Amerikalı Müslüman Halime Holly Mara Göbelez: “İslam bana huzur getirdi. Anlatırken bile duygulanıyorum.”
Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan son araştırmalara göre ülkedeki Müslümanların sayısı yaklaşık 4 milyon. 350 milyonluk ABD nüfusu düşünüldüğünde Müslüman sayısı oldukça az. ABD’li PEW Araştırma Merkezi’nin son verilerine göre ülkedeki Müslüman sayısı 2050 yılında bugünkü sayısının 2 katına çıkararak 8.1 milyona ulaşacak. ABD’de on yılda bir gerçekleşen nüfus sayımlarında dinle ilgili herhangi bir soru sorulmadığı için ülkedeki Müslüman sayısı konusunda resmî bir rakam yok. Ancak ortalama sayının 4 milyon olduğu düşünülüyor. Forum USA’da yer alan söyleşiye göre, 39 yaşındaki New York’lu Halime Holly Mara Göbelez’in İslâm dinine geçişinde, Müslüman olduktan sonraki hayatına dair ilginç notlar yer alıyor.
1 ay sonra anneme söyledim
Müslüman olduktan 1 ay sonra bunu annesine söylediğini kaydeden Göbelez, “Annem bana güldü. Vejeteryan, vegan olmak gibi farklı şeyleri denemiştim. Annem de bunlar gibi geçici bir şey sandı. Zeki’den dolayı değil gerçekten ciddiyim, dedim. Annem neden başımı kapatıp farklı giyindiğimi sordu. Ben de anneme ‘bana 1970’den kalma eşarbı sen vermiştin’ dedim. Beni çok hoş karşıladı” diye konuştu.
HEP ARAŞTIRDIM
Göbelez, “Ne zaman Müslüman olmaya karar verdiniz?” şeklindeki soruya, “Lise yıllarımda Hz. İsa’yı Allah’ın oğlu olarak görenlere şaşırıyordum. Ben sadece peygamger olarak görüyordum. O sıralar farklı dinleri düşünmeye başladım. Üniversiteye gidince çok farklı dinden arkadaşlarım oldu. Üniversitede birçok Türk öğrenciyle de tanıştım. Onlardan birisi de eşimdi. New York’taki Bingingham Üniversitesi’nin Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ile anlaşmasından dolayı bir çok Türk öğrenci arkadaşım vardı. Müslüman olmam eşimden dolayı değil daha öncesinde de araştırdığım bir konuydu.
İslam’ı seçince yapboz tamamlandı
İslâm’ın kendisine huzur getirdiğinin altını çizen Göbelez, “Anlatırken bile duygulanıyorum. Yapboz düşünün, eksik bir parça vardı ve İslâm’ı seçince yapboz tamamlandı. 12 yıldır Müslüman’ım ve mücadele veriyorum. Hacca gitmeyi çok istiyorum. Türkiye’de kur’a var, Hacca gitmek zor, ama buradan daha kolay gideceğimi biliyorum. İnşallah ilerleyen zamanlarda gitmeyi çok istiyorum” şeklinde konuştu.
‘Eğer çocuklarım Müslüman olacaksa ben de Müslüman olmak istiyorum’
Uzun süredir dinleri araştırdığını, hatta bir yaz Çin’e gidip Budizmi araştırdığını ifade eden Göbelez, “Bana göre olmadığını gördüm. Tekrar New York’a geri döndüğümde araştırmaya devam ettim. Eşimle üniversite yıllarında nişanlandık ve bana ‘çocuklarımız olursa Müslüman olmasını isterim’ dedi. Bir hafta sonra eşime ‘eğer çocuklarım Müslüman olacaksa ben de Müslüman olmak istiyorum’ dedim. 2007 yılında yani tam 12 sene önce Kelime-i Şahadet getirdim ve huzurla doldum” ifadelerini kullandı. Amerikalı beyaz bir kadın olarak Müslüman kimliğinin daha çok kafa karıştırıp, meraka yol açtığını da belirten Göbelez, “Misal olarak siyahî Orta Doğulu veya Güney Asyalı birisi olmuş olsaydım, göreceğim baskı ve önyargının daha çok olacağına inanıyorum” dedi.
EŞİM BENİ ZORLAMADI
Eşi ile tanışmasını aktaran Göbelez, kendisinin tiyatro, eşi Zeki’nin ise Siyaset Bilimi okuduğunu aktararak, “Türkler, Ramazan ayında sahur ve iftara çağırırdı. Benim için çok farklı bir kültürdü. Şu an eşim o zaman arkadaşım olan Zeki, kadınlara çok saygılı ve kibardı. Bu davranışları uzun süredir görmüyordum. Bunun gelenek mi yoksa dinle alâkası olup olmadığına dair sorular yöneltiyordum. Ben her zaman soruyordum, ama o beni hiçbir zaman hiçbir şeye zorlamadı” dedi.