ABD'de uzun süredir merakla beklenen, 100 sandalyeli Senatonun 35'i, 435 sandalyeli Temsilciler Meclisinin de tamamının değiştiği ara seçimlerde sandıktan "bölünmüş bir ABD Kongresi" çıktı.
Trump'tan seçim sonuçlarına ilişkin ilk değerlendirme
Temsilciler Meclisinde üstünlük Demokratların; Senatodaki çoğunluk ise Cumhuriyetçilerin oldu
ABD'de yakın tarihin en önemli seçimlerinden biri olarak değerlendirilen ve ABD Başkanı Donald Trump için adeta bir referandum niteliğinde olan ara seçimlerden "ikiye bölünmüş bir Kongre" çıktı.
ABD'de Kongrenin alt kanadı Temsilciler Meclisinin 435 üyesinin tamamının, üst kanat olan 100 sandalyeli Senatoda ise 35 sandalyenin değiştiği ara seçimler sona erdi.
Ülkenin bazı eyaletlerinde hala sayım işlemleri devam ederken resmi olmayan sonuçlara göre Demokratlar, Temsilciler Meclisinde üstünlüğü Cumhuriyetçilerin elinden aldı.
Senatoda ise Cumhuriyetçiler üstünlüklerini muhafaza etti.
Böylece 2020 yılındaki başkanlık seçimleri öncesinde ABD Kongresinde iki kutuplu bir dönem başlamış oldu.
Temsilciler Meclisinde Demokratların zaferi
Amerikan AP haber ajansının derlediği resmi olmayan ilk sonuçlara göre, Demokratların Temsilciler Meclisinde 205 sandalyesine karşı Cumhuriyetçiler şu ana kadar 188 sandalye elde etmiş görünüyor.
Temsilciler Meclisinde üstünlüğü sağlamak için 218 sandalyeye ulaşmak gerekiyor. Demokratların kazanmasının kesin gözüyle bakıldığı eyaletler ve Cumhuriyetçilerin elinden aldığı sandalyelerin de eklenmesiyle bu partinin zafer kazandığı belirtiliyor.
Seçimlerden önce Temsilciler Meclisinde 237 Cumhuriyetçi ve 193 Demokrat Temsilci görev yaparken, 5 koltuk ise bazı nedenlerle boş bulunuyordu.
Demokrat Parti 3 eyalette Senatodaki sandalyesini kaptırdı
Seçimlerden önce Senatoda Cumhuriyetçilerin 51 senatörüne karşılık Demokratların 49 sandalyesi bulunuyordu.
100 sandalyenin 35'ini yeniden belirleyecek ara seçimlere girerken Cumhuriyetçilerde 9, Demokratlarda ise 26 sandalye yeni sahiplerini sonuçların ilan edilmesiyle bulacak.
Resmi olmayan sonuçlarına göre Demokratlar 3 eyalette koltuklarını Cumhuriyetçi isimlere kaptırdı.
Indiana'dan seçimi kazanan Cumhuriyetçi aday Mike Braun, Demokrat Partiye Senatodaki ilk koltuğunu kaybettiren isim oldu.
Ardından Kuzey Dakota'da seçimi kazanan Cumhuriyetçi aday Kevin Cramer, Demokrat Partiye Senatodaki ikinci koltuğunu kaybettirdi.
Son olarak da Missouri eyaletinde Cumhuriyetçi aday Josh Hawley, Demokrat Senatör Claire McCaskill'in önüne geçerek partiye 3. sandalyesini de kaybettirdi.
Demokratlar, 19 eyalette Senatodaki sandalyesini korurken, Cumhuriyetçiler de 6 eyalette koltuğunu muhafaza etti.
Resmi olmayan sonuçlara göre şu anda Senatoda Cumhuriyetçilerin 51, Demokratların ise 43 sandalyeye ulaştığı görülüyor.
6 eyaletin sonucu henüz açıklanmazken, Mississippi eyaletinde de 27 Kasım'da yapılacak seçimle 1 koltuk daha sahibini bulacak.
Uzmanlar, bölünmüş Kongre nedeniyle 2020'de yapılacak başkanlık seçimlerine giden süreçte Trump'ın işinin zorlaşacağı görüşünde birleşiyor.
Müslüman kadın adayların seçim zaferi
2000'den bu yana en fazla Müslüman'ın aday olduğu bu seçimlere Michigan ve Minnesota eyaletlerinden katılan Filistin asıllı Rashida Tlaib ve Somali asıllı Ilhan Omar, yarışı kazanarak "Temsilciler Meclisine giren ilk Müslüman kadın üyeler" olmayı başardı.
Seçim öncesi ABD medyasına röportaj veren Rashida Tlaib, "Amacım; inancımla Kongrede caka satmak değil, herkese söylediğim gibi kamu hizmeti gibi etkili bir yolla İslam'ı temsil etmek." ifadesini kullanmıştı.
Öte yandan, Minnesota eyaletinin 5. bölgesinden seçimlere giren Somali asıllı Ilhan Omar, Cumhuriyetçi rakibi Jennifer Zielinski karşısında galip gelerek ABD Kongre üyesi seçildi.
ABD Temsilciler Meclisinin başörtülü ilk Müslüman kadın üyesi olan Omar, Temsilciler Meclisinde aynı bölgeyi temsil eden kadın üye Keith Ellison'ın yerine geçti.
ABD'ye 12 yaşında gelen ve öncesinde 4 yıl mülteci kamplarında yaşayan Ilhan Omar, önceliklerinden birinin ABD Başkanı Donald Trump'ın göçmenlik politikalarına karşı durmaya devam etmek, daha sonra siyasi olarak tek ödemeli sağlık sistemi ve silah kontrolü gibi politikaları savunmak olduğunu belirtmişti.
AA