“Cebinde dolar olanın hain ilan edilmeye kadar giden o günleri unutmayın” diyen İbrahim Kahveci ekonomik verileri değerlendirdi ve hükümete çağrıda bulundu; “Lütfen Milleti kandırmayalım.”
Karar yazarı İbrahim Kahveci, “Sadece sözle yerli-millî olunabiliyor mu?” başlıklı dünkü köşe yazsında ekonomik verileri değerlendirerek, “Cebinde dolar olanın hain ilan edilmeye kadar giden o günleri unutmayın. Ve bugün...köprü fiyatını bile dolarla belirleyen Hükümete karşı o zararları kim karşılayacak? “Dolar düşecek” babında nerede ise kesin bilgi ilan edenler bu hesabı Millete nasıl ödeyecek? Lütfen Milleti kandırmayalım” dedi. Kahveci’nin yazında geçen ifadelerin bir bölümü şöyle; “Yıllardır yabancının parası ile ayaktayız. Yıllardır yabancının parası ile büyüyoruz. Yıllardır yabancının malı ile refah yaşıyoruz. Ürettiğimizden çok fazlasını tüketiyoruz. Açığımızı da yabancı kapatıyor. Bu yabancının da % 80’den fazlası AB-ABD parası. 2003-Şubat 2018 arası; -559 milyar 757 milyon dolar cari açığımız oldu. 606 milyar 343 milyon çoğu borç olmak üzere yabancıdan para geldi. 40 milyar 079 milyon dolar da kaynağı belli olmayan para girişi oldu. Kısaca, AK Parti iktidarı döneminde ülkemize 646 milyar 422 milyon dolar dışarıdan para geldi. Ne yaptık o paraları? Yatırım mı? Üretimi mi arttırdık? (…)
Zararı kim karşılayacak?
Hatırlarsanız bir vakitler dolarını bozdur kampanyaları vardı. O tarihlerde dolar 3,50-60 civarlarındaydı. Şimdi ise 4,20’ye ramak kaldı. Cebinde dolar olanın hain ilân edilmeye kadar giden o günleri unutmayın. Ve bugün...köprü fiyatını bile dolarla belirleyen Hükümete karşı o zararları kim karşılayacak? “Dolar düşecek” babında nerede ise kesin bilgi ilan edenler bu hesabı Millete nasıl ödeyecek? Lütfen Milleti kandırmayalım. Dolar düşebilir elbette; yeter ki sadece ve sadece yanlışlardan vazgeçelim. Doğruları bile yapmamıza gerek yok... Yanlışlardan vazgeçsek bize yeter.”
Gelen parayı sonuna kadar betona gömdük
Gelen parayı sonuna kadar betona gömdük. Aklımız fikrimiz inşaata çalıştı. Gelen milyarlarca doları betona yatırdık. 2012-2013 yıllarında ülkemize tam 146,1 milyar dolar yabancı sermaye geldi. Bu paranın 111,6 milyar doları cari açığımıza gitti. 33,6 milyar dolar da rezervlerimizi artırdık. Ya sanayi? Üretim gücümüz ne oldu? 146,1 milyar dolar yabancı sermayenin geldiği ve faizlerin tarihte görülmediği derecede düştüğü bu iki yıl toplamında sanayi sektörü sadece ve sadece %12,87 büyüdü. GSYH ise %13,69 arttı. Bakınız, para bolluğunda üretimimiz değil, tüketimimiz artıyor. Sanayi sektörü ülke büyümesinin bile altında kalıyor. İşte vahim tablomuz bu? Şimdi kendimize soralım: Ülkemize yılda 100 milyar dolar para gelse ne olur? Cevap: Galiba her yer beton olur.