay benim hafızamda güzel bir anı olarak kaldı.
Yine imtihanımızın en ağır olduğu bir zamandı. Ben 12 yaşındayım ve akşama yemek yapmam gerekiyordu. Babama ve kardeşime ne yemek yapabilirim diye düşünüyordum. Düşüncelerime ara verip, süt almak için Bahçecik’e Cemal amcalara gittim. Ben Cemile teyzeyle muhabbet ederken Cemal amca elinde bahçeden topladığı meyveleri bana doğru getiriyordu. Bir elinde de taze fasulye vardı, bana “Akşama taze fasulye pişirirsin, bunu al” dedi. “Ben alamam” deyince şaşırdı ve sebebini sordu. Ben de taze fasulye pişirmeyi bilmediğimi söyledim. Herkes gülmeye başlamıştı. Kızı olan Vesile abla bana taze fasulyenin tarifinin yazılı olduğu bir kâğıt getirmişti. Ben böylece ilk fasulyemi pişirmiş oldum.
Satırları okuyunca bunlar size çok sıradan gelebilir. Ama ben Cemal amcanın (Allah rahmet eylesin), Cemile teyzenin, bana ve aileme yaptığı iyilikleri hiçbir zaman unutamam. Rabbime şükürler olsun ki 2 ay önce kızımı Bahçecik’e kampa götürdüğüm zaman elini öpüp helâlleşme imkânı bulabildim. Allah senden razı olsun Cemal amca, mekânın cennet olsun. Duâlarımız seninle.
 
NUREFŞAN ÇALOĞLU KİRAZ
Okunma Sayısı: 1847
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • suna çaloğlu

    18.9.2011 00:00:00

    Nurefşan cım herkesin kenarından ucundan cemal abiyle alakalı bir ikram hediyesi var hakikatten.bir seferinde bizim ailenin programına istanbula gitmiştik.dönüşte paşalı abi cemal abilere uğrayalım akşam namazını orda kılarız demişti.bir otobüs bayanız.uğradık namazlarımızı kıldık.cemal abide, herzamanki gibi bahçeden bize ne meyve ikram ediceğini şaşırdı.mekanı cennet olsun.cenazesine katılabildim çok şükür.yaşadığı gibi gitti mubarek.hayatımda gördüğüm en kalabalık cenazeydi.Rabbim ondan ebeden razı olsun.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı