Endonezya'nın Açe eyaletindeki Rahmetullah Camisi'nin tsunamiden kalan izleri gelecek nesillere ders olsun diye onarılmıyor.
Endonezya’nın Açe eyaletinde 2004 yılında 200 binden fazla kişinin ölümüne neden olan tsunamide Rahmetullah Camisi'nin zarar gören bölümleri yıkımın boyutunu ortaya koyuyor.
Tsunamide zarar gören ve onarılmayan kısımlar, müze haline getirilerek kalan parçalar ve cami içindeki enkaz yaşanan felaketin unutulmaması ve yeni nesillere ders olması için camide sergileniyor.
Tsunamiden kurtulmayı başaran bölge sakinlerinin en yaşlılarından eski muhtar Muhammed Dahlan, "Tsunami olmadan önce bu camiyi inşa edebilmek için zamanında çok mücadele verdik. Ana binasını yapmış ancak minareleri dikememiştik. Tsunami camide önemli hasara neden olsa da büyük emekler sonucunda yapılan caminin yıkılmamasına seviniyoruz." dedi.
Bu caminin bölge halkı için önemli bir yere sahip olduğunu anlatan Dahlan, "Maddi sıkıntılar içinde toplanan paralarla inşa ettiğimiz bu cami tsunamide hasar görmesine rağmen yıkılmazken çevredeki tüm binalar yıkılmıştı. Cami içinde hasar gören bir bölümü de bilerek yenilemedik. Çünkü o bölümün bize her zaman tsunamiyi hatırlatması ve gelecek nesillere ders olmasını istiyoruz." diye konuştu.
Türkiye yaptığı yardımlarla Müslüman kardeşliğini gösterdi
Türkiye hükümeti ve Türk Kızılayının yaptığı yardımların asla unutulmayacağını belirten Dahlan, "Tsunamide bölgede meydana gelen yıkımın onarılmasında Türkiye yaptığı yardımlarla Müslüman kardeşliğini gösterdi. Bu yardımlar bölge insanının hafızasından asla silinmeyecek. Türklere her zaman minnettarız." dedi.
Türk Kızılayının tsunami mağdurları için yaptığı "Turki Lampuuk" adındaki Türk Kızılayı Köyü yerleşkesi içinde yer alan Rahmetullah Camisi'nin onarımı da 2005'te yine Kızılay tarafından yapılmıştı.
Hint Okyanusu'nda 2004'te meydana gelen 9,1 büyüklüğündeki depremin neden olduğu tsunami Endonezya başta olmak üzere 14 ülkede yıkım ve ölümlere neden olmuş, yaklaşık 230 bin kişi ölmüştü. Depremden en fazla etkilenen bölge Açe olmuştu.
***
Konuyla ilgili haber ve makaleler:
Musibetler İlâhî birer ihtar ve ikazdır
Musibetler İlâhî birer ihtar ve ikazdır
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/musibetler-ilahi-birer-ihtar-ve-ikazdir_352175
Musibetler İlâhî birer ihtar ve ikazdır
Çok zâhirî musibetler var ki, İlâhî birer ihtar, birer ikazdır.
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/musibetler-ilahi-birer-ihtar-ve-ikazdir_352175
MUSİBETLER BİZE NE SÖYLER?
Umumî musibetlerle ilgili “İlâhî ikaz” yorumları yapıldığında “Kullarını rahmetiyle kucaklayan değil, gazabıyla ceza veren ve bunu yaparken masumları da işin içine katan bir Allah imajı veriliyor” gerekçesiyle karşı çıkanlar, aşağıdaki satırları mutlaka okumalılar.
Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/gundem/musibetler-ilahi-birer-ihtar-ve-ikazdir_352175
Felâket ve musibetlerin birer İlâhî ikaz veya gazap olduğu inancı, bütün semavî dinlerde mevcut. Kaynağı mukaddes kitaplar. Kullara düşen ise, musibetlerin bu mesajını gecikmeden okuyup, kendilerine çekidüzen vermeleri.
Yeni Asya Neşriyat Araştırma Merkezi'nin hazırladığı kapsamlı yazının 2. bölümünü okumak için tıklayınız;
http://www.yeniasya.com.tr/dizi/musibetler-birer-ilahi-ihtar-ve-ikazdir_176259
AA