Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "AB, 'Terörle ilgili yasanızı değiştirin' diyor. Neye göre değiştireceksiniz? Uluslararası ya da Avrupa genelinde ya da özelinde kabul edilmiş bir terör tanımı varsa, bunu bizimle paylaşın, biz de istişare edelim." dedi.
Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen "Dünya İnsani Zirvesi Akademik Forum"un açılışında konuşan Çavuşoğlu, dünyada insani konuların olumsuz yönleriyle ön plana çıkmaya başladığını, insanlığın bir çok sınamalarla karşı karşıya olduğunu, en demokratik, en istikrarlı, en güvenli denilen kıtalarda ya da o kıta içinde oluşturulan Avrupa Birliği gibi kuruluşlar içinde bile bu sınamaların görüldüğünü anlattı.
Terörizmin, insanlığa, insan haklarına, demokrasiye ve tüm değerlere nasıl bir tehdit olduğunun görüldüğünü dile getiren Bakan Çavuşoğlu, "Sadece bireyleri değil, yine devletleri, kurumları ve uluslararası örgütleri de derinden sarsan terörist akımların önüne geçme konusunda da ne kadar başarılıyız? Stratejimiz var mı? Mesela bugün uluslararası tanınmış bir terör tanımı yok. Şimdi AB diyor ya 'Terörle ilgili yasanızı değiştirin'. Neye göre değiştireceksiniz? Uluslararası ya da Avrupa genelinde ya da özelinde kabul edilmiş bir terör tanımı varsa, bunu bizimle paylaşın, biz de istişare edelim. Şu andaki tablo başka bir şey. Dolayısıyla uluslararası terörün karşısında, çözüm üretebiliyor muyuz, sonuç odaklı stratejimiz var mı?" diye konuştu.
"Sessizliğin sebebi ne?"
Boko Haram’ın belki günde bine yakın Afrikalı’yı öldürdüğünü, çocukları kaçırdığını ifade eden Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Buna karşı sessizliğin sebebi ne? Bu insanlar evlerini o sebepten bu sebepten dolayı terk ettikten sonra karşı karşıya kaldığı başka sınamalar var. ‘Daha iyi gelecek bulacağım’ diyerek gittikleri yerlerde her şey öyle gül bahçesi değil. Orada da zorluklar var, ekonomik zorluklar var, işsizlik var ama daha da ötesi bunu bir şekilde aşabilirsiniz ama yabancı düşmanlığı, antisemitizm, ırkçılık, İslamofobi, Hristiyan karşıtlığı var. Her türlü ayrıştırıcı, öteleyici akımlar bugün tavan yapıyor. Irkçı partiler giderek güçleniyor. Bazı ülkelerdeki seçimlerin ilk raundunda, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ırkçı partilerin kazandığını görüyorsunuz. Avrupa Parlamentosu’nda bugün ırkçı partilerin toplam üye sayısı yüzde 10’u geçti. Ulusal parlamentolarda da böyle. Merkez partilerde de zemin kayması var. Bunları bir kenara bırakalım, geçici trend diye düşünüyoruz, umut ediyoruz. Bizlere düşen böylesine sınamalar karşısında kafa yormak, fikirler üretmek çözümler bulmak ve uygulamak."
AA