Ekonomist Mustafa Sönmez, Seyr-i Sabah programında tanzim çadırlarında yaşanan durumu yorumladı. Sönmez, sadece büyükşehirlerde birkaç semte kurulan çadırlarla fiyatların düşmeyeceğini, bunun bir çadır tiyatrosu olduğunu vurguladı.
Enflasyonun yükselmesinde gıdanın çok büyük bir rol oynaması hükümeti harekete geçirerek seçilmiş şehirlerin belli semtlerinde 1970 yıllarında uygulanan tanzim satış noktaları kuruldu. Halk ilk gününden itibaren sadece 2-3 kilo ürün alabildiği bu noktaların önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Ekonomist-yazar Mustafa Sönmez, fiyatların böyle düşürülemeyeceğini, sorunun tarıma küstürülen çiftçi ve üretim arzı olduğunu dile getirdi.
‘SORUN ÜRETİM ARZI'
"Bu noktaya tarımdaki çöküş sonucu geldik. Tarım iflasın eşiğine getirildi. Çok ciddi bir üretim arzı problemi var. Tarım kırılgan bir sektör. Belli ölçülerde iklime bağlıdır. Sarıp sarmalanması korunması gerekir. Özellikle de gıda açısından baktığımızda enerji kadar stratejik bir sektördür. Dünyada enerji güvenliği kadar gıda güvenliğinden bahsediliyor. Kendine yeterli olması için devletler tarımı ciddi olarak destekliyor koruyorlar. Ama Türkiye öteden beri bir tarım ülkesiyken kırılganlık göz ardı edildi ve yük gibi görüldü. Üvey evlat durumuna getirildi. Çiftçi küstürüldü. Kendine yeterli bir tarım sektörüne sahip olmaktan uzaklaştırıldı, ithalata muhtaç hale getirildi. Çiftçi ekmez oldu toprağını bıraktı. Sonunda olanlar oldu ve Türkiye'deki nüfusa yeter bir tarım üretimi yapılamaz oldu. Tarımı yapacak çiftçi yaşı 55'e kadar çıktı. Üretim son derece hızlı biçimde düştü. Fiyatlar arttı. Sadece sebze ve meyvede bir yıllık artış yüzde 64. Ortalama enflasyon yüzde 20'ler civarında.
Çiftçi küstürüldü, tarım iklim değişikliklerinden korunmadı. Özellikle döviz fırlayınca ithalatla elde edilen gübre ve ilaç fiyatları arttı. Çiftçi üretemez hale geldi veya bunları ürünlere yansıtmak zorunda kaldı. Aracı meselesi yıllardır var. Bu yıl sebze meyve fiyatları yüzde 64 arttıysa bunun sebebi aracılar değil ki. Önceki yıllarda aracı yok muydu? Üretimi göz ardı ediyor hükümet, üretimdeki çöküşü kamufle etmek için aracıları şeytan olarak buldu. Bu kurulan çadırlar 31 Mart'a kadardır. Fiyatların belini kırdık diyerek medyayı da peşlerine takarlar. Yapılanlar tam tiyatro. Büyükşehirlerde yapıyorsunuz Anadolu'da insanlar yiyip içmiyor mu? Aynı fiyatlarla esnaf nasıl iş yapacak? Dün Halciler Federasyonu Başkanı böyle olmaz bu sürdürülebilir değil dedi. İrili ufaklı bir dizi esnafın ekmeğiyle oynanıyor. Ortada avantacı bir durum yok, fiyatlar böyle. Bir yandan seçmenin tüketici kısmına mavi boncuk dağıtıyorsunuz ama omurgasını oluşturan esnafa hançer batırılıyor."
‘ÇİFTÇİ YAŞI 55'E KADAR YÜKSELDİ'
"Tarım alanlarına inşaat yap, milleti köyünden sür, göçe zorla. Tarıma vermen gereken yardımı verme. Yanlış politikalarla dövizin fiyatını artır, ithalata bağlı tarım girdilerini olmadık fiyatlarla gönder. Sonra da tarım canlansın de. Çiftçi yaşı 55, gençler tarım bilmiyor. Haklı olarak küsmüşler şehre gelip inşaat işçisi olmuş. Çok kötümser olmaya gerek yok yeter ki kafaya dank etsin yanlıştan dönülmeyi bilsinler. Türkiye'nin coğrafya potansiyeli var ama ortada vizyon yok. Sandığa odaklı bir kafa var. Sandık hedefine ulaşınca her şeyi unutuyorlar. Tek başına iktidarı kimseyle paylaşmasınlar istiyorlar. Bu hovarda politikaların bir sonucu olmayacak mı? Kaçtan alıp kaçtan satıyorlar? Bunların hazineye yükü olmayacak mı? Vergileri mi artırırlar, yeni zamlar mı yaparlar göreceğiz. Akaryakıt ve mobilyadan vergi almıyorlar şu anda. Bunların hepsi hazine yükü. Nisan'dan itibaren neler olacak göreceğiz."