"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Devlet baba "bizim", ya çocuklarımız?

Ahmet BATTAL
03 Kasım 2024, Pazar
Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne’nin Medyascope’da Ruşen Çakır’a cezaevi anılarını anlatırken verdiği “amirinin emri ile abisininki çatışırsa abisinin emrini dinlemeye hazır kaymakam” örneği ve diğer bazı örnek meseleler üzerinden giderek dindarların çoğundaki “devleti ele geçirme” gayretini eleştirdiğimiz yazımızı sosyal medyada paylaştıktan sonra Nurullah isimli takipçimiz şu cevabî paylaşımı yaptı:

“Ahmet Bey ben devleti ele geçirmeye çalışmadım. Devlet zaten benimdi. O halde yaptığınız genelleme iftira olmuş oluyor.”

Devleti “çocuk oyuncağı” gibi gören ve “benimdi, elimden alındı” diyebilen biriyle zaten muhatap olmak gerekmez. Ama bu mesaj bu kadar sığ değil.

Biz, sadece eleştiri içeren fikirlerimize karşı “eleştiriniz şu sebeple yanlıştır” demek yerine “iftira” okuyla bizi vurmaya kalkan tekelci zihniyetin arka planını değerlendirelim.

Bu cümlenin anlamı şu olsa gerektir:

“Devlet birilerinin elinde idi. Bizim elimizde olmalıydı. Gayret ettik ve bir kavgaya girdik. Tam ‘elimize geçirdik’ derken devlet elimizden (ya da elimiz devletten) alındı.”

O “birileri”nin kim olduğunu az çok tahmin edebiliriz. İnkılapçı ve ihtilalci ideolojilere sahip olanlar, kendi münafıkane ideolojilerine alet etmek için devleti ele geçirmeye ve elde tutmaya hep çalıştılar ve çalışacaklar. 

Acaba bunlara karşı çare, devleti bir ideolojinin elinden alıp demokratların eline vermek midir yoksa devleti -hem de hileli yollarla- bir ideolojiden alıp başka bir ideolojinin eline teslim etmek midir?

İslam dini bu anlamda bir ideoloji de içerir mi?

Dine hizmet iddiasıyla ortaya çıkan ve devleti dine hizmet ettirmek isteyen dindarların demokrasiden bihaber olan kısmı için devlet ideolojik bir aygıttır ve devletin başına geçirdikleri İslam da bir ideolojiyi ifade eder.  

İslam’ın bir devlet teorisinin olup olmadığı tartışmalarından bağımsız olarak ifade edelim ki ideolojik devletin kendisi kötüdür. Bu ideolojiye din kılıfı giydirilmiş de olsa durum değişmez. 

Bir devletin kendi vatandaşlarına din ya da mezhep dayatması anlamındaki ideolojik devlet, hem vatandaşına hem de dine zarar verir. 

Bir İslamcılık türü olan Siyasal İslamcılık Türkiye’de iktidar olmak ve iktidarını sürdürmek hususunda şeklen başarılı oldu. Hatta bu kavgasında “bürokratik İslamcı” diyebileceğimiz başka bazı ekipleri de yedi/yendi ve saf dışı bırakmayı başardı.

Ama “bu başarı gerçek bir başarı mıydı” sorusu hep soruldu ve sorulacak.

İktidar olma ve iktidarda kalma hedefinde başarılı olmak ile iktidarı ve devleti dine hizmetkâr etme hedefinde başarılı olmak farklı şeyler.

“İslam’ın hakimiyeti”den anlaşılan şey sivil İslam anlayışını öldürmek ve Anıtkabir’i türbeye çeviren Kemalist İslamcılık türünden bir gulyabani doğurmak ise belki evet, “AKP başardı” denilebilir. (29 Ekim Cumhuriyet Bayramında Anıtkabir’de yaşanan ve yaklaşan 10 Kasım’da yeniden yaşanacak olan görüntüler de bunun işareti!).

Peki, hakikaten olması gereken bu muydu?

Başlıktaki soruyu yeniden soralım:

“Baba devlet”i “hizmetkar devlet”e dönüştürmedikten sonra o “baba”yı elde etmiş olmak ne ifade eder? 

O “baba” için dindarların birbiriyle verdiği anlamsız kavgaları ve yapılan zulümleri gören evlatlarımızın; devletle, devleti bölüşme ve hatta kapışma kavgası veren dindarlarla ve onların temsil ettiği dinle aralarındaki ilişki pozitif bir ilişki olabilir mi? 

“Sahte dindarlar hakiki dindarları mağdur ediyor” edebiyatı bu iletişimde bir işe yarar mı?

Herkes kendi çevresine baksın ve cevabını bulup yazsın. Nurullah Bey de!

Okunma Sayısı: 1622
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Toygar

    3.11.2024 17:03:27

    Sözün özü: "Sıvamanın faydası yok anlayacağınız, hepimiz önümüze bakalım. Bu durum 'yerden' nasıl kalkacak" diye iç geçiriyorum. Haksızsam söyle :((

  • Serkan

    3.11.2024 15:57:49

    Bu siyasal İslama karşı duruyorsunuz. Atatürk devletçiliğine de karşısınız. Ama Demirel övgüsünden de geri durmuyorsunuz. Demirel çok mu demokrattı, tartışılır ama bir siyasetçiden kaçıp diğerine sığınmanızı da tabii ki eleştiriyorum

  • Mehmet

    3.11.2024 14:25:59

    Ne çektiysek üstadımızın içtimai prensiplerini tam kavrayamadığımız sandır.Makalenin bam teli, devleti ideoloji sahipli kafaların elinden alıp demokratlara mı tevdi etmek; yoksa başka bir hileli yollarla bir ideolojiden alıp tekrar başka bir ideolojik anlayışa hapsetmek mi?

  • ERDOĞAN KAPLAN

    3.11.2024 12:23:23

    Selamün Aleyküm değerli hocam yazınız harikaydı hele bir satırını çok beğendim "iktidar olma ve iktidarda kalma hedefinde başarılı olmak ile iktidarı ve devleti dine hizmetkâr etme hedefinde başarılı olmak farklı şeyler." İfadesi hep iktidarda kalmak isteyenlere çok güzel cevap olmuş ALLAH sizlerden razı olsun yazılarınızı sürekli takip ediyorum hocam aynen devam ALLAH işlerinizi rast getirsin

  • İMDAT SU

    3.11.2024 11:24:32

    "Devlet zaten benimdi." cümlesini okuduğumda ben şu anlamı çıkardım: Beni devletime karşı düşman ilan edip öteki konumuna getirmeyelim. Ben de bir bu güzelim ülkenin bir vatandaşıyım ve bu vatanı kabullenmişim.

  • Müjdat Bayar

    3.11.2024 11:03:38

    Mezkûr zihniyete sahip olanlar, kem âlâtla kemâlâtâ ulaşmaya çalışıyorlar. Onları ikna etmek de mümkün değil. Yakın zamanda birisiyle bu konuyu konuştuğumda akla ziyan teviller sıraladı. Anladım ki muhatap olmamak en hayırlısıymış. Bu hamur çok su götürür. Su götürmez bir gerçek varsa o da Allah ve Resulullah'ın emirlerine tevilsiz itaattir. Selam ve hürmetle...

  • İ.UÇAR

    3.11.2024 10:09:17

    Ahmet Hocam, " bürokratik islamcı " ları bir yazıda anlatın, lütfen.Teşekkür ederim, sıhhat ve afyette olun inşaallah.

  • Said Emre Dağ

    3.11.2024 06:41:43

    Müslümanların enerjileri, birikimleri, maddi ve manevi kaynakları devleti ele geçirmek için heba edildi maalesef hocam.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı