Akdeniz Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldıray Çete, "Filmlerden hayatımıza giren son derece yanlış uygulamalar var. Yılanın ısırdığı yeri kesmeyin, emmeyin." dedi.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yıldıray Çete, yılan ısırması konusunda filmlerden insan hayatına giren son derece yanlış uygulamalar olduğuna dikkati çekerek, "Yarayı kesmek, emmek, oraya bir şey sürmek, masaj yapmak gibi. Yılanın ısırdığı yeri kesmeyin, emmeyin." dedi.
Kobra ısırığının çok da alışık olunan bir durum olmadığını ifade eden Çete, Türkiye'de eğlence amaçlı sahiplenilen kobra yılanlarının insanları ısırmasını, pratik hayatta neredeyse hiç görmediklerini dile getirdi.
Çete, Dünyada 2 bin 700'den fazla bulanan yılan türünden üçte birinin zehirli olduğunu söyledi.
Bu yılanların da yüzde 7'sinin insanı öldürecek düzeyde olduğunu vurgulayan Çete, "Türkiye'de sadece engerek yılanı zehirli. Türkiye'de 9 engerek türü var. Engerekler, hem erişkin hem de çocuklarda ölümle sonuçlanabilecek ciddi zehirlenmelere yol açan önemli bir yılan türü." dedi.
"Yılanın ısırdığı nokta hareket ettirilmemeli"
Yılan ısırdığında ilk verilen reaksiyonun korku olduğunu belirten Çete, korku ve paniğe bağlı bulantı, kusma, baş dönmesi, kendini kötü hissetme gibi durumların gelişebileceğini ifade etti.
Sağlık kuruluşuna başvuruna kadar basit, uygulanması gereken önlemlere işaret eden Çete, şunları kaydetti:
"Atar damardan kan akışını zayıflatacak şekilde sıkmamak, turnike uygulamamak gerekiyor. Elastik bir bandajla atar damarın akımını bozmayacak şekilde bir bandaj üst tarafa yapılabilir. Yılanlar en fazla kol ve bacaklardan ısırır. Yılın ısırdıktan sonra ödem gelişeceği için yüzük ve bilezikler hemen çıkartılmalıdır. Kolu iple istirahate almak ve hareket ettirmeden sağlık kuruluşuna başvurmak gerekiyor. Yılanların zehri kas hareketiyle vücutta daha hızlı yayılır. O nedenle yılanın ısırdığı nokta hareket ettirilmemeli."
AA