Avrupa’ya ulaşmak isteyen sığınmacılara yönelik tutumuyla eleştirilen Macaristan’da, Sırbistan sınırına 175 kilometre uzunluğunda, dört metre yüksekliğinde dikenli tel çekilmesi çalışmalarına hız verildi. Macar hükümeti, dikenli tel örgünün inşa hızını artırmak için Szeged’deki Csillag Hapishanesi’nden 350 mahkûmu çalıştırmaya başladı.

15 Eylül’den itibaren sığınmacıların ülkeye girişlerini ve girenlerin haklarını kısıtlayacak yasayı yürürlüğe koymaya hazırlanan ülkenin başbakanı Viktor Orban, gelecek haftadan itibaren “yasa dışı göçmenlerin” tutuklanacağını açıklamıştı.

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği raporlarına göre her gün Sırbistan’dan Macaristan’a 3 bin sığınmacı geliyor.

Mülteci - Göçmen farkı

1951 Mülteci Konvansiyonu'na göre mülteciler özgürlükleri ve can güvenliklerinin bulunmadığı bir ülkeye geri gönderilemiyor. Göçmen ise herhangi bir ülkeden başka bir ülkeye savaş dışında herhangi bir nedenle giden kimse olarak tanımlanıyor.

Ülkeler, resmi belgeleri bulunmayan göçmenleri sınırdışı edebiliyor. Bu yüzden Avrupa'daki sağcı politikacıların çoğu sınırdışı edilebilmeleri için savaşlardan kaçanları bile 'mülteci' yerine 'göçmen' olarak nitelendirmeyi seçiyor.

İnsanlığa çelme

Macaristan, Avupa'nın yaşadığı göçmen krizinde, insan hakları örgütleri tarafından en çok eleştirilen ülkelerin başında geliyor. Macar yönetimi göçmenlerin girişini engellemek için sınıra dikenli tel çekmişti. Ülkede bulunan göçmenler de sık sık sivil saldırılara maruz kalıyor.

Polisten kaçan göçmenleri görüntüleyen bir kadın kameramanın, kucağında oğlunu taşıyan göçmen babayı çelme atarak yere düşürmesi ve başka bir göçmen kızı tekmelemesi tepki çekmişti.