İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, "Kur'an ve Sünnet birbirini bütünleyen iki önemli değerdir. Sünnet'siz bir Kur'an ve Sünnetsiz bir Din düşünülemez." dedi.
Risale-i Nur'dan: Sünnet-i Seniyye pusula gibi yol gösteriyor
Risale-i Nur'dan: Bu zamanda Sünnet-i Seniyyeye tâbi olmak
Risale-i Nur'dan: En muhkem kanunlar, Sünnet-i Seniyye’de
Risale-i Nur'dan: En müstakim yol, Sünnet-i Seniyye’ye tâbi olmak
Mükemmel ahlâkın kaynağı Sünnet-i Seniyyedir
İstanbul Müftülüğü ve Esenler Belediyesi tarafından Mevlid-i Nebi Haftası dolayısıyla "Sünnet" konulu panel düzenlendi.
İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz'ın yönetimdeki panele konuşmacı olarak İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) Başkanı Prof. Dr. Raşit Küçük, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murteza Bedir, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yavuz Köktaş katıldı.
Kadir Topbaş Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen programın açılışında konuşan Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, Sünnet konusunda zaman zaman yaşanan anlamsız tartışmaları gördüklerinde yüreklerinde burukluk oluştuğunu belirterek, "İster istemez şu soruyu soruyoruz. Bu tartışma niçin? Bu tartışmanın kime ne faydası var? Aslında geriye baktığımızda, siyasi tarihimizde bu tartışmaları izlediğimizde, bu tartışmaların kim ve niçin yapıldığını çok iyi görüyoruz. Bugün bu meselenin burada konuşulacak olması ve bugün burada bir farkındalık oluşturmak anlamında bir emek ortaya konmasının çok anlamlı olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.
İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Yılmaz da İslam'ın temel taşlarından birinin sünnet kavramı olduğunu ancak bu kavramın son zamanlarda özellikle tartışma konusu haline getirildiğini dile getirerek, şunları kaydetti:
"Sünnet konusu günümüzde çok önem arz eden konulardan bir tanesi. Uzunca bir zamandan beri ülkemizde sünneti tartışmaya açan ve sünnet konusunda kafaları bulandıracak sözler kullanan ve toplumda bu manada bazı yaraları kaşıyan, yaraların oluşmasına vesile olan gruplar ve düşünceler ortaya çıkmaya başladı. Böyle bir ortamda insanımızın, Peygamber Efendimizin sünnetine olan bağlılığı ve bu yoldaki yürüyüşünü bildiğimiz için arzu ettik ki, toplumda yanlış algılar varsa bunlar düzeltilsin. Sünnetsiz bir din olamayacağını, Peygambersiz bir din olamayacağını bir kere daha topluma duyuralım ve insanlarımız Hazreti Peygamber(ASM) ile birlikte İslam'ı anlamanın ne demek olduğunu yaşamış olsunlar, hissetmiş olsunlar. Kuran ve sünnet aslında beden ve ruh gibi bir bakıma İslam'ın ruhi tarafı, ilahi tarafı Kuran ile görünen yüzü de sünnetle zahir olmaktadır. Kuran ve sünnet birbirini bütünleyen iki önemli değerdir. Sünnetsiz bir Kuran ve sünnetsiz bir din düşünülemez."
Sünnet kavramını, sadece Kuran ve meali kaynak alan grupların görmezden geldiğine değinen Prof. Dr. Yavuz Göktaş ise "Onlar maalesef görüşleriyle kendilerini ümmetten ayırıyorlar. Bu görüşte olan insanlar 'Sadece Kuran bize yeter', 'Kuran'ı da sadece meallerden anlarız', 'Bunların dışında hiçbir şeye ihtiyacımız yok' diyorlar. 'Kurancılık ve mealcilik' yerli bir düşünce değil. Bunlar virüs gibidir. Sünneti dışlayarak Kuran'ı anlamamız mümkün değildir." ifadelerini kullandı.
"Peygamber hidayet rehberidir"
İSAM Başkanı Küçük de sünnet kavramının Müslümanlar için kapsayıcı bir çatı olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Peygamber dediğimiz insan, Allah'ın yeryüzündeki elçisidir. Peygamber hidayet rehberidir, en üstün ahlak üzerinedir, örnek alınacak yegane kişidir, uyarıcıdır, Allah'a davetçidir. Bunlar Kuran'ın tabirlerinden bir kısmıdır. Bu kadar önemle nitelenen bir Peygamberin davranışları, sözleri, tasvipleri sünnettir. Bunların hepsi gerçek rivayetlerle bize ulaştığı takdirde hüküm kaynağıdır, bize yol göstericidir. Peygamberimizin hayatındaki yaşayış şekli Kuran'ın hayata yansıyışıdır. Sünnet o kadar önemli ki ilahi kelam olan Kuran'ın hayata aksetmesidir. Sünnet, hayatımızın bütün alanlarını kapsayan bir gerçektir, Kuran'dan ayrı düşünülemez. Kuran'ı anlamak, yorumlamak sünnetten ayrı olarak mümkün değildir."
Prof. Dr. Murteza Bedir ise İslam'ın uygulanışının sünnet kavramı ile anlaşıldığını dile getirerek, "Peygamberimiz vefat ettiğinde Kuran'ı yazılı olarak bırakmıştı. Veda hutbesine, Kuran ve sünnetine sarıldığınız takdirde kurtuluşa ereceğimizi söyledi. Peygamberimizin hayatı ile Kuran'ın vahiy süreci birliktedir. Sünnet ve Kuran'ı birbirinden ayırmanız bu nedenle mümkün değildir. İslamın hükümleri Peygamberimizin hayatıyla ilmihal haline gelmiştir. Kuran'ı sünnetten ayırarak okumak tahriftir." dedi.
Panel, katılımcılara teşekkür plaketi sunulması ile sona erdi.
AA